FRANSA'YA GÖÇÜN 50. YILI

Tülay Sucu
STRASBOURG- 8 Nisan 1965’te Fransa ile Türkiye arasında imzalanan anlaşmayle başlayan Türklerin Fransa serüveni 50. yılına girdi. Geçtiğimiz 25 Nisan tarihinde Strasbourg’un Hilton otelinde Unisons Derneği tarafından düzenlenen rengarenk bir organizasyonla Türklerin yarım asırlık Fransa göçü kutlandı. Yaklaşık 200 davetlinin katıldığı coşkulu kutlama programına, başta Türkiye Cumhuriyeti Strasbourg Başkonsolosu Serdar Cengiz olmak üzere, Türk toplumuna dostane yakınlığıyla tanınan eski Halk Hareketi Birliği (UMP) Bas-Rhin Milletvekili ve Bas-Rhin İl Meclis Başkan Yardımcısı Jean-Philippe Maurer, Alsace Yerel Meclis Üyesi Davut Sağlamer, sivil toplum dernekleri temsilcileri ve birçok Türk vatandaşı iştirak etti.

Değerlerimize sahip çıkalım!

Organizasyonun ev sahibi Unisons Derneği Başkanı Halil Özsoy, gecede gazetemize yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Fransa’da Türklerin 50. yılını kutlamak üzere bir arada toplanmış bulunuyoruz. Bugün bizim için çok önemli, zira nereden nereye geldiğimize dair muazzam bir tablo çizmiş haldeyiz tüm toplumumuzla beraber. Aryıca, bu kutlama vesilesiyle Türk-Fransız dostluklarımızı da pekiştirme şansını yakalamış buluyoruz. El ele kol kola daha nice yıllara İnşallah. Çocuklarımız ulaşmak istedikleri hedeflerine erişebilmek için mutlaka nereden geldiklerini bilmeli. Bu 50 yıllık yolculuğu anlatabilmek için de gördüğünüz gibi programımızda bir de fotoğraf sergisine yer verdik. Siyah beyaz 26 kadar eski fotoğraftan oluşan bu sergi 50 yıllık serüvenimizin bir yansıması sadece. Ne zorluklarla gerçekleşmiş bu göç unutmayalım, değerlerimize küvvetli bir şekilde sahip çıkalım.” Eski UMP Bas-Rhin Milletvekili ve Bas-Rhin İl Meclis Başkan Yardımcısı Jean-Philippe Maurer de, kürsüde yaptığı açıklamada, “Türk toplumu sürekli yükselişte. Özellikle Fransız ekonomisini canlandırıyor. Eskiden daha çok Fransız şirketleri Türkiye’ye yatırım yapardı, ancak artık Türkiye’de kurulu olan şirketler de Fransa’ya açılıyor. Fransa-Türkiye ticari ilişkiler git gide daha da çok önem teşkil ediyor” şeklinde konuştu.

Her şey çocuklarımız için…

Fransa’ya 1971’de gelen ve yıllardır işlettiği butikle tanınan Muhammed Durak ise, göçün zorlu ve sancılı sürecini şu ifadeleriyle anlattı: “Bizler ne zorluklardan geldik çocuklarımız tahmin bile edemez. Ne tür evlerde yaşadık işçi olarak, nasıl ibadetlerimizi yerine getirdik, kendimizi nasıl ifade etmekte zorlandık…bunları anlatmak ancak bir ansiklopediyle mümkün olur. Bütün bu zorlukları siz geleceğimiz olan çocuklarımız için yaptık. Ülkenize, ülkelerinize saygı duyun. Burası da ülkeniz, Türkiye’de ülkeniz. Sizler iki ülkesi olan çocuklarsınız! Bu zenglinliğin farkında olun!”
Davetlilerin yüzündeki tebessümle biten bu coşkulu organizasyon, artık Fransalı Türklerin bir ayağının Fransa’da, diğerinin de Türkiye’de olduğunun göstergesiydi. Onlar artık iki vatanlı insanlar, yürekleri iki ülke için atan, iki ülkede yaşayan, iki ülkeyi de seven, iki ülkede de mutlu olan, iki kültürlü insanlardı…