‘Türkçe eğitimi anayasal bir haktır’

Türkiye’nin Berlin Başkonsolosu Çelik, Berlin’de bazı okullarda Türk öğrencilere sunulan Türkçe ve Türk Kültürü dersleri için sınıf kullanım ücreti talep edilmesine ilişkin “Türkçe eğitiminin anayasal bir hak olduğunu düşüyorum.” dedi.

 

BERLİN – Türkiye’nin Berlin Başkonsolosu Mustafa Çelik, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) öğretmenleri tarafından Berlin’de bazı belediye sınırlarındaki okullarda Türk öğrencilere sunulan Türkçe ve Türk Kültürü dersleri için sınıf kullanım ücreti talep edilmesine ilişkin “Türkçe eğitiminin anayasal bir hak olduğunu düşüyorum.” dedi. Çelik, Berlin’de yaşayan Türklerin sorunlarının görüşülmesi amacıyla çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılımıyla Tegel semtindeki bir otelde düzenlenen toplantıda, Türk çocukların ve gençlerin eğitiminin kendileri için en öncelikli konu olduğunu söyledi. Çelik, “Türkçe eğitimi olmadan Türk gençlerinin başarılı olması çok zor. Ben bunu birçok uzmanla görüştüğümde duyuyorum ve ben de buna inanıyorum. Bir Türk çocuğunun kendi ana dilini, evde konuşulan dili düzgün şekilde öğrenmediği sürece, gidip ilkokulda, lisede Almancayı en iyi şekilde öğrenmesi mümkün değil.” dedi.

Bunun, Türk gençlerine ve Almanlara anlatılması gerektiğini belirten Çelik, sözlerine şöyle devam etti:  “Maalesef tam tersine gelişmeler var. Yardımcı olacaklarına şimdi bazı belediyeler kira istiyor. Bunun yanlış bir adım olduğunu söylüyoruz. Bu, gençlerimizi kazanmak yerine kaybetmeye yol açacaktır. Bizim açımızdan biz, her açıdan Türkçe eğitimi verebiliriz. Bu konudaki çalışmalarımızı da sürdüreceğiz. Türkçe eğitiminin anayasal bir hak olduğunu düşünüyorum.” Çelik, Türkçenin Rusça, İtalyanca, İngilizce ve Fransızca ile eş değer bir dil olarak kabul edilmesi gerektiğini ifade ederek, bu kadar kuvvetli bir toplumun bulunduğu bir şehirde Türkçenin aynı Fransızca ve Rusça gibi görülmemesinin üzücü olduğunu söyledi. Almanlarla yapılan görüşmelerde bunları dile getirdiklerine işaret eden Çelik, “Biz iki hususa dikkati çekiyoruz. Bunu talep eden arkadaşlarımızın yarısının Alman vatandaşı olması ve belki daha da önemlisi 10 bine yakın iş adamının çok ciddi vergi katkısında bulunması. Bu açıdan bakıldığında bizden para talep edilen okulların vergisini aslında sizler ödüyorsunuz. Bu sizin temel ihtiyacınız ve hakkınız. Bu temel ihtiyacınız ve hakkınız için kira isteniyor bu defa. Bence bu çifte haksızlık haline geliyor.” değerlendirmesinde bulundu. Çelik, sivil toplum kuruluşlarından bunları Almanlara anlatmalarını istedi. Çelik, eğitim konusunda ayrıca gençlerin üniversite eğitimine ağırlık verilmesi gerektiğini ve bu konuda herkese görev düştüğünü vurguladı. Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerde, Almanların sorduğu sorulara devlet yetkililerinin cevaplar verdiğini anımsatan Çelik, “Bazen Türkiye bağlantılı olarak sizlerin üzerinden politikalar yapmaya çalışıyor buradaki siyasetçiler. Günlük hayatta bunların muhatabı olmamanız gerekmektedir.” dedi.  Berlin’de yerleşik Türk kökenli iş verenlere de birlikte hareket etme ve fuarlar düzenleme çağrısında bulunan Çelik, “Bir ticaret merkezimiz yok. Bir Türk ticaret merkezi Berlin’e yakışır. Böyle bir çalışma başlatabilirsem çok gururlanırım.” ifadelerini kullandı. Çelik’in konuşmasının ardından sivil toplum temsilcileri gruplara ayrılarak çeşitli konularda çalışma yaptı. Berlin’de Mitte Belediyesi, MEB’in görevlendirdiği öğretmenlerin kullanacağı Türkçe dersliği için 27 bin 400 avro kullanım ücreti talep etmiş ve Türkçe derslerini bu eğitim-öğretim yılının başında durdurmuştu. Friedrichhain-Kreuzberg Belediyesi ise Türkçe dersinin okul yönetimi tarafından sunulan derslerin dışında olduğu gerekçesiyle bu hizmetin sunulacağı yer için 28 Ocak 2018 tarihi itibarıyla sınıf kullanım ücreti istemeye başlamıştı. Mitte Belediyesi sınırları içinde 17 okulda, 571 öğrencinin şu an Türkçe dersi alamadığı belirtiliyor. Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Cemal Yıldız da Berlin’de Türkçe derslerinin önüne değişik bahanelerle engeller çıkartılmasının düşündürücü ve endişe verici olduğunu söylemişti.