Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuşuyor.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Türkiye’nin en büyük şanssızlığı, çapsız, ruhsuz, plansız, projesiz ama bir o kadar da muhteris bir ana muhalefet partisine sahip olmasıdır. Ana muhalefet partisi, programı ve gayretiyle milletimizin gönlünü kazanarak iktidara gelmek yerine, AK Partive şahsımızla birlikte Türkiye’nin de kaybetmesi pahasına yönetimi ele geçirme anlayışıyla hareket ediyor. Dil, normal bir muhalefet dili değil adeta bir terör örgütü dili.

Ana muhalefetin şu andaki dili, bakıyorsunuz terör örgütünün dili ile aynı. Tavırlar aynı. Benim milletim bunu yutar mı? Allah’ın izniyle yutmaz ve yutmayacak. Ülkemizi, attıkları her adım, söyledikleri her söz, uyguladıkları her politikayla Türkiye düşmanları ve terör örgütleri ile aynı safta oldukları intibası veren bu anlayışın insafına terk edemeyiz.

Daha çok çalışarak, en iyi kadroları göreve getirerek, daha çok proje üreterek, icraat yaparak milletimizden aldığımız desteği daha da yukarılara çıkarmanın gayreti içinde olmalıyız. Bunu sadece partim için söylemiyorum. Teknokratıyla, bürokratıyla bu yürüyüşe ayağını uyduramayan kim varsa, başta bakan arkadaşlarım olmak üzere, bunların hepsini kenara koymamız lazım. Bakanlarımızın bu konudaki kararlılığı çok önemli. Bu yürüyüşe ayak uyduramıyor mu, kenara koyacağız. Engel mi oluyor, kenara koyacağız. Bu millete hizmette laubalilik mi yapıyor, kenara koyacağız. Bu millete hizmette kalkıp da afedersiniz her türlü yolsuzluğa bulaşan mı var, kenara koyacağız. Buralarda dikkatli olmaya mecburuz.

”ONLARIN DA GİRDİKLERİ ZİHİNSEL HAREKET VAR”

Sadece fiziki inşa değil gönüllerin inşa ve ihyası fiziki inşadan çok daha büyük önem arz ediyor buna çalışacağız. CHP’nin HDP’nin bunların bu ülkede zerre kadar ciddi bir inşa hareketi mi var? Yok. Bu adamlar bu oyları nasıl alıyor? Onların da girdikleri zihinsel hareket var. O zihinsel hareketle bunlar gönül kapmaca oynuyor gönül kapıyorlar. Çok ciddi bir dönüşüm değişimi yaptık yapacağız da ama yeterli değil.

”ARAKAN BİZİM İÇİN MEÇHUL BİR YER DEĞİLDİR”

1. Dünya Savaşı ve İstiklal Harbimiz döneminde Arakan Müslümanları bizim zaferimiz için dua etmişlerdir. Esir kamplarındaki askerlerimiz bölge halklarıyla çok iyi münasebetler kurmuştur. Arakan bizin için meçhul bir yer hiçbir ilgimizin olmadığı coğrafya değildir. Arakan’daki sıkıntının uzun geçmişi olan sürekli kaşınan meselelerden kaynaklandığını biliyoruz. Arakan’daki sıkıntının, uzun geçmişi olan, karmaşık sebepleri bulunan, farklı hesaplarla sürekli kaşınan meselelerden kaynaklandığını elbette biliyoruz. Medyada, özellikle de sosyal medyada dolaşan görüntülerin, resimlerin, haberlerin pek çoğunun da Arakan’la ilgisi yoktur, bunu da bilmemizde fayda var. Bu resimlerin bir kısmı, bizdeki Gezi olayları ve bölücü örgütün çukur eylemleri dahil dünyadaki pek çok hadisede kullanılmıştır.

ARAKAN MÜSLÜMANLARINA İKİNCİ ETAPTA 10 BİN TONLUK YARDIM

Dün ben başkanla bir görüşme yaptım görüşmeden sonra kapıları açtılar ve bin ton TİKA kamplara yardım götürüyor. Eşim oğlum Fatma Betül Sayan kardeşimiz Ravza Hanım bir heyet olarak onlar da bu gece Bangladeş’te olacaklar bu kampları dolaşıp yardım dağıtacaklar. İkinci etapta 10 bin ton gıda ilaç vesaire gibi yardım dağıtılacak.

Kuzey Kore’nin füze denemelerinden kaynaklanan gerilimi de yakından ve endişe ile takip ettiğimizi belirtmek istiyorum. Japonya ve Güney Kore gibi dostlarımızı bire bir ilgilendiren bu krizin en kısa sürede çözülmesi dileğimizdir. Kitle imha silahları üzerinden yürütülen bir kavganın kazananının olmayacağı açıktır. Bizlere ‘Sakın ha kitle imha silahı yapmayın’ tavsiyesinde bulunanlar kimler Ellerinde en güçlü kitle imha silahı bulunduranlar bizlere ‘Sakın ha’ diyorlar. Tamam da sizdekiler ne olacak? Birinizde 15-16 bin başlık var. Bu işin önünü açan sizsiniz. O zaman gelin dünyada nükleer silahlara yönelik mücadele başlatılacaksa bu önce sizden başlamalı. (Kuzey Kore’nin füze denemeleri) Böyle bir kavgada zararı taraflar değil tüm insanlık görecektir. Kuzey Kore’yi bir an önce gerilimi tırmandıran eylemlerden ayrıca vazgeçmeye davet ediyoruz.

”BU ŞAHISLAR YÜZÜME NASIL BAKACAK?”

Biz şuna Türkiye resmi devlet politikası olan AB üyeliği stratejik hedeflerinden vazgeçmiş değildir. Bu doğrultuda önce aday üyelik ardından tam üyelik müzakerelerinin başladığı günden beri üzerimize düşen görevleri yerine getirdik getiriyoruz. Biz görevimizi yaptık. Ancak ülkemize verdiği sözleri yerine getirmeyen AB’nin bizi itham etmesi katlanılabilir bir durum değildir. Almanya’nın Türkiye karşıtlığını kendi seçimlerinin ana teması haline getirmiş olmasından rahatsız olduğumuzu ifade etmek isterim. Gece gündüz Türkiye ile partimle şahsımla yatıp kalkan siyaset tarzının AB ülkelerine kazandıracağı hiçbir şey yoktur. Gün ola harman ola bu şahıslar benim yüzüme nasıl bakacak? Ya ben sırtımız dönüp geçeceğim ya onlar sırtını dönüp geçecek. Yatıyorlar kalkıyorlar Türkiye, Erdoğan. Erdoğan size ne yaptı? Bu seçim Türkiye’de mi yapılıyor Almanya’da mı? İşinize bakın. Seçimizini yapın kim kazanırsa kazansın bizi ilgilendirmiyor. Aman ha oyunuzu kullanırken Türkiye düşmanlarına oy vermeyin diyorum.

”ÇIKIN MERTÇE SÖYLEYİN VE GEREĞİNİ YAPIN”

Türkiye’nin AB birliğine karşıymışlar seçimden sonra da müracaatı yapıp… AB’den sesler gelmeye başlıyor belirleyici olan Almanya değil, karar beraber alınır. Bir an önce alın şu kararı. Şayet Türkiye’nin AB ile olan mevcut ilişkisine bile tahammül edemiyorsanız çıkın bunu mertçe söyleyin ve gereğini yapın. Mertçe…”