VE İMZALAR ATILDI

Kadir BİÇER-KASSELKassel bölgesinde bulunan Wolfhagen Belediyesi ile anlaşmaya varılan sözleşme sonucunda kentte bulunan tren istasyonunun yeni sahibi olan DİTİB, sözleşme imzalandı. Bununla beraber koşullar yerine getirilirse toplam 250.000 Avro proje olarak DİTİB’in Alman devletinden hak etmesi belirlendi. DİTİB Genel Sekreteri Bekir Alboğa’nın proje için imza törenine iştirak etmesi beklenirken son anda Almanya’da DİTİB bünyesindeki din görevlilerinin muhbirlik yaptığı iddiası nedeniyle basın mensupları ile beraber istişare nedeniyle Türkiye’ye gittiği belirtildi. Alboğa’yı temsilen bölgeden Parti Genel Başkanı ve Belediye Meclis üyesi olan İş Adamı Niyazi Karahan,  Noter’de DİTİB adına imzayı attı. Ancak Almanya’daki imamların Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirenleri ihbar etmesi şüphesi ise Alman kamuoyunda büyük kaygılara yol açtığı dile getirildi isede, Wolfhagen İl Meclis’inin geçmişte aldığı karar göz önüne alınarak eski istasyon binasını devr alması sonucunun geri dönüşümü ve alınan karardan vazgeçilemeyeceği vurgulanmıştır. Yeşiller Parti Grup Başkanı Dr. Axel Vetter ise, ‘Meclis’te DİTİB hakkındaki edindiğimiz mevcut bilgiler ile yeniden oylama olsaydı, Haziran 2016 tarihindeki oylamanın aksine karar alırdık’ dedi. SPD’li Manfred Schaub yaptığı açıklamada, ‘bizim için yeni bir karar alınmasına gerek yok. Wolfhagen’deki Türk Kültür Derneği bizim için güvenli bir dialog partneri.  Ama kesinlikle DİTİB’in buradaki Türk derneğine sözünü geçirmeye çalışıp etki sahibi olacağı riskinide görüyoruz’ dedi. CDU Grubu Yönetim Kurulu Başkan’ı Uwe Lansgrebe, Belediye Meclisi’nin oy çoğunluğu ile parlamenterler tarafından 250.000 Avro proje desteğinin verilmesi gerektiğine dair karara vardığını vurguladı. Landgrebe, ‘Türkiye’deki yaşanan gelişmeler kendi iç meseleleri. Wolfhagen’de yaşayan bizim Türk vatandaşlarımız ile karar alındıktan bu zamana dek hiçbir şey değişmedi. Niyazi Karahan ise verdiği demeçte, ‘sözleşme bugün  imzalandıktan itibaren binanın toplama ve temizleme işlerine hemen başlayacağız. Dairedeki tamiratlar bittikten hemen sonra kendi din görevlimiz gelecek ve topluma hizmet edecek. Bu nedenle binayı aldıktan sonra DİTİB’e devrettik ve hukuki açıdan sisteme göre binanın bütün hakları bize ait olduğundan bina ile istediğimizi yapabiliriz’ diye konuştu. Almanya Başsavcılığının DİTİB ile alakalı başlattığı soruşturma ile ilgili Alboğa ise “Rheinische Post” gazetesine, ‘Türk Diyanet Başkanlığının yazılı talimatları DİTİB’e hitaben olmamasına rağmen maalesef çok azda olsa birkaç din görevlisi Diyanet’in bu talimatlarına uydu’ yorumunda bulundu. Bu olaylardan dolayı Alman kamuoyunda DİTİB bünyesindeki din görevlilerinin casusluk yaptığı iddiası nedeniyle DİTİB’in özür dilediği lanse edilmesinden sonra bize Immanuel Kant’ın, “kendini bir solucan kadar küçültürsen, üstüne basıldığı zamanda şaşmalısın” alıntısını hatırlattı.