Türkiye-Almanya dostluğu bozulmamalı

Kara Automobile GmbH & Co. KG Yönetim Kurulu Başkanı Nejla Kara, Almanya Türkiye dostluğunun asla günlük politikalara alet edilmemesi gerektiğine işaret etti ve ekledi: Bu dostluğu kimse bozamaz. İlişkiler yeniden ve eskisinden daha güçlü hale gelmeli.

FRANKFURT-  Türkiye Almanya ilişkilerinin biran önce yumuşaması gerektiğine dikkat çeken işkadını Nejla Kara “İki ülke arasındaki dostluk asla günlük politikalara alet edilmemeli” dedi. Yumuşamanın bir an önce gerçekleşmesi için bilim adamlarına, iş dünyasına, sanatçı ve basın mensuplarına büyük görevler düştüğüne dikkat çeken Kara “Ortak noktaların bulunup geliştirilmesi lazım. Bu çekişme sürerse her iki ülkede zararlı çıkacaktır. En azından Avrupa’da yaşayan milyonlarca Türk kökenli bu işten zarar görecektir” dedi.

YENİ POLİTİKALAR ÜRETİLMELİ
2016 yılında yapılan bir araştırmaya dikkat çeken Kara “Almanya’da 3 milyon 100 bin Türk yaşıyor ve 1 milyon 700 bini Türk pasaportu taşıyor. Alman pasaportu sahibi yetişkin sayısı 980 bin, çocuk sayısı ise 360 bin. Sadece Almanya’da 77 bin 200 Türkiye kökenli girişimci bulunuyor. Bu işverenlerin ülke ekonomisine katkısı küçümsenecek boyutta değil. Ve bu sayı her geçen gün artıyor. AB içinde Türk girişimciler 126 ayrı sektörde yatırım yapıyor, diğer göçmen kökenli girişimciler ise sadece 5 branşta yatırımlarıyla dikkat çekiyor. Almanya’daki Türk işverenler, karşılıklı ticaret hacminin artmasında önemli bir etken oldu. Türkiye’deki Alman yatırımcı sayısı her geçen gün artıyor. Gelişen ilişkilerin sonucu , Türkiye’deki Alman sermayeli şirketlerin sayısı 2 bin 600’e, istihdam edilen personel 360 bine yaklaştı. Bunlar göz önünde bulundurularak eski samimi hava yeniden yakalanmalı. Almanya’da yaşayan bir iş kadını olarak küresel ekonomi için Almanya’nın güçlü olması gerektiğine inanıyorum. Çünkü Almanya’da istikrarın sürmesi ve bunun Avro bölgesine de yansıması büyük önem taşıyor. Almanya’da yeni oluşturulacak hükümeti, AB’nin ekonomik geleceği açısından da belirleyici olacak. Almanya’daki ekonomik istikrar, bu anlamda AB için hayati önem taşıyor. Aşırı sağcıların mecliste yer alması Almanya’da ve Avrupa Birliği ülkelerinin bir bölümünde moralleri bozsa da demokraside sandıktan kim çıkarsa saygı göstermekten başka çare yok. Politikacılar AfD’nin neden bu kadar güçlendiği konusunda titiz araştırmalar yapmalı ve buna göre politikalar üretmeliler” dedi.

SORUNLARDAN ÇOK TÜRKİYE KONUŞULDU
24 Eylül’de yapılan seçimlerin hem Almanya için hem de Türkiye ilişkileri için hayırlı olması temennisinde bulunan İşkadını Nejla Kara ” CDU/CSU’nun bu seçimde yüzde 8,6 oy kaybetmesi, Merkel’in taleplerinin AB’deki liderler nezdinde ne kadar kabul göreceği, ayrıca AfD’nin güçlü bir şekilde meclise girmesinin ülkenin dünyadaki imajına zarar vermesi nedeniyle dış politika konusunda Almanya’nın bir önceki dönemde izlediği siyaseti sürdürüp sürdüremeyeceğini tabiki zaman gösterecek. Sayın Şansölye, Türkiye’de ekonomik yaptırım olacağını dile getirmişti. Fakat ben buna inanmıyorum. Çünkü seçim döneminde bu tür açıklamalar gayet normal. İlişkilerin daha da iyileşeceğine inanıyorum. Tabiki seçim döneminde yanlışlıklar yapıldı. Şansölye Merkel ve Schulz seçim tartışmalarında hemen hemen en çok Türkiye konuştular. Burada yaşayanlarda şu soruyu sormadan edemiyor. Almanya’nın tek sorunu Türkiye mi? Bunu kısaca konuşup tartışıp ve hükümet olarak hangi pozisyona değineceğine dikkat çekip konuyu kapatırsın. Lakin öyle yapılmadı. Fakat biz bu ülkede yaşayan insanlar olarak Federal hükümetin bir an önce kurulması ve başarılı çalışmalara imza atmasını bekliyoruz” dedi.

TÜRKİYE-AB
Türkiye’de bir dönem AB’ye girmek için yapılan anketlerde çıkan sonucun yüzde 90’lara vardığına dikkat çeken işkadını Kara “Bu oran maalesef son dönemde bir hayli azaldı. Türkiye uzun yıllardır AB kapısında bekletiliyor. Oysa yapılması gereken çok basit. Türkiye kuralları yerine getiriyor mu getirmiyor mu? Getirmiyorsa üye olamaz. Ancak Müslüman bir ülke olması gibi bazı unsurları dile getirip üyelik sürecinin özünü tartıştığınız zaman bu hem dürüst olmuyor hem de Avrupa’da yaşayan Türkiye kökenli insanların duyguları zedeleniyor. Ya alın ya almayın lakin kararınızı biranönce verin” dedi.