N-VA Partisi Federal Meclisi Grup Başkanı Peter De Roover: Başörtüsü takanlar ne iş imkanlarından ne de eğitim hakkından yararlanabilir. Başınız açın, eğitim ve iş alanındaki kapılar da sizler için açılsın
Halil Uygun BRÜKSEL
Belçika’da bölücü terör örgütü PKK/YPG militanlarına ve HDP milletvekillerine sahip çıkan NVA Partisi, şimdi de başörtüsünü hedef aldı. N-VA Federal Meclisi Grup Başkanı Peter De Roover, başörtüsünün toplumsal uyuma zarar verdiğini ileri sürerek, “Elbette düşünce özgürlüğü olmalı ama bu tek taraflı işlememeli. Toplumu ve bir arada yaşadığın insanları da göz önünde bulundurmanız gerekiyor. Toplumsal alanda başörtülülerin var olması hoş değildir. Flaman olmak için Flaman kültürüne sahip çıkmalı ve bu kültür yaşatılmalı. Sadece Flamanım demek yeterli olmuyor, bunu ispatlamak da gerekiyor” diye konuştu.
TEHDİT VE ŞANTAJ
Din kurallarına ve Müslüman topluma ayar vermeye kalkışına Peter De Roover küstah açıklamalarına şöyle devam etti: “Başörtüsü kimine göre özgürlük, kimine göre ise bir zorlamadır. Aile baskısı ile başörtüsünü takanlar çok. Bu baskı artık son bulmalı. Başörtüsü nedeniyle eğitim alamayan ve iş bulamayanlar var. Artık başörtüsü takanlar kararını iyi vermeli. Ya başörtüsü ya da eğitim ve iş. Hem başörtüsü, hem eğitim hem de iş hayatının bir arada olması mümkün değil. Başörtülü olduğu için işveren tarafından işten atılması bir ayrımcılık ve ırkçılık olmadığı da kanıtlandı. Hiç kimsenin, başörtüsünü çıkarmasını isteyen okulu ve işyerini suçlama hakkı yoktur” dedi.
AKIL ALMAZ ÖRNEK
İslamiyet’le uzaktan yakından bir ilgisi olmayan PKK sevici Zuhal Demir’i “Mensubu bulunduğum N-VA Partisi’nde de Müslüman kökenli milletvekilleri var” diye örnek gösteren De Roover, “Partimizdeki Müslüman kökenli bayan milletvekilleri başları açık ve bizlerin hayat tarzını benimsemiş insanlar. Bunlardan birisi de Zuhal Demir, hem de devlet bakanı. Milletvekili ve belediye başkanı olan Faslı bayan da var. Toplum içinde kendisine yer edinmek isteyen bunlara göz atsın ve örnek alsınlar. Flamanlar olarak kapımız herkese açık diyoruz ancak sadece bizim hayat tarzımızı kabul edenlere toplum içinde yer edineceğini
bilinmesinde fayda var” iddiasında bulundu