AK Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu Hollanda’da kurulan hükümetle ilgili, “Hollanda’da koalisyon protokolünde göç ve entegrasyon politikalarıyla ilgili yer alan hususlar, bir zamanların çok kültürlü Hollanda’sından vazgeçildiği görüşünü destekler mahiyettedir. Koalisyonun ülkemizle ilgili yaklaşımı da ikili ilişkileri geliştirici nitelikte değildir.” değerlendirmesinde bulundu. Yeneroğlu açıklamasında şunları kaydetti:
“Yaklaşık 460 bin insanımızın yaşadığı ve köklü ikili ilişkilere sahip olduğumuz Hollanda’da yaklaşık yedi ay süren görüşmelerin ardından Başbakan Mark Rutte önderliğinde dört parti koalisyon protokolünde anlaşmaya vardı. Protokolde göç ve entegrasyon politikalarıyla ilgili yer alan bazı hususlar, bir zamanların çok kültürlü Hollanda’sından vazgeçildiği görüşünü destekler mahiyettedir. Yeni nesillerde çifte vatandaşlığın olağan olması gerekirken kurulacak hükümetin hedefinin tek vatandaşlık olarak ifade edilmesi bu yeni politikanın bariz bir örneğidir.
Öte yandan ‘entegre olmayanların oturum hakkını kaybetmesi’ veya ‘entegrasyon testlerinde başarılı olanların durumunun yeniden değerlendirilmesi’ gibi hedefler demokratik bir hukuk devletinin entegrasyon politikasının düştüğü hali göstermektedir. Bu adımlarla birlikte çoğulculuğun teşvik edilmesi yerine homojen bir toplum için makbul vatandaş oluşturma politikası güdüleceği görülmektedir. Hollanda vatandaşlığı için Hollanda’da yaşanılması gereken sürenin 4 yıldan 5 yıla çıkarılması hedefi de bu amacı desteklemektedir. ‘Entegre olmak’ gibi göreceli bir durumdan hareketle göçmenlerin kazanılmış hakları geri alınabilecektir. Bununla birlikte, iş hayatında yaşanılan ayrımcılıkla mücadele için hazırlanan eylem planının hayata geçirilmesinin protokole alınması, göçmenlerin temel sorunlarından birine ilişkin söylem düzeyinde hassasiyetin oluştuğunun işaretidir. Ancak Müslümanların ve İslami kuruluşların ihtiyaçlarına yönelik herhangi bir içeriğin olmaması, koalisyon partilerinin ülkede yaşayan Müslüman azınlığa karşı kör, sağır ve dilsiz olduğunu kanıtlamaktadır.
Koalisyonun ülkemizle ilgili yaklaşımı da ikili ilişkileri geliştirici nitelikte değildir. Bu bağlamda, son dönemde diğer bazı Avrupa ülkelerinde de görülen klişelere yer verilmesi, Hollanda ile ilişkilerimizde gelinen son nokta itibarıyla çok da şaşırtıcı değildir. Protokolde AB ile yürütülen müzakerelerde Türkiye’nin alınan kararları uygulamadığı ve insan haklarıyla hukuk devleti ilkelerini ihlal ettiği iddialarına yer verilmesi, Hollanda siyasetinde Türkiye’ye karşı hâkim olan yaklaşımın değişmediğinin göstergesidir. Anlaşılan, Hollanda ülkemizle yeni bir sayfa açma niyetinde değildir.”