KÖLN – DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. Nevzat Yaşar AŞIKOĞLU son günlerde Yaşanan mülteci akımı ve buna bağlı olarak yapılan faliyetler hakkında bir bası açıklamasında bulundu.
DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. Nevzat Yaşar AŞIKOĞLU’nun basın açıklması şu şekilde,”
Mülteci akını ile birlikte Yardımseverlik dalgaları da geldi – peki Müslümanlar ne yapıyorlar? Facebook da bir yorum bunu çok güzel özetliyor: “ya Müslümanlar ne yapıyor… yardım, herkes gibi! Aslında bunu söylemeye bile gerek olmaması gerekirdi, eğer toplumda sürekli Müslümanların katkıları ile ilgili imalı sorular olmasaydı. Çoğu cami derneği organizasyonlar yaptı. Kısmen acil kurulmuş yardım grupları içinde planlı ve organize şekilde vardiyalı olarak büyük salonlarda yerel yetkililer ile sürekli bir iletişim halinde yardım ettiler. Kendi aralarındaki iletişimi gerektiğinde saniyeler içinde facebook ve WhatsApp üzerinden sağladılar. Yüzlerde hoşgeldiniz paketleri hazırlandı, Arapça tercümanlar, farisi ve başka dillere tercümanlar aralarından temin edildi. (…) Lütfen, halen birileri Müslümanların katkısını soruyorsa, ona söyleyecek bir söz yok. Müslümanlar ve İslam ayrılmaz bir şekilde şehrimizin toplumsal yapısına dahildir.”
Yerel imkanlar ile spontane yapılan bu yardımlar büyük bir fahri özverinin ifadesidir. Camiler yerelde iyi bir iletişim içindeler ve fahri yardımlarını yerel ihtiyaçlara göre – bazen kamuoyunun ilgisi çoğu zaman ise ilgisizliği eşliğinde – yapıyorlar. Bu bağlamda cemiyetlerimizin katkıları “iyilik yap ve bunu duyur” şeklindeki tanıtım odaklı prensibe göre değil, İslamın: “Bir elin verdiğinden diğer elin haberi olmasın!” tevazu emrini ön planda tutan bir anlayışla yapılmakta. DİTİB Sachsenheim Camii başkanı İsmet Harbi bundan yola çıkarak: “Biz bunu afişe ederek değil, sessizce yapıyoruz. İhtiyaç sahibi insan için bu göze batmadan yapılmalı.” Bu İslamın ihtiyaç sahibine yapılacak yardımın kişinin onurunu zedelememek veya kendini üstün görmemek için başa kakılmadanmadan yapılması düsturunu yansıtan bir duruşu yansıtmaktadır.
Bu şekilde nerdeyse bütün camilerde giyecek ve maddi bağış kampanyaları düzenlemektedir. Bunun dışında kendi mekan darlıklarına rağmen camilerimizden bazıları uygun olan mekanları olması durumunda buraları mültecilere açarak onlara sıcak bir yuva sağlamaktalar; Würzbuger Aumühle DİTİB Camisinde olduğu gibi. Yine kimsesiz bakıcı aile statüsünü elde ederek aileleri olmayan göçmen çocuklara evini açarak onlara bir yuva verebilmek için başvurularda bulunan çok sayıda cemaat üyelerimiz bulunuyor. Bu konularda gerekli uzmanlığa sahip olan DİTİB Genel Merkezi olarak üyelerimizi servis hattımız ve sosyal medya üzerinden bilgilendiriyor ve cesaretlendiriyoruz.
Ve yine DİTİB’e bağlı Gençlik ve Spor Derneklerimiz de kendi imkanları ölçüsünde göçmen çocuklara yönelik özel faaliyet ve çalışmalar yaparak düzenli hizmet ve yardımlarda bulunuyorlar. Bu sayede çocukların hayatlarında bir nebze normalleşme imkanı oluşuyor. 2014 senesinden beri devam eden hizmetlerini bu amaçla daha da genişleterek sunmaya devam eden Köln DSK derneğimiz son olarak ödüle layık görüldü ve Köln Şehri Spor Birliği tarafından da bu faaliyetleri için finansal destek almaktadır.
Müslüman Cemaatlerin imkan ve temel şartlarının Hayır hizmet kurumları ile eşit olmadığı ve sadece fahri hizmetlere dayanarak verildiğini bir defa daha belirtmekte fayda var. Buna rağmen bir dini cemaat olarak İslamın insanlara yardım edilmesi prensibi gereği mülteci yardımında daha aktif olmak için bu spontane ve kısa vadeli yerel faaliyetlerin yanı sıra planlı orta ve uzun vadeli çalışmalar ve projeler de uygulanmaktadır.
Sırf bu amaçla Müslümanların fahri hizmetlerini daha iyi koordine edebilmek, sinerji oluşturmak ve yetkili ve etkili bir çalışma yapabilmek için yeni bir İnternet platformu çalışması yapılmıştır. (www.ditib.de) 23 – 27 Eylül 2015 tarihlerinde eda edeceğimiz Kurban bayramının manevi ruhuna uygun olarak İslamın ameli uygulamasının merkezinde duran paylaşma anlayışının toplumsal yaşantımızda canlanmasını sağlayacak bir kampanyamız başlayacaktır. Ramazandaki İftar sofralarımıza benzer şekilde bütün insanlar camilerimize davet edilecekler ve Kurban etleri ihtiyaç sahibi ve komşular ile paylaşılacak.
Yine 3 Ekimde düzenlenen Açık Cami Günü yapılan faaliyetlerin bir kısmı da mülteciler ile ilgili olacak. Bu seneki konseptinin “İslam ve Gençlik” olması sebebi ile orada özellikle mülteci çocuk ve gençlere yönelik faaliyetlerde de bulunulacak.
Ancak ilk yardım ile iş bitmiyor. Mülteciler orta ve uzun vadeli desteğe ihtiyaç duymaktalar. Bütün cami derneklerimiz hangi dine veya ırka mensup olduğuna bakmaksızın dini bir vecibe olarak gördükleri bu yardımı sağlamak için çaba sarfetmekteler. Bu manada hayırsever herkese “Allah razı olsun! Bütün yardımseverlere teşekkürler! – “Aynen devam!” diyoruz.