Kâmil Yılmaz
MANNHEİM – Almanya’nın Baden-Württemberg eyaletinin en büyük ikinci şehri konumundaki Mannheim şehir merkezine dizel araçlarının girişine yasak gelebileceği bildirildi. Konuyla ilgili olarak Eyalet Milletvekili Boris Weirauch (SPD) tarafından eyalet meclisine sunulan soru önergesinde Mannheim şehrindeki havada bulunan kirlenmenin oranı soruldu. Eyalet Ulaştırma Bakanı Winfried Hermann (Yeşiller) tarafından açıklanan rakamların hiçte iç açıcı olmadığı belirtildi. Şehir merkezinde bulunan Friedrichsring bölgesinde yıllık nitrik oksit oranının metreküp havaya 40 mikrogram olduğu ifade edildi. Bu miktarın 2017 yılında da aşıldığına dikkat çekildi. Geçtiğimiz yıl bu miktarın bir nebze olsun gerilediği vurgulanırken, 2016’da bunun 46 mikrogram ve diğer geride kalan yıllarda 50 mikrogramın üstünde olduğu belirtildi.
Dörtte bir araçlara yasak mı gelecek?
Ulaştırma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre; kanuni sınıra ulaşabilmek için mevcut nitrik oksit oranının yüzde 6 geriye çekilmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Merkezi Karlsruhe şehrinde bulunan Bölgesel Konsey tarafından havanın temiz kalması için bir planlama yapıldığına dikkat çekildi. Hava kirliğinin artması halinde Mannheim şehrinde dizel araçlara yasak konabileceği gündeme geldi. Böylesi bir durumda mevcut araçların yüzde 25’inin bu yasaktan etkileneceği ifade ediliyor. 1 Ocak 2017 tarihi itibariyle nitrik oksit oranında kanuni uygulama olan “Euro 6-Normu”na uyan dizel araç sayısının 13 binden biraz fazla olduğu tahmin ediliyor. Dizel araç yasağı gelmesi halinde bundan 35 bin dizel aracın etkileneceği hesaplandı.
Öte yandan Eyalet Milletvekili Weirauch (SPD), bu konuda Mannheim Belediyesi ve Eyalet Hükümetine seslenerek, en kısa sürede çare bulunması gerektiğini, aksi takdirde bunun büyük bir felaket olacağını savundu. Eyalet Başkenti Stuttgart için düşünülen 400 Milyonluk yatırım paketine binaen yetkilileri seslenen Milletvekili Weirauch, “Stuttgart için ne geçerli ise, Mannheim için de geçerli olması gerekir” dedi. Diğer taraftan Mannheim Belediyesi’nin de toplu taşıma araçları ve ulaşım alternatifleri konusunda kendisini geliştirmesi gerektiğini de vurguladı.