Irkçılık ve algıya DİKKAT

UETD Siyasi İşler Başkanı Fatih Zingal Münih’te panelde açık açık konuştu: Almanya’da kalıcıyız. Buraya yönelik çalışmalar yapmalıyız. Çok çalışmalıyız. Müslümana yakışır şekilde hareket edip örnek olmalıyız. Alman medyasının algı operasyonuna alet olmayacağız.

YÜKSEL ÜRET
MÜNİH – Başarılı çalışmalara imza atan Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) bu kez Münih’te vatandaşlarımızı bilgilendirdi.  UETD bünyesinde Yükselen ırkçılık, Avrupalı Türklerin siyasi katılımı ve geleceğimiz konferansı geniş bir katılımlı gerçekleştirildi. Konferansa konuşmacı olarak Münih UETD Başkanı Erkan Balkaya, UETD Bavyera Bölge Başkanı Dr. Emrullah Durucan, ve UETD Siyasi İşler Genel Başkan Yardımcısı Fatih Zingal katıldı. Katılımın yoğun olduğu etkinlikte katılımcılar UETD yetkililerine anlamlı panel için teşekkür ettiler. Panel Kuran-ı Kerim tilaveti ve istiklal Marşı ile başladı. Son günlerdeki siyasi gelişmeler ve UETD’nin çalışmaları hakkında katılımcıları bilgilendiren Erkan Balkaya, sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek daha anlamlı mesajlar vermesi gerektiğine dikkat çekti.  UETD Bavyera Bölge Başkanı Dr. Emrullah Durucan ise yaptığı konuşmada, Müslümanların rencide edildiği ve dışlama politikasına maruz kaldıklarını ifade etti.

ÇOK ÇALIŞMALIYIZ
UETD Siyasi İşler Birim Başkanı Fatih Zingal ise katılımcılara teşekkür ederek başladığı konuşmasında, Almanya’da yaşanan siyasi krizin nedenlerine değinerek, salondaki misafirlere Alman gazetelerinde çıkan yazıların ve bazı dergilerin kapaklarında kullandıkları anti Müslüman ve Türk fobisiyle sundukları paylaşımları görsellerini sundu. Avrupa’da İslamifobia gittikçe arttığına dikkat çeken Zingal “Avrupalı Türkler mutlaka siyasete atılmalı. Mutlaka bir partinin bünyesinde görev yapmalı. Alman medyasındaki algı operasyonlarına dikkat etmeliyiz.  Yaklaşık olarak Almanya’da 4 milyon Türk yaşıyor Almanya’da 80 milyonluk bir ülkede biz 3 milyonluk bir nüfusa sahip isek ve ses getirmek istiyorsak çok daha başarılı olmamı gerekiyor. Çok daha farklı yerlere gelmemiz gerekiyor.  Sadece Türklerle alakalı değil Müslümanlarla alakalı biliyorsunuz yoğun bir şekilde algı operasyonları var ve bu algı operasyonları ile Alman halkının Türkiye’ye bakışı değiştiriliyor. Alman medyasının İslamiyet ve Müslümanlarla ilgili attığı her manşet sonrası karanlık, siyah, korkunç endişeli bir hal oluşturuluyor.  Bakın son seçimde aşırı sağcılar güçlü bir şekilde meclise girdiler. Seçim sonuçları siyasi dengeleri, koalisyonu ve Türkiye ile ilişkileri kesinlikle etkileyecek. Türkiye düşmanı Özdemir’e koalisyon ortaklığı ve bakanlık getirmesi de kuvvetle muhtemel. Tabii ki bu ırkçı partinin 13 bandında olması pek iç açıcı bir sonuç değil. Yüzde 8-10 arası kamuoyu yoklamalarında öngörülüyordu ancak 13 gibi bir oranla bugün büyük sistem partilerin ardından 3. güç oluyor bu parti. Bu 2. dünya harbinden sonra ilk kez böyle bir olayla karşı karşıya kalıyor Alman Devleti. Bu biraz sistemin başını da ağrıtacak. Çünkü belirli bir oran diğer partilerden elde edeceklerini öngörüyorlardı. Ama bu şekilde 3. güç olarak parlamentoya girmeleri eminim ki sadece bugün değil önümüzdeki hafta ve aylarda ciddi tartışmalara sebebiyet verecektir. Şimdi sebeplerine bakacak olursa mevcut sistem partileri çok büyük bir hata yaptılar. Bunlardan biri de şuydu; Bu ırkçı akımı öngörüp ırkçıların söylemlerin kopyasını yaptılar. Onlara benzer açıklamalar yaptılar. Ama burada şunu öngöremediler; eğer bir insan gerekten ırkçı düşünceye sahipse, mevcut sistem partilerine deyim yerindeyse bir şamar atmak istiyorsa kopyaya değil aslına oy verir. Aynen bu oldu. Diğer partiler benzer açıklamalar yapmış olsalar dahi orijinalini seçtiler