AVRUPALI TÜRKLERE MÜJDE

Yurtdışındaki sigorta başlangıcı emeklilikte sayılacak

ANKARA- Yargıtay, yurt dışında çalışıp Türkiye’ye dönerek emekli olmak isteyen işçileri sevindirecek önemli bir karara imza attı. Yargıtay’ın kararına konu olan olay 2013 yılında Kayseri’de yaşandı. Almanya’da çalıştıktan sonra Türkiye’ye dönerek emekli olmak için SGK’ya başvuran Yüksel Ö., sigorta başlangıç tarihinin yurt dışında çalışmaya başladığı tarih olarak ele alınmasını istedi. Ancak SGK, kendisine başvurduğu tarihi dikkate alınca Yüksel Ö., dava açtı. Kayseri 1. İş Mahkemesi’nde görülen davada Yüksel Ö., “1980 yılında Almanya’da çalışmaya başladım. Yurt dışında geçen hizmetlerimi borçlanabilmek amacıyla SGK’ya başvurdum. Kurum tarafından bana bir tahakkuk cetveli gönderildi ve 3 ay içerisinde ödenmesi gerektiği belirtildi. 9 bin 780 gün üzerinden borçlanma yapılmış ve sigorta başlangıç tarihi olarak yurt dışında çalışmaya başladığım tarih değil, başvuru tarihim dikkate alınmış. Bu işlem yasal değil ve gereğinin yapılmasını talep ediyorum” diyerek kendini savundu. SGK vekili ise, “Kişi yurt dışında çalışmaya başladığında yani 1980 tarihinde 16 yaşındadır. Yasalarımıza göre 18 yaşından önceki dönem sayılamaz” diyerek davanın reddini talep etti. İddiaları değerlendiren yerel mahkeme, borçlanma bedeli ödemediği gerekçesiyle, sigorta başlangıç tarihinin tespit edilemeyeceğine ve davanın reddine karar verdi. Hüküm, Yüksel Ö. tarafından temyiz edildi.

“ANAYASANIN 90. MADDESİNE AYKIRI”
Temyiz istemini görüşen Yargıtay 21. Hukuk Dairesi yerel mahkemenin kararını bozdu. Kararda, “Yurt dışında çalışan Türk vatandaşlarının orada geçen hizmetlerinin borçlandırılarak ülkemiz sosyal güvenlik mevzuatına malullük, yaşlılık ve ölüm hallerinde Türkiye’de geçmiş hizmet gibi değerlendirilmesini sağlamak amacıyla 2147 sayılı kanun ile 3201 sayılı kanun vardır. Bu kanun maddelerinden önce yürürlüğe giren uluslararası sözleşmeler ile yabancı bir ülkede çalışan Türk vatandaşlarına tanınan sosyal güvenlik haklarını koşula bağlaması, ortadan kaldırması veya sınırlandırması da anayasanın 90. maddesinin açık hükmü karşısında mümkün olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir” denildi.

Kaynak: Türkiye Gazetesi