Büyük kucaklaşma çok yakında…

ERDAL ALTUNTAŞ/POST GAZETESİ KUZEY ALMANYA TEMSİLCİSİ

 

„Büyük Kucaklaşma“ çok yakında !

Almanya’da 24 Eylül 2017’de yapılan federal parlamento seçimlerinin üzerinden dört aydan fazla zaman geçti. Hükümet hala kurulamadı.   Seçimlerde birinci parti gelen Hristiyan Demokrat Parti (CDU), „Büyük Koalisyon“un devamı için Sosyal Demokrat Parti’den (SPD) yeşil ışık alamayınca “Jamaika Modeli” denilen CDU- Hür Demokrat Parti (FDP)-Yeşiller koalisyonu gündeme geldi. 3 aylık uğraşlar sonuç vermedi ve “Jamaika Modeli” bozulunca, gözler yeniden büyük koalisyona çevrildi. SPD’nin gençlik kollarının şiddetle karşı çıkmasına rağmen Bonn’da yapılan SPD kongresinde az farkla da olsa Angela Merkel’in başında bulunduğu Hıristiyan Birlik partileriyle (CDU/CSU) “Büyük Koalisyon” kurulmasına yeşil ışık yakan SPD’nin içi karışmaya başladı. Büyük koalisyonu isteyen ve istemeyenler diye parti ikiye bölündü.   Almanya tarihinde ilk kez hükümetin kurulamaması bu kadar uzun sürdü. Tüm sıkıntılara rağmen Şubat ayı içinde büyük koalisyonun kurulması bekleniyor. Bence de biran önce kurulsun artık.   Yoksa bir sonraki seçimlere şunun şurasında kaç yıl kaldı ki !

OLAF SCHOLZ BAŞBAKANLIĞA HAZIRLANMALI
Martin Schulz
bana göre SPD’nin parti başkanlığında yeterli değil. 2021 seçimleri için SPD, yeni bir liderle bu seçime girmeli. Ancak bu şekilde hem SPD Gençlik kollarının gönlünü, hemde partililerinin gönlünü kazanabilir. Bu isim de Hamburg Eyalet Başbakanı Olaf Scholz olmalı. Sayın Scholz’un Almanya Başbakanı veya Dış İşleri Bakanı olması, hem Türkiye ile olan ilişkiler açısından, hemde Almanya açısından yararlı olacaktır diye düşünüyorum.

 

CEM ÖZDEMİR’E GELİNCE…
Bir kor gibi parladı ve söndü.
Sözde Ermeni soykırımı konusunu Alman meclisine taşıyarak önce Türkler tarafından kalemi kırılan Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir’e, partisi de sahip çıkmadı. Türkiye karşıtı söylemleriyle Alman kamuoyunda büyük çıkış yakaladığını sanan Özdemir, Ocak ayında yapılan Yeşiller Partisi Genel başkanlığı için yeteri kadar destek göremeyince aday olamadı. Meclis grup başkanlığına da aday olmayacağını açıklayan Özdemir, 2021’e kadar sadece milletvekili olmakla yetinecek.

Özdemir’e prim vermeyen Almanlar şöyle düşünmüş olmalılar: “Kendi ülkesine ihanet eden, bize hayli hayli eder.”
Türkiye düşmanlığı yapması ona prim kazandırmadı ve hızla çıktığı merdivenlerden tepetaklak aşağı düşmeye başladı. Kısacası Cem Özdemir “Çarşıdaki pirince giderken, evdeki bulgurdan da oldu.”

Yeni umutların yeşereceği, huzur ve barış dolu bir dünya kurma ümidiyle…
Bir sonraki sayıda buluşmak üzere, Hoşçakalın.

 

SON SÖZ:
Bilemezsin kim DOST, kim DÜŞMAN.
Bazen tuttuğun eldir, seni arkandan VURAN.