HÜKÜMET YABANCILARI İSTEMİYOR

Sağ hükümet yabancılara kapıları tek tek kapatıyor

Halil Uygun
HEUSDEN-ZOLDER – Belçika Federal Hükümeti’nin N-VA (Flaman Milliyetçi Cephe) Partili Göç ve İltica Sorumlu Devlet Sekreteri Theo Francken’in göreve gelmesiyle mülteci istemeyen, hatta kimine göre sevmeyen bir ülke olma yolunda hızla ilerliyor. Hakkında ortaya atılan ırkçı iddialar halen gündemdeyken, federal yapılı Belçika’nın sonuna isteyen Francken, şimdi de iltica kapsamında Belçika’nın güvenilir olarak tanımladığı ülkeler listesini genişletmek istiyor. Francken’in bu adımla güvenilir ülkelerden gelecek iltica taleplerini hızlı prosedürle (izlek) reddetmeyi amaçladığı belirtiliyor. Belçika tarihinde ilk kez federal hükümette oluşan sağ partiler öncülüğündeki koalisyon yabancı kökenlileri ve yabancıları üzmeye bütün hızıyla devam edecek olması yabancı kökenlileri de tedirgin etmeye başladı.
Sınırlarını yabancılara her geçen gün daha fazla kapatan Avrupa’da Belçika komşularına göre bir adım önde gidiyor. Göç ve ilticayla ilgili Michel Hükümeti’nin getirmeyi amaçladığı yeni düzenlemeler ise muhalefet partileri başta olmak üzere, farklı kurum ve kuruluşlardan tepki seslerinin yükselmesine sebep oldu. Üzerindeki ırkçı bakan iddialarını çürütecek daha samimi adımlar beklenen Göç ve İltica Bakanı Theo Francken’in hayata geçirmek istediği politikalar Belçika yabancılara kapıları kapıyor mu sorusunu akıllara getirmeye başladı. Francken’in ilk tepki çeken teklifi iltica talebinde bulunanlardan dosya masrafı olarak 225 Euro talep edilmesi yönünde oldu. Eskiden iltica başvurularında pul, fotokopi gibi küçük masraflar hariç herhangi bir dosya ücreti talep edilmiyordu. Ekseri dosyaların red gördüğü ve birçok mültecinin bu ücreti karşılayacak maddi imkânının olmaması göz önünde bulundurulduğunda, Francken’in kabul gören bu teklifi hakkında ilticaya ekonomik engel konuyor yorumlarının yapılmasına sebep oldu.

Oturma izni olmayanların iade vaktine kadar bekletildikleri alanlar genişletilecek
İsveç modeli olarak adlandırılan sağ partilerden oluşan federal hükümetin hükümetin yapması gereken tasarruf tedbirleri yasadışı bir şekilde Belçika’da yaşayan kişilerin ülkelerine iadesi için ayrılan bütçeyi de vurdu. Bu kapsamda ayrılan para 7,4 Milyon Euro’dan 6 Milyona düşürüldü. Buna rağmen Francken’in oturma izni olmayanların ülkelerine iade edilene kadar bekletildikleri alanların yenilenerek genişletileceğini duyurması şaşkınlıkla karşılandı. İlk etapta çelişkili gibi gözükse de Francken’in bu talebinin daha fazla illegal kişinin yakalanıp daha hızlı bir şekilde ülkelerine iade edilmesi ve bu şekilde gerekli tasarrufun yapılması öngörülüyor. Francken konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Eğer hükümet anlaşmasında verdiğimiz 100 mültecilik kapalı ek lojman sözümüzde durmak istiyorsak bu fazladan 1000 yasadışı mültecinin tespit edilip ülkelerine iade edilmesinden geçiyor” dedi.

Güvenilir ülkeler listesini genişletelim
Francken’in üzerindeki şüphelerin daha büyümesine sebep olan son adımı ise Belçika’nın emniyetli olarak tanımladığı yabancı ülkeler listesinin genişletilmesi yönündeki talebi oldu. Bu kapsamda emniyetsiz kategorisinden güvenilir statüsüne geçirilmek istenen ülkelerden gelecek iltica taleplerinin kabulünün çok daha zor ve teferruatlı olacağı anlamına geliyor. Eski Federal Hükümeti Open VLA (Açık Flaman Liberal) Partili Göç ve İltica’dan Sorumlu Devlet Sekreteri Maggie de Block döneminde Bosna, Kosova, Makedonya, Sırbistan Karabağlar, Arnavutluk, Hindistan gibi ülkeler güvenilir ülkeler listesine kaydırılmıştı. Bu hamle ekonomik yönüyle tasarruflar elde etmeyi sağlamış olsa da o dönem tartışmalara sebebiyet verdiği gibi, şimdi de tepkilere yol açmaya devam ediyor. Francken, Moldavya, Gürcistan, Ermenistan, Tunus, Senegal ve Kamerun’un da bu listeye eklenmesini istiyor. Attığı her adım, söylediği her söz, hayata geçirmek istediği her politika sonrasında hakkındaki ‘ırkçılık’ iddialarının biraz daha güçlenmesi, Francken’in ilticanın önünü kesmek için Göç ve İltica Devlet Sekreterliği yapıldığı yönündeki tezi de doğrular nitelikte. Daha hükümetin kurulduğu ilk haftalarda gündeme oturan Francken geçmişte sarf ettiği bazı söylem ve yaptığı paylaşımlar yüzünden ırkçı bakan tepkisiyle karşılaşmıştı. Francken ve İçişleri Bakanı Jan Jambon (N-VA) Walon Sosyalistler (PS) başta olmak üzere muhalefetin boy hedefi haline gelmişti.