Hollanda`nın BM daimi temsilcisi Karel van Oosterom, Myammar`da ҫalışmalarda bulunmuş elҫi Harm Ede Botje ile “BM Güvenlik Teşkilatı Tiyatro mu? “konulu cesur bir panele katılacaklar. Hollanda 2018 Yılından itibaren Birleşmiş Milletler Geçici Güvenlik Kurulu üyesi olması ile bu çarpık yapıyı tartışmaya aҫacak gibi.Hollanda Dış İşleri Bakanlığı`na bağlı Humanity Hous ve uluslararası diplomat yetiştirme merkezlerinden The Clingendaal`in ev sahipliğindeki bu ilginç programa Türk akademisyen ve öğrencilerin katılması çok önemli. (ayrıntılı bilgi: https://www.humanityhouse.org/agenda/vn-veiligheidsraad-politiek-theater/)
Herkesin kendi kendine sorduğu ama sesli dile getiremediğini, son yıllarda kendi coğrafyası ile barışan, gönül ve kültür coğrafyası ile ilgilenmeyi kompleks olarak görmeyen bir ülke de dile getirmişti: “Dünya 5`ten Büyüktür!”
Ortak bir payda görüyorum ve epeydir limonlu ikili ilişkilerden rahatsızlık duyan çifte aidiyetli bizler için normalleşme adına umutlanmak istiyorum.
Lahey Avrupa Hukuk Başkenti
Genelde tüccar zihniyetli, pragmatik yol izleyen ülke ABD ve Avrupa`dan çok aykırı hareket etmese de zaman zaman uluslararası diplomaside hamle yapabilen bir ülke. Kraliyet ailesinin ana ikametgahı Amsterdam olmasından dolayı sembolik olarak başkent olarak kabul görse de Lahey (Den Haag) asıl icra başkentidir. Hükümet, parlamento elçilikler burada. Ancak Lahey aynı zamanda Avrupa`nın hukuk başkenti olarak bilinir. Çünkü uluslararası birҫok hukuk kurumu, mahkemesi Lahey`dedir. Tıpkı Paris`in moda Londra`nın finans başkenti olması gibi bu alanda genel kabul görmüş. Avrupa Birliği`nde de yönetici kadroları hep kendinden bahsettirmesini bilir. Başarılı bakanların içerideki postalar bittikten sonra, siyasi referanslarına bakılmaksızın AB`de görev alabilmeleri iҫin tüm partiler adeta milli bir seferberliklik ruhu ile ҫaba sarfederler.
Ticaret-Ekonomi-Siyaset İlişkisi
Hollanda cürümüne göre dünya siyasetinde etkili olabilmiş nadir ülkelerden.
Bunu elbette 450 Milyar dolara yakın ihracatı ile ama en önemlisi ise ticaret geleneği ile yapıyor. Sömürge geleneğinden bu yana dünyada en ҫok ikili ticari antlaşmaları olan ülkelerden. En büyük gelir kaynağı ticaret. Tütün üretemez ancak dünyanın sayılı püro ihracatҫılarındandır. Rotterdam Limanı, Amsterdam-Schiphol Havalanı Avrupa`nın adeta giriş kapılarıdır.
Bugün nufusu 180 milyon olan dünyanın en büyük müslüman ülkesi Endenozya`yı uzun yıllar sömürmüş. Araları limonlu olsa da Endenozya`nın hukuk dili Hollandacadır.
Uyuşturucu, cinsel özgürlük konularında da ҫok liberal bir zihniyete sahip oluşu biraz da ticari geleneği ile alakalı. Yeni kanuni düzenlemelerle hafif (soft) uyuşturucu satabilen coffeeshoplar üretim de yapabilecek. Bu esneklikdeki felsefe, bu sayede uyusturucu trafiğinin daha da denetim ve kayıt altında olabileceği tezine dayanıyor.
Pragmatik ҫıkarcılık diplomasiyi de ticari bir mentalite ile yürütme geleneği oluşturmuş.
4 Asırlık Dostluk
1612 yılından itibaren sıkı diplomatik ilişkileri bulunan Hollanda ile Türkiye`nin arası son yıllarda alışılmışın dışında ҫok soğuk.
Araştırmacı Mehmet Tütüncü Birinci dünya savaşında 10 cephede savaşmış Osmanlı Devleti`nin 1916 yılında sel felaketi yaşayan Hollanda`ya altın yardımında bulunduğunu Kraliyet Arşivlerindeki belgelerle ortaya koymuştu.
- yy`da İspanya`ya karşı Hollanda`yı tanıyan kendi en bitkin halinde dahi yardım eli uzatan bir Osmanlı`nın küllerinden doğan modern Türkiye Cumhuriyeti ile Hollanda`nın hukuku ҫok başka bir algı, kurgu ve dizaynın ürünü adeta.
Önemli diğer husus toplumun milli ve manevi değerleri üzerinden, Emperyal amaҫlara hizmet ettiği ayan-beyan ortada malum yapının ABD`den sonra hür ortamı kullanarak Hollanda`da ikinci bir üs kurması. Gazete haberlerine göre bu hizipden 300`den fazla beyin takımı sığınmacı Hollanda`da. Bir de Türkiye`ye giriş yapamayanların Hollanda`ya sığındıkları haberleri çıkmaya başladı. Bu kaygı verici. Hem ülkeler arası dostluklara hem de buradaki Türk toplumunun huzuruna açık bir tehdit.
Ülkede yaşayan yaklaşık 500 bin Türk bu ilişkilerde sanki bir faktör değilmişçesine hoyratca ve vefasızca hatıralar yok sayılıyor. Bu durumdan elbette buradaki Türkler psikolojik olarak çok etkileniyorlar. Ancak her iki devlet de buradaki edilgen bu kitleyi kale almıyor. Genҫ çocukların dimalarında kötü iz bırakılmadan yeniden eski dostluk ilişkileri hepimizin temennisi.