ÖĞRENCİLER DİKKAT!!

Sayın okuyucularım;bu köşemde bir kez daha çok önemli bir konuya değineceğim, ve konuyu tekrar ele almamın sebebi, Almanya’ya üniversiteye ya da eğitim için gelen Türk vatandaşı olan öğrencilerimizin oturum ve yabancılar hukuku açısından yeterince bilgi sahibi olmadıklarından dolayı hızlı bir şekilde oturum hakkına sahip olma fırsatını kaçırmalarıdır. Oysa eğitimlerinde istedikleri şekilde ilerlemeyince bir de yabancılar hukuku açısından lüzumsuz zorluklar yaşamaları gerekmemektedir. Bu yüzden konuyu tekrar ele almak istiyorum.
1963 yılında Ortaklık Anlaşması imzalanarak Türkiye ile (o zamanların adıyla) Avrupa Topluluğu arasında ortaklık ilişkisi başlamıştır. Bu ilişkiler çerçevesinde 1980 tarihli Ortaklık Konseyi Kararı’na (OKK) imza atılmıştır. 1/80 OKK’ya göre bir sene aynı işverende çalışan bir Türk vatandaşı, bu işverende kalma şartıyla hem çalışma hem de – bunu Avrupa Divanı’nı 1987 senesinden beri bu konuda çıkardığı kararlarında belirtmiştir – oturma izni kazanmaktadır. Aynı işverende üç yıl çalıştıktan sonra Türk vatandaşı aynı iş dalında herhangi bir başka işverende çalışma ve oturma hakkını kazanmaktadır ve dört sene çalıştıktan sonra ise herhangi bir iş dalında çalışma ve oturma izni kazanır.
OKK 1/80’de ön görülmüş haklardan Almanya’ya sadece üniversitede öğretim görmek için gelen ve yanı sıra çalışan ya da sadece çocuk bakıcısı (Au-Pair) olarak çalışan bir Türk vatandaşının faydalanacağı ise tartışmalıydı. Bir çok Avrupa Birliği’ne üye olan devlet – Almanya dahil – örneğin öğrencilere sadece 90 tam ya da 180 yarım gün çalışma izni verildiğini, bunların öğrenci ya da Au-pair sıfatıyla Almanya’da kaldıklarını ve bu yüzden işçi olarak sayılamayacaklarını, yani OKK 1/80’da ön görülmüş hakları kazanamayacaklarını öne sürdürmekteydiler.
Avrupa Adalet Divanı yukarıda belirttiğimiz kararda bu gerekçelere önem vermeyip öğrenci statüsünde Almanya’ya gelmiş olup üniversitede öğretiminin yanında ayrıca bir işverende – verilen müsade çerçevesinde – çalıştığında öğretimi için verilen oturma müsadesinin yanında ayrıca OKK 1/80’den de faydalanabileceklerini ve bu sayede üniversiteye bağlı kalmadan oturma ve çalışma izni sahip olduğunu vurgulamıştır. Aynısı, bir bakıcı (Au-Pair) olarak bir ailede bir seneden fazla çalışmış olan bir Türk kızı için de geçerli sayılmıştır. Vatandaşlar, ilk vize için yaptıkları başvuruda iki seneden fazla kalmayacaklarını ve bu süreden sonra ülkelerine geri döneceklerini beyan etmişlerse de OKK 1/80’de ön görülmüş hakları kazanmışlardır. Avrupa Adalet Divanı’nın kararlarına göre üye devletler bu şekilde alınan beyanlar ile Türk vatandaşlarının OKK 1/80’den hak kazanmalarını engelleyemez. Bu yüzden de 2004/114/EG numaralı yönerge çerçevesinde Almanya’da Türk öğrencilerine 90 tam ya da 180 yarım gün şekilde kısıtlı çalışma izni verilmiş olsa da yukarıda belirtilen şartlar altında Avrupa Hukuku’nun ön görmüş olduğu çalışma ve oturma hakları kazanılmaktadır. Yani bu şartlarda üniversiteyi başaramadan bitirmek zorunda kalan ya da oturması üniversiteyi gerekli zaman içerisinde bir ilerleme göstermediği gerekçesiyle uzatılmayan vatandaşlarımızın ayrıca bir oturma ve çalışma hakkı olduğu kabul edilmiştir. Böylece yıllardır öğrencilerimiz için savunduğumuz haklar Avrupa Adalet Divanı tarafından kabul edilmiştir. Mahkemenin bu kararı, Avrupa Birliği’nin yerel mahkemelerini ve makamlarını bağlamaktadır.

Özet:

Çok sayıda Almanya’da eğitim için bulunan vatandaşlarımız, üniversite öğretiminin yanında bir yan gelir için bir sene aynı işverende çalıştıktan sonra OKK 1/80’e göre çalışma ve oturma izni kazanmaktadırlar. Bu haklar, öğrenci statüsüne bağlı olmamaktadır. Aynısı çocuk bakıcısı (Au-Pair) için geçerlidir.

Haklarımızı bilelim haklarımızı arayalım.

Av. Dr. Temel Nal
SANAS Hukuk Ofisi