ADEM TAFLAN/ TARİHÇİ/YAZAR
Hollanda Bizi Şaşırttı mı ? Elbette Hayır.
Hollanda Parlamento’sunun ‘’YEREL SEÇİMLER’’ öncesi tatile girmeden önce ‘’Sözde Ermeni Soykırım’’ tasarısıyla ilgili aldığı kararı değerlendirmeden önce tarihe bir bakalım.
Hollanda Osmanlı ilişkileri 16.yüzyılın ikinci yarısından itibaren gelişmeye başlıyor. Bu bölgedeki Sultanlıkların Portekiz işgaline karşı Osmanlıdan yardım istemeleriyle Osmanlının bu bölgeye karşı siyasi ilgisi artıyor. Yani Hollandalılar kendi topraklarını işgal etmiş sömürgeci Portekizlilere karşı Osmanlı devletinden yardım istiyordu. Bu yardım isteği ne ilk nede son olacaktır. Siyasi ilişkiler bu şekilde başlıyor.
Gayrimüslim Osmanlı tüccarları 17.yüzyılda Hollanda’nın dünya ticaretinin merkezine oturduğu ilk yıllardan itibaren özellikle Ermeni tüccarlar sayesinde Amsterdam’da görünmeye başlıyorlar. Özellikle Ankara’nın tiftik ipliğinin aktarılması sayesinde Ankara İzmir Amsterdam arasında bir ticaret yolu oluşuyor. Ticari olarak Hollandalılarla ilk tanışıklığımız Ermeni iplik tüccarları sayesinde oluyor bu ticaret yüzyıllar boyu devam ediyor.
Yani ne Hollanda Ermenilere ne de Ermeniler Hollandalılara yabancı değil.
Ayrı bir araştırma konusu olduğu için burada bahsetmeyeceğim ama bu yüzyıllara dayalı ticari ilişkiden kaynaklanan ilişkiden dolayı ‘’Ermeni Lobisi’’ Hollanda’da ne kadar güçlü ?
Sadece Denk Partisi Milletvekillerinin gayreti Hollanda Parlamentosunda bu yüzyıllara dayalı ilişkiler karşısında ne kadar etkili olabilirdi ki.
Tunahan Kuzu ve arkadaşlarının daha önceki partilerinden neden atıldığı ortadayken, Hollanda Parlamentosunun Türkiye lehine karar alacağını zaten beklemiyorduk.
Yani; Batı İkiyüzlülüğü bizi yine yanıltmadı.
Hollanda Parlamentosu; Batı’da son üç yıldır yükselen ırkçılık hareketlerine bir selam yollamış oldu.
Bu selam Avrupa Birliğinin dağılış sürecine yollanan bir selamdır kim ne derse desin.
Endenozya’da yaptığı katliamı unutanlar bizi katliamla suçluyor. Hadin ordan !!!!!!
O kadar uzağa gitmeye gerek yok zaten.
Tarih 11 TEMMUZ 1995 yer Bosna’nın Srebrenitsa şehri.
Batılıların insanlıklarının ve Batı insan haklarının gömüldüğü şehir.
Ne kadar insan olabilmişler tarih boyu oda meçhul gerçi!!!!!!
Bu şehirde yaşayan 8 binden fazla Müslüman Bosnalı kadın ,çocuk yaşlı, genç, ihtiyar denmeden Sırp kasabı ‘’Ratko Miladiç’’tarafından katledilmiştir.
İşin ilginç yanı bu şehir Birleşmiş Milletler tarafından “Güvenli Bölge” ilan edilmişti.
Ey Batı!! Senin güvenlikten kastın sadece kendi insanına dokunulduğu zaman mı geçerli?
Yada balinalar sahile vurduğu zaman mı?
Tarih gösterdi ki Sahile vuran Suriyeli Aylan bebeğin cesedinin sizin nazarınızda bir balina kadar değeri olmadı bunu da biliriz.
Sahile vuran sizin insanlığınızdı aslında !!!!
Biliyoruz ki kendi soyunuzdan bile olsa Müslümanların sizin yanınızda İstatiksel bir rakam olmanın dışında değeri yok.
Srenbitsa’yı Birleşmiş milletler ‘’Güvenli Bölge’’ ilan etmesine rağmen bu bölgeye konuşlandırılmış, şimdi bizi ‘’Sözde Ermeni’’ soykırımı ile suçlayan, demokrasi havariliği yapan Hollanda ordusunun 600 askeri Birleşmiş Milletler adına o bölgenin güvenliğini korumak için oradaydılar.
Ne Yaptılar?
Tarihte yaptıklarının aynısını yaptılar;8325 masum Bosnalıyı Sırp katillerin eline teslim ettiler.
Daha sonra burada yaşananları bir Hollandalı asker şöyle anlatır;
‘’Ölmek istiyordum, masum insanları koruma sözü verdiğimiz halde bize sığınan insanları koruyamadığımız için kendimi affetmiyorum’’
Siz kendinizi affetseniz de tarih sizi affetmeyecek Ey Batı.
Hala Ülkemde Batı’nın demokrasisine hayranlıklarını ifade edenler varsa vurun bu kahpelerin yüzlerine bu gerçekleri ve deyin ki; ya bu coğrafyanın çocuklarısınız ya da o…… çocuklarısınız.
Biz Anayasa seçimlerinde de görmedik mi ?
Bunların gerçek yüzünü.
Benimde içinde olduğum gurubun kanunlardan aldığı ‘’ gösteri hakkını’’ kullanırken acımasızca atlarını itlerini , hiç bir makul sebep yokken üzerimize salmadılar mı ?
Benim Hollanda’daki kardeşlerime tavsiyem bu günden tezi yok bütün vatanlarını seven STK’ların Hollanda genelide konferans ve seminerlerle Srebrenitsa Katliamını gündeme taşımaları.
Yapabiliyorlarsa orada bulunan 600 Hollanda askerinin içinde vicdan azabı çekenlerin bu konferanslarda konuşturulmalı.
Hem insanlığa hizmet etmiş olursunuz hem de tarihe.
Bu vesile ile Hollanda Denk partisinin dik duruşundan dolayı tebrik ediyorum.
TUNAHAN KUZU gibi siyasetin içindeki kardeşlerimizin sayısının artması için Avrupalı Türkler olarak siyasi mücadeleye odaklanmalıyız.
Her kaldırım taşının altında Müslüman kanı bulunan Batının, insanlık namına bize vereceği hiç bir ders yoktur.