Almanya‘da, Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri ile Sosyal Demokrat Partinin (SPD) yeniden bir hükümet kurma hedefiyle koalisyon görüşmelerine başlaması için SPD’nin 21 Ocak Pazar günü yapacağı olağanüstü kurultaydan çıkacak karar bekleniyor. Ülkede 24 Eylül’de yapılan genel seçimlerin ardından 117 gündür hükümet kurma arayışları devam ediyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez hükümet kurmanın bu kadar uzadığı Almanya’da SPD, parti yönetiminin koalisyon ön görüşmelerinde CDU/CSU ile mutabakat sağladığı 28 sayfalık uzlaşma metnini pazar günü düzenlenecek olağanüstü kurultayda oylayacak. Hristiyan Birlik partilerinin daha önce yeşil ışık yaktığı metnin SPD delegeleri tarafından da kabul edilmesi durumunda 4 yıldan beri hükümette bulunan CDU/CSU ve SPD arasında, yeniden “büyük koalisyonu” kurma hedefiyle doğrudan koalisyon görüşmelerine geçilecek.
Hristiyan Demokratlar bazı maddelerin yeniden müzakeresine karşı
SPD içinde çok sayıda delegenin ve tabanın önemli bir kesiminin, CDU/CSU ile varılan uzlaşmayı yeterli bulmaması veya yeniden büyük koalisyonun kurulmasından yana olmaması sebebiyle uzlaşma metnin kurultaydan geçip geçmeyeceği merak ediliyor. Uzlaşmayı yeterli bulmayanlar maddelerin bir kısmının yeniden müzakere edilmesi talebinde bulunuyor. CDU/CSU ise mutabakat sağlanan ve yazıya dökülen konuların yeniden görüşülmesine kesin bir dille karşı çıkıyor. SPD’liler sağlık sigortası, emekli maaşlarının artırılması, kırsal kesimde hekim sorunun giderilmesi ve yüksek gelirlilerin daha fazla vergi ödemeleri gibi maddelerin CDU/CSU ile yeniden görüşülmesini istiyor.
SPD Genel Başkanı Schulz, parti tabanını ikna etmekte zorlanıyor
Büyük eyalet teşkilatlarını ziyaret eden Schulz’un, parti tabanını ve delegeleri mutabakat metnine onay vermeleri konusunda ikna etmekte zorlandığı ifade ediliyor. Partinin Saksonya-Anhalt ve Berlin eyalet teşkilatlarının yönetimleri “büyük koalisyon”a karşı karar alırken Brandenburg ve Saarland eyalet teşkilatlarının göndereceği delegelerin, pazar günü CDU/CSU ile koalisyon görüşmelerine girilmesi yönünde oy kullanacağı açıklandı. Kurultaya en fazla delege gönderen Kuzey-Ren Vestfalya, Aşağı Saksonya ve Bavyera eyalet teşkilatlarının nasıl bir tutum sergileyeceği ise gelecek günlerde, en geç kurultayda belli olacak. SPD’nin güçlü olduğu Kuzey-Ren Vestfalya eyaletinde Schulz’un katıldığı toplantılarda bir araya geldiği parti üyelerinden eleştiri aldığı belirtiliyor. Bu eyaletin parti teşkilatı Başkanı Michael Groschek, parti tabanında “büyük koalisyona” karşı ciddi kuşkuların bulunduğunu söyledi. Özellikle SPD’nin gençlik teşkilatı “Jusos”, CDU/CSU ile yeniden koalisyon kurmaya karşı çıkıyor ve bu yönde düzenlediği kampanyalarla dikkati çekiyor. Schulz gibi parti eyalet teşkilatlarını gezen Jusos Başkanı Kevin Kühnert, parti yönetiminin Hristiyan Birlik partileriyle koalisyon yapmaktan yana olmasına rağmen çok sayıda SPD’linin partiler arasında varılan mutabakattan memnun olmadığını söyledi. Büyük koalisyona karşı çıkan Kühnert, “Kurultayda çıkacak sonuç konusunda spekülasyon yapmak istemiyorum. Sonucun istediğimiz gibi çıkması için her şeyi yapıyoruz.” şeklinde konuştu.
Hem Schulz’un hem Merkel’in liderlikleri tartışma konusu olacak
Olağanüstü kongrede delegelerin, ön görüşmelerden çıkan mutabakata onay vermemesi durumunda Almanya gerçek bir siyasi krizle karşı karşıya kalacak. Bu durumda ya erken seçime gedilecek ya da azınlık hükümeti için bir çözüm bulunacak. Ancak Hristiyan Demokrat Parti (CDU) Genel Başkanı ve Başbakan Angela Merkel, azınlık hükümetine karşı çıkıyor. Bu nedenle ülkenin siyasetinin bir süre belirsizliğe sürükleneceğinden endişe ediliyor. Ayrıca bu durumda, Merkel ve Schulz’un liderlikleri de tartışma konusu yapılacak. CDU’da hali hazırda Merkel’e karşı şimdilik sessizliğini koruyan ancak her an ortaya çıkabilecek muhalefetin bulunduğu biliniyor. Büyük umutlarla bir yıl önce SPD’nin başına getirilen Schulz ise beklentileri karşılayamadı. Eski Avrupa Parlamentosu Başkanı Schulz liderliğinde girilen genel seçimlerde SPD yüzde 20,5 ile parti tarihinin en kötü sonucunu aldı. Seçimlerin ardından da, seçmenin kendilerine muhalefet görevi verdiğini ve kesin bir şekilde hükümette yer almayacağını söyleyen Schulz’un şimdi Hristiyan Birlik partileriyle koalisyon masasına oturması parti içinde eleştiriliyor. Bundan dolayı erken seçime gidilmesi durumunda her iki liderin de partilerinin başında kalıp kalmayacağı bir soru işareti oluşturuyor.
Ülkenin kaderi 600 delegeye bağlı
SPD’nin CDU/CSU ile koalisyon görüşmelerine başlayıp başlamayacağına olağanüstü kurultayda parti eyalet teşkilatlarının belirlediği 600 delege ile parti yönetimi kurulu üyelerinin oylarıyla belli olacak. Kuzey-Ren Vestfalya eyalet teşkilatı 144 kişi ile en fazla delege ile kurultayda temsil edilirken bu eyaleti 81 delegeyle Aşağı Saksonya, 78 delegeyle Bavyera ve 72 delegeyle Hessen eyaletleri takip ediyor. Mecklenburg-Vorpommern ise 5 kişiyle en az delegesi bulunan eyalet olarak dikkati çekiyor. Kurultaydan koalisyon görüşmelerine girilmesi yönünde bir karar çıkarsa mart ayının sonuna kadar bir hükümetin kurulması planlanıyor. Koalisyon görüşmeleri bittiğinde de partilerin ilgili kurumlarının olası koalisyon protokolünü onaylaması ön görülüyor. SPD’de ise sürecin sonunda koalisyon protokolünü tüm üyelerine oylatacak.
Genel seçimden sonraki süreç
Almanya’da 24 Eylül’de yapılan genel seçimin ardından hükümeti kurmak amacıyla müzakereler yapan CDU/CSU, Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller arasındaki ön görüşmeler, FDP’nin masadan kalkmasıyla başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier devreye girerek CDU/CSU ve SPD’yi büyük koalisyonu kurmak için masaya oturmaya ikna etmişti. Bu partiler arasındaki ön görüşmeler 7-12 Ocak’ta yapılmış ve 28 sayfalık bir mutabakat metni ortaya çıkmıştı. CDU ve Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) bu metni yetkili parti kurullarında onaylarken, SPD kararı 21 Ocak Pazar yapılacak olağanüstü kurultayda alacak.