Program sonrasında, Türkiye düşmanlarının hedefi olduğunu söyleyen Selmanoğlu, “Buradaki PKK, FETÖ ve DHKPC’lilerden. Arabama kurşun bırakıldı, e postama evimin fotoğrafı gönderildi”dedi.
Tuğrul Selmanoğlu, Almanya’da vatandaşı olan bir Türk. Bu ülkede genç bir internet aktivisti olarak çağrıldığı Alman ARD televizyonunda “Türkiye’ye terapi uygulamak lazım” diyen Alman Bakan Markus Söder’e “Haddinizi bilin” ve beş Türkiye aleyhtarına “Sizin amacınız Erdoğan karşıtlığı üzerinden İslamiyeti hedef almak” sözleriyle Almanya’da gündeme oturdu. Yerel ve ulusal 200 Alman gazetesine “Beş Alman bir Türkü durduramadı” gibi başlıklarla manşet olan Selmanoğlu, program öncesi düzenlenen ‘tezgahı’ ve programdan sonra aldığı ‘tehditleri’ anlattı.
5 KİŞİYE KARŞI TEK….
Almanya’da bir hafta sonra ülkenin yeni hükümetini belirleyecek seçimler var ancak Alman devlet televizyonu ARD’nin gündemi bu ülkedeki siyasi parti liderlerinin seçim vaatleri değil Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dı. Programın katılımcıları ise Alman Bavyera eyaleti Maliye Bakanı Markus Söder, Federal Almanya Entegrasyon Bakanı Aydan Özoguz, Türkiye tarafından terör örgütü THKPC üyesi olarak kırmızı bültenle aranırken İspanya’da yakalanan ancak Almanya’nın baskısıyla serbest bırakılan Doğan Akhanlı, PKK üyeliğinden Türkiye’de tutuklu bulunan Alman vatandaşı gazeteci Deniz Yücel’in arkadaşı Doris Akrap, Türkiye’de 19 yıl vakıf yöneticiliği yapmış, Türkiye uzmanı Prof. Dr. Günter Seufert ve internet aktivisti Tuğrul Selmanoğlu idi. Programdaki konuşmaların neredeyse tamamı Türkiye ve Erdoğan aleyhtarlığı üzerine kuruluyken, sadece bir konuk Süleymanoğlu Türkiye lehine konuşma yapan konuşmacı olarak dikkat çekti. Ancak tek başına programı domine eden Süleymanoğlu, Almanya’nın gündemine oturdu. Kendisine ulaşıp program öncesi ve sonrası neler yaşandığını sorduğumuzda, “Beni bir tezgah için oraya çağırdıklarını biliyordum” diye başlıyor anlatmaya Tuğrul Selmanoğlu. İki Alman bakan, Türkiye uzmanı üç akademisyen, yazar ve gazetecinin karşısına çıkarılmak için davet aldığında katılımcı profilinden bunun tezgah olduğunu anladığını kaydeden Süleymanoğlu, “Amaçları 30’lu yaşlardaki genç bir aktivist Türkü, bu beş Alman›ın karşısına çıkarmaktı. Türkiye’yi hedef alacaklardı. İnternetteki 90 bin takipçime sordum, ‘Programa katıl’ yanıtı alınca katıldım. Daha yayın başlamadan, stüdyoya girdiğimde tezgah ortaya çıktı. Stüdyodaki 20 kadar spot lambasından 15’nin ışığı direkt benim yüzüme çevrilmişti. Hesapta beni terletecekler, ‘Haksızlığımın altında ezilip terleyen görüntü’ verdireceklerdi. Bir hafta sonraki seçimlere yönelik tezgahtı” diye konuştu..
.HEDEFİNİZ ERDOĞAN .
Programdaki beş katılımcının “Türkiye’de insan hakları ihlalleri olduğu”, “Erdoğan’ın antidemokratik lider olduğu” yönündeki ithamları üzerine söz aldığını belirten Selmanoğlu, “Onlara, ‘Sözde insan hakları bahanesiyle bize nasıl bir yaptırım uygulayacağınızı tartışıyorsunuz. Erdoğan’a saldıranlarınızın arkasındaki gerçekte hedefiniz İslam’a saldırmak. Erdoğan’ın şahsında İslam’a saldırdığınızı düşünüyorsunuz. Hollanda’da olduğu gibi Almanya’da da bunu seçimler öncesinde oy kaygısıyla yapıyorsunuz. Bu kısa vadede size bir iki puan kazandırabilir. Ama İslam düşmanlığı ile oy avcılığı yapan partiler ırkçı partilerdir ve uzun vadede bu tavrınızla onlara hizmet ediyorsunuz, dedim” diye konuştu..
ARABAMA KURŞUN.
Program sonrasında, Türkiye düşmanlarının hedefi olduğunu söyleyen Selmanoğlu, “Buradaki PKK, FETÖ ve DHKPC’lilerden. Arabama kurşun bırakıldı, e postama evimin fotoğrafı gönderildi”dedi..
BİR TÜRK’Ü DURDURAMADINIZ.
Özellikle Alman Bakan Söder’le olan diyoloğunun da Alman basınına konu olduğunu belirten Selmanoğlu, şunları söyledi: “Program sırasında Alman bakan ‘Türkiye’ye terapi uygulamamız gerekiyor dedi. Önce bir afalladım. Sanki hastaymışız… ‘Haddinizi bilin, Türkiye’nin sizin terapinize ihtiyacınız yok’ dedim. ‘Bekleyin sözüm devam ediyor’ diyen bakan, bu tepkim sonrası terapi kelimesini ‘Gelişmekte olan ülkelere yol göstermek anlamında kullandığını’ söyleyerek sözünü düzeltti. Tabii ki Almanlar belki de ilk defa böyle bir tartışmada bir Türkün beş Alman’a karşı sesini yükseltmesini gördü ve bunu haz edemedi. Burada 200 yerel ve ulusal gazetenin manşetine çıktım. ‘Beş Alman, bir Türkü durduramadı’ gibi başlıklarla.” (Star).