Türkiye ve AB, terörün finansmanı, terör bağlantılarının sınır dışı edilmesi alanları dahil olmak üzere adli iş birliğinin artırılması konularında mutabık kaldı.
Türkiye ve AB arasında terörle mücadele konusunda Brüksel’de özel bir zirve düzenlendi. Zirvede Türkiye’yi Dışişleri Bakanlığı Araştırma ve Güvenlik İşleri Genel Müdürü Büyükelçi Tunç Üğdül başkanlığında MİT Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi İsmail Hakkı Musa ile Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi yetkilileri temsil etti. AB tarafında da AB Konseyi Terörle Mücadele Koordinatörü Gilles de Kerchove başkanlığındaki heyet bulundu.
Zirve sonunda AB Komisyonu’ndan yapılan yazılı açıklamada, terörizmin AB ülkeleri ve vatandaşlarına doğrudan tehdit oluşturduğu belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Avrupa Birliği ve Türkiye ortak ve stratejik müttefikler olarak, güvenliklerine ve barışa dönük bu tür tehditlere karşı beraber çalışmanın önemini tanıyor. Her iki taraf da güçlü bir şekilde AB ve Türkiye’deki son terör saldırılarını kınıyor ve uluslararası kanunlar, insan hakları ile uluslararası sığınmacı kanunu çerçevesinde terörün her türlüsüne ortak mücadele kararlılığını yineliyor.”
AB ve Türkiye’nin terör örgütü IŞİD ile mücadele etmek ve yabancı terörist savaşçılar akışını durdurmak için acilen çabaları hızlandırma kararı aldığı vurgulanan açıklamada, “AB, Türkiye’nin PKK kaynaklı büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu tanıyor. AB ve Türkiye, aynı zamanda AB tarafından terörist örgüt olarak edilen PKK kaynaklı terör tehditlerine karşı yakın bir şekilde çalışma isteğini yineliyor.” ifadesine yer verildi.
Açıklamada ayrıca, her iki tarafın da terörün finansmanı, terör bağlantılarının sınır dışı edilmesi konuları dahil olmak üzere adli iş birliği ve istihbarat paylaşımında uyumun artırılması yollarının araştırılmasında mutabık kaldığı vurgulandı.
Türkiye’nin de zirvede AB’nin başta PKK olmak üzere PYD, YPG, DHKP-C ile PDY-FETÖ konusunda mücadelede daha fazla iş birliği ve aktif mücadele beklentisi iletildi.
Türkiye, AB’ye üye ülkelerde söz konusu terör örgütlerinin mali yapı ve kaynaklarıyla daha etkin mücadele edilmesi, kırmızı bültenle aranan kişilerin Türkiye’ye iadesinin hızlandırılması, bu örgütlerin Avrupa’daki faaliyetlerine son verilmesini talep etti.