Adalet Divanı’nın başörtüsü aleyhindeki kararı, Avrupa’daki Müslümanları daha da zorda bırakacak. Darbe zihniyetini aratmayan yasağa tepkiler artarak sürüyor
Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD), başörtülü çalışanların işten çıkarılmalarının ayrımcılık olmadığı yönündeki kararına tepkiler devam ediyor. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, “Karar son derece dışlayıcı ve Avrupa’nın temel iddialarına aykırıdır” dedi. Başörtü yasağının, “işveren kurumun tarafsız imajı” gibi bir sebeple meşru gösterilmeye çalışılmasının, dini özgürlüğün hangi sebeple kısıtlandığını gösteren tuhaf bir izahat olduğunu kaydeden Yeneroğlu, “Avrupa’da yaşayan gruplar arasında en çok ayrımcılığa uğrayan kesimlerin başında, Müslüman kadınlar gelmektedir. Alınan karar ile bu durum daha kötü bir hale sokulmuştur” diye konuştu.

IRKÇILARIN ELİNİ GÜÇLENDİRDİ

Söz konusu kararın 28 AB ülkesinde geçerli olduğunu ve herkesi doğrudan etkileyeceğini bildiren Yeneroğlu, “Bu kararla birlikte, kamuda dini sembollerin giyilmesini ve normal hayatta peçe giyilmesini yasaklayan Fransa ve Belçika gibi ülkelerin artması, özel sektör işverenlerin başörtüsü veya diğer dini sembolleri kullanan çalışanları işe almaması bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır. Son olarak, Avrupa’da var olan ve günden güne yükselen İslamofobi, ABAD’ın bu kararı ile birlikte kendisine yeni bir hukuki gerekçe daha bulmuştur. Daha da kötüsü, Avrupa’da yükselen aşırı sağın eli bu kararla birlikte daha da güçlenmiştir” dedi.

DAHA ÇOK DIŞLANACAKLAR

Din ve inanç özgürlüğü ile ayrımcılık yasağının, tüm uluslararası insan hakları sözleşmelerinde yer aldığını hatırlatan Yeneroğlu, “Her fırsatta hoşgörünün beşiği olarak kendini sunan, kadın ve erkek eşitliğini sağlamanın temel gayesi olduğunu iddia eden Avrupa’nın Adalet Divanı’nda bu yönde olumsuz bir kararın çıkması, farklılıklarla bir arada yaşama ilkesine ciddi manada zarar verecektir ve Müslümanları daha fazla dışlayacaktır” diye konuştu. 1997 yılında Türkiye’deki 28 Şubat post modern darbesi süresince de başörtülü öğrenciler ve çalışanlar büyük zulüm yaşamış, 2002’den sonra yapılan reformlarla bu eziyet sona erdirilmişti.