BU NASIL ADALET?

Kâmil Yılmaz (ÖZEL HABER)
FRANKENTHAL – Almanya’nın Rheinland-Pfalz eyaletindeki Frankenthal şehrinde Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Frankenthal Şubesi Başkanı Nesrin Çağan’ın oğlu tıp fakültesi öğrencisi Bora Çağan’ın hukuk dışı iddialarla suçlandığı davanın sonuna gelindi. Davanın devam ettiği mahkemede delil ve inandırıcı şahit bulunamayınca iş, iki şahidin kendi arasında yazdığı What’s App mesajlarına kalmıştı. Pozywio ailesinin mahkemeye sundukları tüm delil ve tanıklarının yanıltıcı ifadeler vererek kirli bir oyuna dahil olduklarını göstermişlerdi. Pozywio ailesi son mahkemedeki şahitler inandırıcı olamayınca 19 Haziran’da görülen son duruşmada bir What’s App mesajı ortaya atmışlardı.

SAVUNMAYI KAALE ALMADILAR
Mahkeme savcı ve davacı avukatların 4 yıl hapis istemi ile görülen davanın 10. ve son duruşmasında akıl almaz iftiralarına devam ettiler. Mahkemeyi yalancı şahit getirmekle kalmayıp, suçlu olmadığı halde iftiralarına devam eden Pozywio ailesinin demagoji yaparak etkilemeye çalıştığı davanın son duruşmasında, savunmalarını yapan Bora ve avukatlarını ciddiye almayan Frankenthal Mahkemesi, Bora Çağan’ı delil yetersizliğine rağmen 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.

BÜYÜK ZAFERİ! KUTLADILAR
Olay sonrası Pozywio ailesi büyük bir zafer kazanmışçasına Türk gencini mahkum ettirdiğini Alman televizyonlarına gururla! anlatırken, geçtiğimiz gün ünlü futbolcuların yer aldığı yardım amaçlı futbol organizasyonundan 30 bin Euro yardım toplandığını ve oğlunun tedavi masrafları için bunun kullanılacağını dile getirdi. Alman televizyonunda Türk genci Bora’nın Türk kökenli olduğuna vurgu yapılırken, Almanya’dan kaçmaması için de pasaportuna el konulduğu vurgulandı.

BABADAN DUYARLILIK ÇAĞRISI
Karar sonrası büyük üzüntü ve şok yaşayan anne Nesrin ve baba Mahmut Çağan, kendilerinin ailece Alman vatandaşı olduğunu ve şimdiye kadar hiçbir sosyal yardım almadıklarını vurguladılar. Kendisinin 25 yıldır ve eşinin ise 50 yıldır Almanya’da olduğunu da ifade eden baba Mahmut Çağan, “Karşı tarafın kendi şahitleri (mahkeme tutanaklarında var) bizi topladılar mahkemede ne söyleyeceğimizi öğrettiler ve biz onların öğrettiklerini gelip söylüyoruz dediler. Parmak izi yok, suç aleti yok, kamera kaydı yok. Görgü tanığı yok. Ama biz evimizi sattık, işyerimizi kapattık. Oğlumuzun okulunu üniversitesini bıraktık. Sağlığımızı ve her şeyimizi kaybettik. Bizimle uzaktan yakından alakası olmayan bir davayla 25 aydır uğraşıyoruz. Bunlar yetmiyormuş gibi pasaport ve nüfus cüzdanımıza el koydular. Ayrıca 3 yıl 6 ay da hapis cezası veriyorlar. Ben buradan duyarlı vatandaşlarımıza sesleniyorum. Bu bir toplumsal olaydır. Bugün bana yarın sana. Hepimizin çoluk çocuğu var. Lütfen duyarlı vatandaşlarımız bir incelesinler. Nedir bu böyle. Türk’sen baştan suçlusun. Bir günah keçisi lazım diye, bir mağdur var diye, elde hiç bir şey yok iken, 600 kişinin olduğu bir yerde sadece ve sadece Türk olduğu için Bora’mızı seçtiler. Feryadımızı, içimizdeki yangınımızı birileri duymalı. Hepimizin çoluk çocuğu var. Bu nedir böyle. İnanmak, anlamak mümkün değil. Burada gerçekten bir kumpas var. Bir iftira var. Sadece benden dinlemeyin, zamanı olanlar gelsinler incelesinler; gözleriyle görsünler. 23 yaşındaki çocuğumun tansiyonu 20’ye çıktı. Gözlerinin altı çöktü, sağlığı gitti. Uyuyamıyor, yemek yiyemiyor. Böyle bir iftira, böyle bir kumpas olabilir mi?. Burası dağ başı mıdır? Burası Uganda mıdır? Yeri geldiğinde diyorlar, burası Almanya diye. Kardeşim Alman adaleti nerede? Neye dayanarak bu kararı verdiniz. Elinizdeki somut delil nedir? Sıfır. Hiç dedikoduyla, varsayımla ve kendi düşüncenle hukuk uygulanabilir mi? Cezaya somut delillerden gidilir. Burada büyük bir skandal yaşanıyor. Lütfen bu konuda duyarlı olalım. Bugün bize, yarın size. Hepimizin çocuğu var. Korkunç bir iftiranın, kumpasın, yangının orta yerindeyiz” şeklinde üzüntü ve duygularını dile getirdi.

Mahkeme kararı sonrası gazetemize açıklama yapan Bora’nın avukatları, kararı temyize götüreceklerini belirterek, suçsuz bir genci sadece Türk olduğu için delil olmadan mahkum etmelerine müsaade etmeyeceklerini vurguladılar.