KADIN HAYATTIR…

İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Yeneroğlu açıklamasında, “Bilhassa son zamanlarda ülkemizde misafir ettiğimiz mülteci kadınların, mülteci erkeklere kıyasla daha fazla ayrımcılık ve cinsel şiddetle karşı karşıya kalabilme ihtimali, bu sorumluluğumuzun her geçen gün yenilenip yeni meydan okuyuşlarla yüzleştiğini ortaya koymaktadır.” dedi.
Mustafa Yeneroğlu şunları kaydetti: “Kadınla erkek arasında eşit maaş, eşit eğitim ve iş piyasasına eşit giriş imkânları gibi yasal anlamda geçerliliğini koruyan çerçevenin toplumun her alanında uygulanması için kararlı duruşumuzu sürdürmemiz şarttır. Bu ortak amaca ancak medyada cinsiyetçi rol kalıp yargılarının bertaraf edilmesi, yönetici kademedeki kadınların sayısının artırılması, kadınların zorunlu evliliklerden ve kendi tercihlerini yapmaları önündeki aile ve toplum baskılarından korunmaları ile emin adımlarla yürüyebiliriz. Geleneksel ailenin değişim geçirdiği bir zamanda, kadının tercihlerine saygı duyan ve toplumun her alanına katılımını destekleyen bir yaklaşımı benimsemek ve bu yaklaşımı yaygınlaştırmak mecburiyetindeyiz. AK Parti hükûmetlerinin Türkiye tarihinde meclisteki kadın milletvekili oranını düzenli olarak artırması da bu yaklaşımın bir tezahürüdür.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre kadınların sağlığını en çok tehdit eden şeylerden birisi kadına yönelik şiddettir. Geçmişte “Töre ve Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu” ve “Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerini Araştırma Komisyonu”nu ile konuyla ilgili kapsamlı araştırma yapan ve Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesine de imza atan ilk ülke olarak kadına yönelik şiddetin temelinde yatan nedenleri belirleyerek bunlarla mücadele etmek konusundaki kararlılığımızı sürdüreceğiz. Sadece kendi vatandaşlarımız olan kadınlara yönelik değil, ülkemiz sınırları içerisindeki tüm kadınlara yönelik yeni şiddet türleri ile mücadele de sorumluluklarımız arasında yer almaktadır. Bilhassa son zamanlarda ülkemizde misafir ettiğimiz mülteci kadınların, mülteci erkeklere kıyasla daha fazla ayrımcılık ve cinsel şiddetle karşı karşıya kalabilme ihtimali, bu sorumluluğumuzun her geçen gün yenilenip yeni meydan okuyuşlarla yüzleştiğini ortaya koymaktadır.

Bu düşüncelerle her dil, din ve etnik kökenden bütün kadınların Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, bu günün herkes için, kadın-erkek eşitliği, kadınların katılımının artırılması ve şiddetin önlenmesi için sağlam adımlar atmak konusunda yeni bir düşünce ortamı hazırlamasını temenni ediyorum.”