Halil Uygun
BRÜKSEL – İngiltere’nin önemli düşünce kuruluşlarından Chatham House, Avrupa genelinde Müslümanlara dair önemli bir çalışma yaptı. Chatham House 10 Avrupa ülkesinden (Belçika, Almanya, Yunanistan, İspanya, Fransa, İtalya, Avusturya, İngiltere, Macaristan, Polonya) 10 bin kişiye şu ifade hakkında ne düşünüyorsunuz diye sordu: “Nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan ülkelerden göç durdurulmalı”. Katılımcıların yüzde 55’i bu ifadeye katıldıklarını belirtti. Müslüman göçüne hayır diyenlerin oranı yüzde 71 ile en çok Polonya’da görüldü. Onu Avusturya, Macaristan, Belçika ve Fransa takip ediyor. Bu ülkelerden Polonya ve Macaristan’da Müslüman nüfusun toplum içindeki varlığı hemen hemen yok düzeyinde, Fransa ve Belçika’da ise önemli bir Müslüman nüfus yaşıyor. Dolayısıyla Müslüman göçüne karşı çıkmakla o ülkedeki Müslüman nüfusun varlığı arasında bir ilişki bulunmuyor. Başı çeken bu beş ülkeden Polonya bir istisna olmakla birlikte diğer ülkeler geçen yıllarda ya çok sayıda radikal İslamcı saldırının hedefi oldu ya da mülteci krizinin tam göbeğinde yer aldı. Söz konusu ülkelerin ortak özelliği sağ partilerin nispeten güçlü olması ya da kısmen yönetimde yer alması. Avrupa ülkeleri arasında Müslüman göçmenlere en dostane yaklaşan ülke ise yüzde 41’lik hayır oranıyla İspanya. Chatham House’un anketinde katılımcılara cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi ve ikametgah ile de ilgili sorular yöneltildi. Yaşlı insanların gençlere göre Müslüman göçüne daha çok karşı çıktığı tespit edildi. Tüm ülkelerde 18-29 yaş grubundaki insanların sadece yüzde 44’ü Müslümanlara seyahat yasağı getirilmesini savundu. 60 ve üstü yaştakilerde ise bu oran yüzde 63’e çıkıyor. Ayrıca eğitim seviyesi de yaş kadar olmamakla birlikte verilen yanıtlarda rol oynuyor. İlköğretim diploması olanların yüzde 59’u, yüksek okul mezunu olanların yüzde 48’i Müslümanlara seyahat yasağı getirilmesini savundu. Cinsiyet ve ikametgâhın verilen yanıtlarda bir rol oynamadığı görüldü. Yüzde 57’ye yüzde 52 ile erkeklerin daha yüksek bir oranda göçe karşı oldukları tespit edildi. Büyük kent sakinlerinin yüzde 52’si, küçük kentlerde yaşayanların yüzde 55’i, kırsal kesimdekilerin de yüzde 52’si Müslümanların Avrupa’ya göçüne karşı
Avrupalılar Müslüman sığınmacıyı doktor olsa bile istemiyor!
İngiltere’nin önemli düşünce kuruluşlarından Chatham House’nun yanı sıra Stanford University och London School of Economics’ten Siyasal Bilimci üç araştırmacının ortaklaşa yaptığı çalışma sonucunda “Avrupalılar Müslüman sığınmacıyı doktor olsa bile istemiyor” ortaya koydu.15 Avrupa ülkesinden 18 bin kişinin katılımıyla Stanford University och London School of Economics’ten Siyasal Bilimci üç araştırmacının ortaklaşa yaptığı çalışma sonuçlarında Müslümanlar yine hedef olduğu belirlendi. Avrupalılar sığınmacının, doktor olanını, Hristiyan olanını ve işkence görenine acıyor ve ülkesine sığınmasını istiyor. Ama doktor bile olsalar, işkence bile görseler Müslüman sığınmacıyı istemiyor. Hem çok sığınmacı kabul etmiş hem de pek fazla etmemiş olan bu 15 ülke vatandaşlarının hepsi de ağız birliği etmişçesine özetle şöyle diyorlar yani: “Ülkemize Hristiyan olan, doktorluk yapan ve işkence gören sığınmacılar hoş geldiler ancak bu sığınmacı eğer Müslüman ise ister doktor olsun isterse işkence görmüş olsun, ülkeme gelir gelmez kapı dışarı edilsin”.
Din ve meslek ağır basmış!
Almanya, Avusturya, Çek, Danimarka, Fransa, Hollanda, İngiltere, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, Macaristan, Norveç, Polonya ve Yunanistan’dan toplam 18 bin kişi araştırmaya katılmış. Katılımcılardan; yaşı, cinsiyeti, dini, geldiği ülkesi, mesleği, dil becerisi, kaçış sebebi, (örneğin politik baskı, etnik baskı ve ekonomik neden) hassasiyeti (örneğin, işkence mağduru, travmatik stres bozukluğu ve engelli olma) ile mültecinin anlattıklarının inandırıcılığı ve çelişkili ifade gibi çok farklı özellikleri olan binlerce varsayımsal sığınmacıya yönelik değerlendirmeler yapmaları istenmiş. Katılımcıların verdikleri cevaplarda, sığınmacı tercihlerinde öne çıkan özellikler sırasıyla; yüksek eğitimli meslek sahipleri, Hristiyan olanlar ve ifadesinde çelişki olmayan sığınmacılar olmuş. Doktor olan sığınmacı adayları kendi ülkesinde iken çiftçilik yapmış köylüler ve işsiz olanlara göre öncelikli tercih edilmişler.
Irkçılık artışta
Belçika, Almanya, Hollanda, Fransa ve Avusturya’da Müslüman düşmanlığının son yıllarda artış kaydedilmesiyle beraber Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünya genelinde mağdur olan Müslümanları sahip çıkması Avrupalılar hazmedemiyorlar. Siyasi partilerin sırf oy alabilmek için Müslümanları öcü olarak göstermesi ve ülkelerindeki sorunları Müslümanlara mal etmesi Avrupalıların Müslümanlara olan bakış açılarında etki yaptığı da bir gerçek olmakta