Almanya’da Türklerin kurduğu Yenilik ve Adalet Partisinin (BIG) Genel Başkanı Haluk Yıldız, “Güçlü bir Türkiye olmasaydı, bugün Suriyeliler nereye gidecekti? Allah korusun, Balkanlar’da bir şey olduğu zaman Balkanlar’ın gideceği tek ülke Türkiye olacaktır ama Türklerin gideceği bir ülke olmayacaktır. Güçlü bir Türkiye bizim garantimiz.” dedi.
Beraberindeki heyetle gerçekleştirdiği Balkan turu kapsamında Makedonya’nın başkenti Üsküp’te bulunan Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Almanya’daki seçim sürecini, yabancılara yapılan ayrımcılığı ve Balkanlar’daki temaslarını değerlendirdi.
Almanya‘da Türkiye’nin konu edilmesinin, araç haline getirilmesinin burada yaşayan Türkleri ilk defa seçim bağlamında hassaslaştırdığını ifade eden Yıldız, Türklerin ilk defa önemli olduklarını ve Türkiye üzerinde bir oyun oynandığını fark ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın birkaç yıldır, özellikle de Gezi Parkı sürecinden sonra sistematik bir şekilde araç haline getirildiğini kaydeden Yıldız, dolayısıyla Türklerin Almanya’da 24 Eylül’de yapılacak seçimde daha hassas davranıp daha yüksek katılım göstermelerini umduklarını ifade etti.
Almanya’daki Türklerin genel seçime katılımının yüzde 30’u geçmediğini belirten Yıldız, “Bu çok düşük bir oran. Yaklaşık 1 milyon 400 bine yakın Türk oyu var ve Almanya’da seçime gidenlerin sayısı 400-500 bini geçmiyor. Umarım ki bu seçimde 500-600 bin rakamı yakalanır.” dedi.
Türk seçmene “boykot” çağrısı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Hristiyan Demokratlara, Sosyal Demokratlara ve Yeşillere oy vermeyin” çağrısını da değerlendiren Yıldız, “Tabii bu, şu anlama gelmez. Diğerlerine oy verin, anlamında söylemedi. Çünkü diğerleri onlardan daha az Türkiye düşmanlığı yapmadılar. Dolayısıyla Türkler şu şuura vakıf. Bu mevcut Alman siyasi partilere, sistem partilerine biz oy vermeyeceğiz. Alternatif ne olabilir? Alternatif meclise giremeyecek partiler, ki biz ciddi bir opsiyonken, yani en büyük göçmen partisi biziz, son seçimlerde en çok oyu biz aldık. Kuzey Ren Vestfalya’da hatta oylarımızı yüzde 63 artırdık. Bize verdikleri oylar, ne şekilde yansır sisteme onu seçmene çok hassas bir şekilde açıklıyoruz.” diye konuştu.
Yıldız, Almanya’daki seçim sistemine göre yüzde 5’in altında kalan bütün partilerin oylarının sistem partilerine dağıtıldığını hatırlatarak Türk seçmenleri bu siyasi oyuna alet etmeme kararı aldıklarını ifade etti.
“Hedefimiz 2019 yılındaki AP seçimleri”
Hedeflerinin 2019 yılında yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri olduğunu açıklayan Yıldız, “AP seçimlerinde baraj yok. Yani 180 binle bizim bir milletvekilini Brüksel’e seçtirme imkanımız var. Zaten Makedonya’da bulunmamızın sebebi, buradaki Balkan Müslümanlarının Almanya’daki uzantılarını, akrabalık ve kurumsal anlamda söylüyorum, burası üzerinden de pozitif anlamda partimize dahil etmek. Şu anda içimizde ciddi anlamda Boşnak, Arnavut, Bulgar Türkleri var. Bunu daha nitelikli, daha kurumsal hale getirmemiz lazım. Dolayısıyla seçimlere rağmen biz bu turu yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Almanya’da yabancılara yapılan ayrımcılığa da değinen Yıldız, bunun ‘had safhada’ olduğunu, kendilerine bu konuyla ilgili birçok telefon, faks ve e-posta geldiğini aktardı.
“Güçlü bir Türkiye bizim garantimiz”
Türkiye’nin çok zorlu bir süreçten geçtiğini ve Müslüman coğrafyanın son kalesinin Türkiye olduğunu kaydeden Yıldız, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye’nin güçlü olması lazım. Yani Türkiye’de hatalar olabilir, cumhurbaşkanı, başbakan, muhalefet hata yapabilir fakat buna rağmen bizim Batı dünyasının bu oyunlarına karşı doğru yerde saf belirlememiz lazım. İçimizde eleştirebiliriz, herkesi eleştirebiliriz, hepimiz hata yapabiliriz ama dışarıya yönelik, özellikle bu Batı oyununa karşı, ki nasıl onlar ittifak sağlayıp üzerimize gelebiliyorlarsa, belli bir haçlı zihniyetini bize hissettirebiliyorlarsa, bizim içerideki ufak tefek husumetleri bir tarafa bırakıp gerçekten büyük hedefleri görüp Türkiye’yi güçlendirici şekilde destek vermemiz lazım. Güçlü bir Türkiye olmasaydı, bugün Suriyeliler nereye gidecekti? Allah korusun Balkanlar’da bir şey olduğu zaman Balkanlar’ın gideceği tek ülke Türkiye olacaktır ama Türklerin gideceği bir ülke olmayacaktır. Güçlü bir Türkiye bizim garantimiz.”