BİRLİKTE OLMAMIZ ŞART

Mehmet Ali Topcu –

 

ROTTERDAM Türklerin Hollanda’ya göç edişinin 50.yılı kapsamında Hollanda Diyanet Vakfı (HDV) Rotterdam Laleli Camii konferans salonunda düzenlenen programa TC. Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, Dünya Yaşlanma Konseyi Başkanı Dr.Kemal Aydın, Aile Hekimi Dr.Melih Oyman, Sağlık turizmi uzmanı Hakan Yıldırım, Hollanda VVD Partisi eski Milletvekili Fadime Örgü, Hollanda Türk Yaşlılar Platformu (TOF) Başkanı Sabri Kenan Bağcı, Charlois İlçe Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Baran, STK temsilcileri, siyasiler ve çok sayıda davetli katıldı.

İmkan Vakfı Başkanı Zekeriya Arslan, Dünya Yaşlanma Konseyi, Türkiye Hollanda Sağlık Vakfı ve İmkan Vakfı’nın girişimleri ile, 14 – 17 Mayıs 2015 tarihlerinde, Utrecht’te, “3. Kültür Festivali – Cultifest” organizasyonunda, ‘Birlikte Yaşlanıyoruz’ temalı Avrupa’da Yaşlanma Kurultayı gerçekleştireceğiz, dedi.

-TÜRK TOPLUMU, HOLLANDA’NIN AYRILMAZ BİR PARÇASI-

TC. Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, “Türk toplumu, bu toplantıda yaşlılarının durumunu, sorununu konuşuyor. Onlarla ilgili nasıl politikalar üretilebilir, ne yapmak lazım, nerede eksiğimiz var, bunlar konuşuluyor, bunlar başlı başına güzel şeyler. Demek ki, Türk toplumu Hollanda’ya 50 yıl önce geldiğinde aklındaki istek ve hayallerinin gerçekleştirememiş, anavatana dönememiş ve burada kalmış, burada yaşlanmış. Bu kötü birşey değil, güzel birşey. Çünkü bu bize şunu gösteriyor: Demek ki, Hollanda Türk Toplumu, artık gerçekten Hollanda’nın ayrılmaz bir parçası. Bir yerde, bir ülkede yaşlandıysanız ve emekli olmanıza rağmen oradan ayrılmıyor, ayrılamıyorsanız siz oranın bir parçasısınız.”

-SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ BURADA- “Sorunlarımız burada, o sorunların çözümü de burada. Yani buradaki sorunların çözümünü başka yerde aramamız isabetli olmaz. Hollanda Türk Toplumu, Hollanda’nın refah seviyesine ulaşmasında emeği var, alınteri var. Halen burada çalışan insanlar Hollanda’nın vergi, sosyal güvenlik sistemine de katkı sağlıyorlar. Dünyada eğer Cennet varsa orası Hollanda’dır. İnanılmaz refah seviyesi var. İnsanlığın her türlü ihtiyacı düşünülmeye çalışılmış. Ve bu refah eşit bir şekilde paylaştırılmaya çalışılmış. Ama artık sıkıntılar baş gösterdi. Ekonomi artık eskisi gibi değil.”

-HOLLANDA’YI ÇOK SEVİN- “Kendi sorunumuzu ancak kendimiz çözebiliriz. Devlet olarak bizler elbette bir yere kadar destek oluruz, yol gösteririz ancak sorunu yine kendiniz çözmelisiniz. Sorunlarınızı sahiplenmelisiniz. Sorunlarımızı Hollandalılarla el ele vererek çözebilirsiniz. Türkiye Cumhuriyeti temsilcisi olarak sizlere diyorum ki, ne olur Hollandayı çok sevin. Çünkü eğer sevmezseniz, o sorunları sahiplenmiyorsunuz demektir. Buraya ait olduğunuzu düşünmelisiniz. Hollanda her bakımdan ne kadar iyi olursa, burada yaşayan yaklaşık yarım milyon vatandaşım da rahat eder, refah içinde olur.” şeklinde konuştu.

‘Yurtdışına taşınma süreci ve ilk nesil için göçmenlik ne anlama geliyor’ konusunda katılımcılara slayt eşliğinde sunum yapan Aile Hekimi Akapunkturist Dr. Melih Oyman, Göçün ilk yıllarında Türkiye’den Avrupa’ya gelen insanlarımızın; büyük zorluklar çektiklerini, bilmedikleri bir yer bilmedikleri bir dil ve sadece şartlardan dolayı geldiklerini dile getirdi. Dr. Oyman, “Taşınmak yeni bir maceranın başlaması demektir. Taşınmadan önce mümkünse ülkeyi ziyaret etmek ve koşulları yakından tanımak bir çok kararı alırken faydalı olur. İş şartları, sosyal hayat gibi bir çok konuda belirleyici olur.Göçmenlik sürecinin sonucuna bakıldığı zaman iki türlü tipleme çıkıyor karşımıza. Başarılı göçmen ve başarısız göçmen diye fakat benim gözümde ilk nesil çok başarılı. Çünkü bir takım rizikoları göze alarak geldiler, çok büyük zorluklarla karşılaştılar,onların çocukları ve torunlarıyız ve şu anda buradaysak onlara borçluyuz.”

-DEĞİŞİM GELİŞİMDİR- “Hayat zorlukları ve güzellikleriyle paylaşınca daha anlamlı hale geliyor. Dil sorunu yaşayabilirsiniz, iletişimden kaynaklı yanlış anlamalar olabilir, bilmediğiniz kurallar sizi sınırlayabilir. Ama ilk ve son olmadığınızı unutmamak gerekir. Ayrıca hiç ummadığınız anlarda, çok farklı deneyimlerle ve hayatınızı kolaylaştıran insanlarla da karşılaşabilirsiniz. Farklı kültürleri anlamak, yeni diller öğrenmek, beceriler edinmek, yeni insanlarla tanışmak ufkunuzu açan büyük bir değişimdir. Unutmamak gerekir değişim gelişimdir.” dedi.

Dünya Yaşlanma Konseyi Başkanı Dr.Kemal Aydın konuşmasında, “Küresel yaşlanma 21’nci yüzyılın en önemli sorunlarından biridir. Yaşlanma, sağlıktan sosyal güvenliğe, çevreyle ilgili konulardan eğitime, iş olanaklarına, eğlence endüstrisine ve aile hayatına kadar toplumun bütün yönlerini etkilemektedir. İnsanın özellikle yaşlandıkça kalabalıklar arasında yalnızlığa itildiği gözle görülür bir gerçekliktir. Medeniyet, her yaştan insanın mutlu, huzurlu ve sağlık içinde yaşadığı bir yerdir. Silahın, korkunun, ekonominin ve paranın hakim olduğu medeniyet değil, tam tersine paraya tahvil edilemeyen değerler üzerinden yükselen medeniyetin mimarları olmak zorundayız.”

“2050 yılına kadar Dünya’nın en yaşlı kıtası olan Avrupa’da, 27 AB ülkesinde uzun dönemli bir bakım için gayri safi milli hasılada ayrılacak miktar 2 katına çıkartılacaktır. Sağlıklı yaşlanma makro ve mikro düzeyinde geniş kapsamlı evrensel bir yaklaşım haline gelmiştir. Bu yıl gerçekleştireceğimiz ‘Dünya Yaşlanma Kurultayı 2. Uluslararası Bakım Kongresi’ hem ülkemizde hem Dünya’da yaşlanma, yaşlılık ve yaşlılar kavramı ile birlikte özellikle ‘sağlıklı yaşlanma’ kavramının gündeme alınması, yaşlılığın gelecegi ile ilgili olarak ülkelerin fırsatlarını ve tehditlerini belirlemeleri için önemli görülmektedir.” açıklamasında bulundu.

Sağlık Turizmi Uzmanı Hakan Yıldırım ise şunları söyledi: “Göçün 50.yılında, kültürlerin birbirleriyle örtüşmesi ve birbirlerinden birşeyler alması doğal olarak ortaya çıktı.Tabiki bunun yanında sağlık proplemleri de ortaya çıktı. İlk doktora gittikleri zaman kendilerini ifade edemiyorlardı. Ama şu anda Türkiye’de olsun, Avrupa’da olsun birbirlerinden başarılı Türk doktorlarımız var. Dört bir koldan yaşadığımız topluma ayak uydurmaya çalıştık ve başardağımıza da inanıyorum.”

Yapılan konuşmaların ardından bazı vatandaşlarımız konuşmacılara birebir soru sorma olanağı da buldular. Yaklaşık 3 saat süren konferans, katkıda bulunanlara çiçek takdimiyle son buldu.