Türk seçmen kime oy verecek

Türkiye kökenli seçmenin bir kısmı, her zaman en çok oy verdikleri SPD ve Yeşiller gibi Türkiye düşmanlığı yapan partilere oy vermeyecekleri görüşü ağırlıkta. Türk seçmenin büyük bir kısmı, AD-Demokraten Partisi’nin girmediği bölgelerde barajı geçme şansı olmayan ve açıktan Türkiye düşmanlığı yapmayan Tierschützpartei (Hayvanları Koruma Partisi) ve Bündnis Grundeinkommen (BGE) gibi partilerden yana tercihlerini kullanacaklarını söylerlerken, Türk ve Müslüman düşmanlığını açıktan yapan AFD’ye bile tepki oyu vereceklerini söyleyenler oldu.

HABER MERKEZİ – Federal Almanya seçimleri yaklaşırken Türk seçmenin kafası bu seçimlerde çok karışık bir durumda. Ermeni soykırımı oylaması ve akabinde Türkiye ile Almanya arasındaki siyasi gerilimler ve Erdoğan nefretinin zirve yapması, 720 bin Türkiye kökenli seçmenin de kime oy vereceği sorusuna akıllara getirdi. Özellikle Türkiye sevdalısı seçmenin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türkiye düşmanı partilere oy vermeyin” şeklindeki açıklmasında CDU, SPD, Yeşiller, Sol Parti, AFD ve NPD gibi partileri adres göstermesiyle iki ülke arasındaki siyasi gerilimin daha da tırmanmasına sebep olmuştu.
Biz de Türkiye kökenli seçmenlerle bir anket yaparak 24 Eylül’de yapılacak seçim öncesi seçmenin nabzını tuttuk. Türk kökenli seçmenin büyük kısmı barajı geçme şansı olmayan küçük partilere oy vereceğini söylerken, AFD gibi aşırı sağcı partilere bile tepki oyları vereceklerini söyleyenler var. İşte Türk kökenli seçmenin tercihleri.

Orhan Erdoğan (AD-Demokraten Partisi Hamburg Bölge Başkanı):
Almanya’da Türk ve Müslüman düşmanlığı zirveye çıktı. Onun için bu seçim Türk ve Müslümanlar açısından en kritik seçim olacaktır. Öncelikle seçimlere ilgi göstermeliyiz. NRW Eyaletinde yaşayan Türkler ikinci oylarını AD-Demokraten Partisine versinler ama NRW dışında oy kullananlar büyük partilere oy vermeyip, yüzde 5 barajının altında kalan küçük partilere oy vermelerini tavsiye ederim. Böylece Türkiye düşmanlığı yapan büyük partilerin oyu düşecektir. Mesela ben Hamburg’da oyumu BGE Partisine vereceğim.

Ali Gök (Hamburg):
Türkler mutlaka seçime gitsinler ama Türkiye’ye karşı olmayan küçük partilere oy versinler. Bizim güçlü bir potansiyelimiz olduğunu göstermemiz lazım. Ayrıca çocuklarımıza erken yaşda siyaseti anlatmak ve öğretmemiz lazım. Siyaset nasıl yapılır?, dernekçilik nedir? Diyerek çocuklarımızı aktif siyasete özendirmeliyiz.

Raşit Gönüllü:
Ben tüm partileri araştırdım ve oyumu BGE’ye (Büdnis Grund Einkommen) vereceğim. Bunlar Türk veya yabancı düşmanlığı yapmıyorlar. Barajı geçen büyük partiler yerine küçük partilere oy vermek lazım. Böylece bize düşmanlık yapan büyük partilere de, yaptıklarının doğru olmadığını göstermiş oluruz. Bazı Türkler tepki için AFD’ye oy vereceklerini söylüyorlar. Ben bunu doğru bulmuyorum ve çözüm olmayacağını düşünüyorum. AFD’nin güçlenmesi Almanların milli bilincini artıracaktır. “Bizim oyumuz az değilmiş” diyerek cesaretlenecekler ve daha fazla ırkçılık yapmaya başlayacaklar. AFD’nin oylarının artışını gören dört büyük parti de bunu koz olarak kullanıp, oylarını artırmak için daha fazla aşırı sağcı politikaya yöneleceklerdir. Ayrıca Alman halkı arasında da ırkçılığın artmasına neden olup, halk örgütlenerek yasa dışı yöntemlerle bize zarar verebilirler. Kısacası AFD’ye giden oylar bize zarar verebilir. Bunun için de ben AFD’ye oy vermem.

İlyas Kulaksız (Uluslararası Osmanlı Seferberliği Halk Hareketi Avrupa Genel Başkanı):
Ben eskiden oyumu hep SPD’ye veya Yeşiller’e veriyordum. Bu partilerin son yaptıklarından sonra bir Türk kökenli olarak bu durum beni çok rahatsız etmeye başladı. Bundan sonra o partiler Türkiye düşmanlığı yaptığı sürece ben oy moy vermem. Küçük partilere oy vermemiz lazım. Türkiye sevdalılarının hepsi bir partide buluşursa daha çok gücümüzü gösterebilriz ve dikkat çekeriz.

Turan Akpınar (Bremen): “Kararsızım”
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya’nın genel seçimlerinde seçme hakkı olan Türklere, Türkiye’ye karşı  düşmanlık beslediklerini belirttiği CDU, SPD ve Yeşiller partilerine oy vermemelerine yönelik bulunduğu çağrı, Bremen’de yaşayan  bazı Türk seçmenleri  düşünmeye sevk ederken, hangi siyasi partiye oy verecekleri konusunda henüz karar veremediklerini söylüyorlar. Ben 41 yıldır Bremen’de yaşayan bir kişi olarak karşılıklı yapılan bu açıklamaların bizleri rencide ettiğini söyleyebilirim. Bizler  geldiğimiz ve  yaşadığımız ülkenin dostane ilişkilerinin devamından yanayız. Hangi partiye oy vereceğim konusunda kararsızlığım devam ediyor. Almanya, Türkiye’ye karşı dürüst davranmıyor.AB üyeliği ve mülteci konusunda Türkiye’ye haksızlık yapıldığı biliniyor. Bu konuların her iki ülke arasında demokratik bir şekilde çözülmesini istiyoruz.

Markus El Makni (Tunuslu-36):
Ben oyumu Die Urbana (DU) adlı Hip-Hop Partisi’ne vermeye karar verdim. Bozulmamış ve idealleriyle hareket ediyorlar. Eğer sonradan fikrim değişecek olursa da ikinci tercih ettiğim parti BGE olacak.

Volkan Kaçara (40):
Henüz oyumu kime vereceğime karar vermedim ama AFD, CDU, SPD, Sol Parti ve Yeşiller’e vermeyeceğim kesin. Bundan sonra yabancılara karşı olan hiçbir partiye oy vermem. Bunun için de küçük partilerden birini tercih edeceğim.

Fatih Şahin (37):
Bu seçimlerde çok fazla alternatifimiz yok. Türkiye karşıtı partileri elersek geriye pek seçenek kalmıyor. AD-Demokraten Hamburg’da seçime girseydi onu seçecektim ama girmiyor. Deutsche Mitte (DM) veya BGE arasında bir tercih yapacağım.

Halil Yücel (32):
Oy kullanmaya mutlaka gideceğim ve Türkiye düşmanlığı yapmayan Tierschützpartei ve BGE’den birini seçmeyi düşünüyorum. Seçime katılmayanlar hainlerin ekmeğine yağ sürmüş olurlar.

Levent Yurt (Elmshorn-30):
Kimi seçeceğim noktasında henüz bir fikrim yok. 4 büyük partiyi seçmeyeceğim kesin. AD-Demokraten düşüncesinde bir partiye oy vermek istiyorum. Onun için de küçük partileri araştırıyorum. Son gün kararımı verip, gidip oyumu kullanacağım.

Yusuf Kaplan (38):
Büyük partilerin siyasetinden memnun olmadığım için BGE’yi seçmeyi düşünüyorum. Eskiden SPD ve Yeşiller’i seçmiştim ama bu seçimlerde küçük partilere şans vermek istiyorum. Bu partilere bana hayal kırıklığı yaşattılar ve bir daha da onlara oy vermem. BGE’nin seçim vaatlerinde herkese asgari ücret ödeme düşüncesi hoşuma gittiği için BGE’yi seçeceğim.

Farah T. (Filistinli):
Almanya’da ilk defa oy kullanacağım. Yabancı düşmanlığı yapmayan bir partiyi seçeceğim. Henüz karar vermedim ve araştırmaya devam ediyorum.

Ramazan Sarı (44), İbrahim Tanrıkulu (52), Arif Tokiçin (48) (Soldan sağa):
AD-Demokraten Hamburg’da seçime giremediğine üzüldük. Türkiye düşmanlarına bundan sonra oy yok. Bu sebeple biz, birlikte istişare yaptık ve yüzde 5 barajını geçemeyecek olan Tierschütz Partisi’ne oy vermeyi düşünüyoruz. Hiç olmazsa hayvanlara katkımız olsun.

Yılmaz Çayırlı (52):
Ben kararsızdım ama yol kenarında gördüğüm plaketten sonra Ökologisch-Demokratische Partei (ÖDP) için oy vermeye karar verdim. Düşük gelirli ailelere sosyal ev verme projeleri hoşuma gitti. Kararsız olanlara da tavsiyem meclisde yer alan büyük partilere AFD ve FDP’yi de eklersek, bu 6 partinin haricindeki herhangi bir partiye oy versinler. Erdoğan düşmanlığı yapan partilere oy veren Almanlara sesleniyorum: Bunun Almanya’ya ne faydası var? Bırakın bu politikaları desteklemeyi. Almanya’nın sorunları bu mu? Bu partiler çöpten şişe toplayan insanları hiç mi görmüyorlar? Eğer, Türkler davalarına sahip çıkarlarsa 2030’larda Türk kökenli bir başbakanımızın olacağından hiç şüphem yok.

 

Ahmet G.:
Senelerdir oylarımızı verdiğimiz SPD ve Grüne, Ermeni Tasarısında Türkiye Düşmanı bir politika izlediler. Türk asıllı milletvekilleri bu oylamada fire vermeden Ermeni Tasarısına desteklerini oyladılar. Peki biz bu partilere bunun için mi  oy verdik? Hayır, hizmet görebilmek için!. Türk asıllı Alman vatandaşı olarak asimile olmadan ama entegre olarak Almanya topraklarında barış ve huzur içerisinde dinimizi ve örfümüzü yaşayabilmek için oylarımızı verdik. Ama karşılığında aldığımız ise Türk ve Türkiye düşmanlığı!

Türkiye, Almanya’nın 17. eyaleti değil. Peki neden Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı yapılıyor diye kendimize sorduk mu? Türkiye Hükümeti, 2002 yılından beri yaptığı ekonomik ve sosyal devlet bilincindeki yatırımlarla ülke refahını ve huzurunu yükseltmiştir ve yükseltmeye de devam etmektedir. Bu atılımlar ülkemizi strateji açısından güçlü kıldığı gibi dış ülkelerin Türkiye’yi hasta yatağından uyanan bir güç olarak görmekteler. Bu sebebten dolayı öncelerden yürüttükleri gizli operasyonlarını artık aldıkları mağlubiyetlerden dolayı açıktan yapmaktalar. Yani bu düşmanlık yeni değil, 60 darbesi ve Adnan Menderes’in asılması, 80 darbesi, Özal’ın ölümü, 28 Şubat, 27 Nisan bildirisi, 17 ve 25 Aralık, 15 Temmuz ve şimdi de sınırımızda terör devleti kurma çalışması. Ve daha birçok bilmediğimiz gizli operasyonlar. Neden biliyor musunuz? Çünkü, Türkiye son kale. Türkiye Devletine yapılan bir saldırı İslam alemine yapılan bir saldırıdır!

Benim oyum AfD’ye
Bu seçimlerde Almanya Hükümetine verebileceğimiz en iyi demokratik tepki nasıl olur, biliyor musunuz? Doğma büyüme bir Türk asıllı Alman vatandaşı olarak yapabileceğim en iyi demokratik tepki, oyumu tam İslam düşmanı ve yabancı düşmanı olarak niteleyebileceğim AfD’ye oy vermekle olur. Evet yanlış duymadınız!. Ben oyumu AfD’ye vereceğim. Hatırlayın, İslam ve Türk düşmanı olmayıp ta senelerdir bizden oy toplayan SPD ve Yeşiller ikiyüzlülükte çok iyi bir ustalık gösterip bizi Ermeni tasarısında hançerlemediler mi? AfD, bu seçimde barajı geçerek meclise girebilecek gibi gözüküyor anketlerde. Yani bu partiye verebileceğimiz oylar, Almanya devletini aşırı sağcı ve radikalleşen bir ülke olarak gösterecektir. Sosyal ve demokrat olmakla övünen Avrupa Birliği lokomotifi Almanya’nın aşırı sağa kayması dış politikada terlemesine ve zor duruma düşmesine sebeb olacaktır. Mecliste SPD ve Yeşiller içerisinde bulunan Türk asıllı milletvekillerine verilecek en iyi cevabı AfD’nin Milletvekilleri, düşmanlıklarıyla verecektir! Meclis hareketlenecektir. İşte bu yüzden benim oyum AfD’ye.