İnsanı insan yapan edeptir

Adem Taflan Tarihçi Yazar

İnsanı insan yapan edeptir; edep ise güzel sevmeye sebeptir” Mevlana Celaleddini Rumi Hazretleri..

Edep bir çok şair ve düşünür tarafından ele alınıp; önemi vurgulanan ve insanlarda olması gerektiği sayfalarca anlatılan önemli bir özelliktir.

Edebin ne olduğunu ve bireye kazandırdıkları üzerinde durmadan önce kelime kökü ve manasını anlamak gerekmektedir. Arapça bir kelime olan ve adap kökünden gelen edep; terbiye, incelik ve düzgün davranış anlamlarına gelmektedir. Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde ise anlamı ” Toplum töresine uygun davranma, iyi ahlak, incelik ve terbiye” olarak ifade edilmiştir.
Görüldüğü gibi EDEP’in insana özgü vazgeçilmez bir değer olduğu anlaşılmaktadır. Şöyle ki;
özünde edep insan olmanın vazgeçilmez bir parçasıdır.
Yaşadığımız sosyal hayat içinde bazı kişilerin konuşma ve davranışlarına hayran kalırız.
”Ne kadar erdemli birisi yada çok edepli bir insan veya çok terbiyeli biri…” gibi ifadelerle hayranlığımızı belirtiriz. Ki bu insanlara hayran olmamak da elde değildir.
Çünkü davranış ve konuşmaları bizlerin sanki ruhuna hitap eder. Bu insanların bu davranışlarındaki samimiyetleri de gün gibi aşikardır.
Edep asla role bürünmez o daima saftır. Zira edep elbisesi o kadar saftır ki hiç bir zaman edepsizlerin edepsizliklerine örtü olmamıştır ve olmayacaktır.
Güzel ahlak yani edep; İslam Peygamberinin gerçek gayesiydi ve bu gaye Efendimizin  hayatı boyunca örnek davranış ve sözleriyle tecelli etmiştir. Zaten Efendimiz ”Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” dememiş miydi?. Efendimiz kendisinde tecelli etmiş bulunan güzel ahlakı sayesinde; sadece kendine teslim olmuş Sahabeyi değil,düşmanlarını bile kendine hayran bırakmıştır. Kuşu ölen bir çocuğa Taziyeye giderek sadece ümmetine değil tüm insanlığa edep adına en güzel mirası bırakmıştır.  Türk toplumunda da” Edep” kelimesinin ete kemiğe büründüğünü görebilirsiniz. Orta Asya bozkırlarından esen Hoca Ahmet Yesevi’nin edep meşalesi Anadolu erenlerinin ocağında neşv’ü neva bulmuştur.

Edep bir taç imiş Nur’u Hüdadan
Giy ol tacı ki kurtul her beladan
Mevlana Celaleddini Rumi Hazretleri…
Belalardan uzak kalma noktasında da ”Edep” insan için bir zırh olmuştur.
Günümüzde ise en büyük sıkıntı edepli olmanın erdemini aktaramadığımız nesillerimizdir.
21.Yüzyılı kavuran kapitalizm ve bireyselcilik Anadolu coğrafyasında da etkin olmuş ve bize ait ne kadar değer varsa yozlaştırmıştır. Bunların başında da edep gelmektedir maalesef.  Çocuklarını gelir düzeyi yüksek meslek dallarını elde etsin diye yoğun çaba gösteren ebeveynler fakat sözkonusu edep geleneğini geleceğe taşıma adına hiç bir gayretin içinde olmamışlardır. Bu da neye hizmet ettiğini bilmeyen bir nesille bizi karşı karşıya bırakmıştır.
Zaman geçtikçe unutulan veya bilerek unutturulan edep ve haya ilkeleri devletin suç istatistiklerinin artması olarak o topluma dönecektir.
Edeple bütünleşmemiş bir eğitim sistemi çoraklaşmış bir toprak gibidir.
Toplumun gelecek adına söyleyecek sözü olsun diyenlerin mutlaka nesillerini ”Edep” ikliminin süzgecinden geçirmeleri gerekmektedir.
Kısacası ilim ve bilginin yüceliği edeple anlaşılır davranışlar, ilimle ve irfan ile kabul görür ve insan, güzel ahlak ve edebi ile dünya ve ukba muradına erişir.