CDU diyalog için buluşturdu

Gülsüm Tan-Hasan Akdoğan

BREMEN- Bremen’de  Hiristiyan Demokrat Birliği CDU teşkilatı tarafından düzenlenen panelde  göçmen kuruluşların temsilcileri bir araya geldi.  Gröpelingen semtindeki  İnnside otelde düzenlenen  “Aynı göz hizasında diyalog?  Bizim toplumumuzda göçmen  kuruluşların  rolü” adı altındaki panel,  CDU Bremen milletvekili ve önümüzdeki  eyalet seçimlerinde de aday  olan Dr. Oğuzhan Yazıcı öncülüğü ve sunumu ile  gerçekleşti.

GÖÇMEN POLİTİKALARI ÜMİT VERMİYOR

Çevrede büyük ilgi uyandıran panel, göçmenler konusunda bir çok araştırmalarda yer alan  PD Dr. Uwe Hunger (Mainz üniversitesi),  “Umursamazlıktan  sonra kabulmü?  konulu, Almanya’da göçmenlik tarihini beş devre olarak ortaya koyan sunumuyla başladı. Araştırmasında ilk devreyi,  Almanya göçmen ülkesi olmadığı görüşü ve Vatandaşlığa geçmede zorluklar, 2.’de ‘Almanya Almanlar’a aittir” açıklamaların medyanın da körüklemesiyle getirdiği korku ve saldırganlık. 3. Depresyon. geçmiş ve gelecek korkuları. 4. Almanya’nın göçmen ülkesi olarak görüldükten sonra yapılan müzakereler devresi ve 5. olarak da, gelinen  ‘kabul’ devresinde ise,  göçmen politikalarında pek bu kavramın görünmediği vurgusunu yaptı.

CDU’DA BİR İLK

CDU’nun ilk kez bu temalı bir panel düzenlediğini belirten Yazıcı, “Daha önce de değindiğim  bu konuyu şimdi sizlerden dinlemek istiyoruz” diyerek, konuklarını podyuma davet etti.  Hunger’in araştırması ve Bremen’de göçmen kökenli kuruluşların durumları tartışılmasıyla devam eden panelde, Frieda Banik (Landsmannschaft der Deutschen aus Russland e.V.) Dr. Osmund O. (Uzor-Afrika ist auch in Bremen! e.V.) Murat Orta (KSV Vatanspor Bremen 1978 e.V.), Reyhan Savran (Türk veliler Birliği Başkanı), Burak Çaylı (UETD Bremen)  Ayla Karagöz (Bremen İslam Şürası) ve DİTİB Federal Kadın Birliği’nden Hatice Koçak  olarak çeşitli kuruluşlardan temsilciler yer aldı. HAYAL KIRIKLIĞI YAŞADIK Alman kökenli Ruslar olarak Almanya’ya ilk geldiklerinde yaşadıkları olayları anlatırken nasıl dernekleşmenin gereksinimi duyduklarını anlatan Frieda Banik, “Davet edidiğimiz atalarımızın ülkesinde  umduğumuzu bulamadık. Son 24 sene içerisinde organizeli mücadele ile çok şey değiştirdik” dedi. Bremen’de 10 bin Afrikalı yaşadığını belirten Dr. Osmund O,  görünüm itibarıyla ayrımcılığı daha belirgin yaşadıklarını belirterek, Futbol aktivitelerde buna muaffak olduysak da bu hiç kolay olmadı. Büyük tecrubesi olan Türk spor dernekleriylede diyalog içerisinde olmak istiyoruz” dedi. YARDIMLAR ADİL DAĞITILMALI Spor’un yanı sıra uyum çalışmaları da yaptıklarını, sokaktaki çocuklara sahip çıkarak onları topluma kazandırmaya çalıştıklarını belirten Vatanspor Başkanı Murat Orta,  faaliyetleri karşısında yeterli devlet yardımı alamadıklarından yakındı. 96 yılından beri yardım için sırada oldukları  halde,  yıllar sonra sıraya giren kuruluşlara torpil geçildiği görüldüğünü belirten Orta, “Ya bu pastanın dernekler arasında  adil dağıtılması yapılmalı, veyahut da siyasetçiler ayrı bir kaynak oluşturmalılar”diye konuştu. EĞİTİM VE İŞ ALANINDA FIRSAT EŞİTLİĞİ ŞART Bremen Şurası’ndan  Karagöz, eğitim alanında da yoğun çalıştıklarını belirtirken, renkli denilen Bremen toplumunda göçmen toplumuna karşı ön yargı ve korkuların devam ettiğini söyledi. Uzun yıllardır faaliyetlerini sürdüren göçmen kökenli kuruluşların meyvlerini topladıklarını belirten Karagöz, “Başörtülü bir öğretmen olarak bu konuda siyasetçilere büyük iş düşüyor. Burada CDU’da gelişmeler görüyoruz. Eğitim ve iş dünyasında fırsat eşitliği şart. Ayrımcılık karşısında Almanya’yı terk etmek isteyen akademisyenleri burada tutmalıyız. Irkçılık konusunun dikkate alınmasına dikkat çeken  Karagöz. “Önce bu kavram iyi algılanmalı, sonrada nasıl aşılabilirliği müzakere edilmelidir”diye görüşlerini paylaştı.

BAŞARI İÇİN BİRLİKTE ÇALIŞILMALI Türk Veliler Birliği Başkanı  Reyhan Savran, Almanya’ya çalışmak için gelen göçmenlerin ancak 80’li yıllarında kendilerine kalıcı gözüyle baktıklarını belirtirken, “Bu belirsizlik göçmen toplumda oryantasyonu geciktirdi. Ancak 90. yıllarda aynı gemide olduklarını anladılar. Başarı için birlikte çalışmak önemli” dedi.  DİTİB’ten Hatice Koçak, kadın ağırlıklı yaptıkları çalışmalar kapsamında yaşlı ziyaretleri ve çok kültürlü diyalog çalışmaları olduğunu anlatırken, “Birlik olmalıyız. Kültürel diyalog uyumun anahtarıdır. Siyasetçileri yönlendirme çalışmaları yapmalıyız.” diye konuştu.

 

AVRUPADA KÖK SALDIK

Tüm katılımcıların içlerini döktüğü panelde 50 yıllık göçmenlik sürecinin zorluklarını çok iyi bildiğini belirten UETD Bremen Başkanı Burak Çaylı, Bir çok alandaki kuruluşlarımızla Avrupada artık kök saldığımızı belirterek, “Bizler burada kalıcı 3. nesil olarak bizi, Türkiye’deki olan biten değil, Avrupa ve Bremen’de olanlar ilgilendirmelidir. Alman televizyonu ve siyasetini takip emeliyiz” dedi..

SİYASETE KATILIN

Panelin açılış ve kapanış konuşmasını yapan CDU Bremen Meclisi Gurup Başkanı Thomas  Röwekamp ise, paneli organize eden Yazıcı’ya teşekkür ederken, “İlk Türk kökenli olarak bize dahil olan Yazıcı, partimize zenginlik katmıştır” dedi. Almanya’nın bir göçmen ülkesi olmadığını söyleyen siyasetçilerin yalnış yaptıklarını belirten Röwekamp, “Geçmişte bir çok şey yalnış yapıldı. Yeni gelen tüm göçmenlere, burada kalma süresine bakılmadan uyum olanaklarını sunmalıyız. Onlara ihtiyacımız var” dedi. Bremen’in eski İçişleri Bakanı olarak kendisininde bir çok yalnışları olduğunu itiraf eden Röwekamp,  “Göçmenlik konusunda tecrube kazandık. Dinler arası diyaloğa ve okullarda din dersi verilmesine olumlu bakıyoruz.” derken, Türk gençlerine de, Yazıcı gibi siyasete katılmalarını, karar mekanızmaların işlediği mercilerde yer almaları çağrısında bulundu.