Gülsüm TanBREMEN-Bremen’de faaliyet gösteren Kültürlerarası Göçmenler Araştırma Merkezi (ZIS) tarafından düzenlenen geleneksel yeni yıl resepsiyonunda, çoğunluğu ilk nesilden Türklerle birlikte çok sayıda Almanlar’da yer aldı. Şehir Kütüphanesinde gerçekleşen etkinlkte Türkiye’den Almanya’ya işçi göçünün 55. yılı konu edildiği panel düzenlendi. ZIS görevlileri Özlem Görmez-Heise ve Volkan Eliş sunumunda gerçekleşen panelin konuşmacıları Zeynep Sümer (71), Özdal Dincel (77), Yusuf Akbal (83), Ali Rıza Sevimli (65) ve Zeynel Yerlikaya (73), soru üzerine emeklilik yıllarını sağlık ve huzur içerisinde geçirmek istediklerini söylerken, barışın hakim olduğu bir dünya dilediklerini belirttiler. Almanya’daki klasik göç anılarını anlatan beş emektar Türk, dinleyicilere duygulu anlarda yaşattılar.
GURUR VERİCİ BİR GEÇMİŞ
Göç anılarını anlatan konuşmacılar arasından Z. Sümer, bir hukukçu olarak nasıl işçi sıfatıyla Almanya’ya geldiğini anlatırken, Almanya’da ilkin fabrikada, daha sonra eğitimci ve ardından memur olarak girdiği bir bankadan emekli olduğunu belirterek, “Geçtiğim devrelerden gelmiş olduğum durum benim için gurur vericidir” dedi.
Mesleği Terzi olan Ö. Dincel, 64 yılında geldiği Bremen’de ilkin bir dikiş firmasında çalıştığını ve kısa zaman içerisinde de kendi dikiş atölyesini açtığini belirterek, “Çok zorlu geçen yıllarım oldu. Almanca dilini öğrendiğimde rahat ettim. Şu anda mutlu bir emeklilik hayatı geçiriyorum” diye konuştu.
68 yılında Almanya’ya istek üzerine geldiğini anlatan Z. Yerlikaya, “Altı yıl sonra Türkiye’ye döndük. Evdeki hesap çarşıya uymayınca tekrar geldiğim Bremen’de girdiğim otomatif firmasından emekli oldum” dedi. Yerlikaya ayrıca, Türkiye’den alınan emekli aylıkların Almanya’da vergiye tabi tutulduğuna dikkat çekerek, “Aldığımız emeklilik aylıklardan Türkiye vergi kesiyor. Çifte vergilendirmeye bir anlam veremiyorum” diyerek tepki gösterdi.
1972 yılında öğrenci olarak geldiği Almanya’da evlenerek kaldığını belirten A.R. Sevimli, “İşçi emeklisiyim. İlk nesilin nasıl zorluklar içerisinde çalıştıklarını bildiğim için aktif olarak çalıştığım sivil toplum kuruluşlarda onlara yardımcı olmaya çalışıyorum” dedi.
1970 yılında geldiği Almanya’da ağır işlerde çalıştığını ve emekli olduğundan buyana da sağlık sorunu yaşadığını belirten Y. Akbal, “Almanya’ya en fazla beş yıl kalırız diye gelmiştik. Aradan 45 yıl geçti hala burdayız. Bunca yıl burada kalacağımızı bilseydim Almanca’yı iyi öğrenmeye çalışırdım. Önceleri çocuklarımızın istikbalini düşünmüştük şimdide torunlarımız bizi buraya bağlıyor” diye konuştu.
Sunucuların sorularını da yanıtlayan konuşmacılar,Türk ve Alman yaşlıları arasında fiziksel olmamakla birlikte kültürel ve dini farklılıkların olduğunu söylediler.
Diyer yandan katılımcılar arasında bulunan Prof. Dr. Klaus Liebe-Horkort, ayağa kalkarak, birinci Türk nesile, emek gücü ile Almanya’ya yaptıkları katkılarından dolayı teşekkür ettiğini söyledi.
AMACIMIZ ÖNYARGISIZ DİYALOĞU SAĞLAMAK
ZİS Başkanı Ali Eliş yaptığı konuşmada, başkanı olduğu kuruluşun faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Kültürlerarası Göçmenler Araştırma Merkezi adına Bremen’in farklı semtlerinde danışma büroları olduğu gibi verdikleri entegrasyon ve dil kurslarında 34 farklı ülkeden elemanların görev yaptığını belirten Eliş, “Kurslarımıza gösterilen yoğun ilgi bizi sevindiriyor. Ayrıca, “Köprü” adlı projemizle emekli insanlarımızada hizmet veriyoruz. Tüm amacımız, Bremen’de yaşayan göçmenlerin yalnız olmadıklarını hissettirmekle birlikte ön yargısız diyaloğu sağlamaktır” dedi. İlgi ile takip edilen panelde yer alan konuşmacılara ZİS yetkilileri tarafından birer onur belgesi ve buket çiçek takdim edilerek teşekkür edilen etkinlik, ikramlar eşliğinde göç konulu bir video filmi ile son buldu.