Merhabalar;
Bir önceki yazımda, hem yaşadığımız ülke hem de Türkiye’miz için Avrupalı Türk gençliğimizin önem ve sorumluluklarından bahsetmiştim.
Gençlerimizi geleceğimizin teminatı olarak görüyorsak, bilgili ve eğitimli bir gençlik için “OKUMA”nın öneminden bahsetmemek eksiklik olur!
Bilgi insanlık için çok değerli bir hazinedir, bu hazineye ulaşmanın en önemli yolu ise okumaktan geçmektedir. Her ne kadar okumanın yaşı olmasa da, geleceğimizin güvencesi olan gençlerimizin, okumaları ayrı bir önem arz etmektedir.
İlk emri “OKU” olan bir dinin mensupları olarak maalesef pek okumayı seven bir toplum değiliz. Okuma yerine görsel veya işitsel bir takım yollarla bilgilenmeyi tercih ediyoruz!
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) 2017 verilerine göre Türkiye, kitap okuma oranında dünyada 86’ncı sırada, maalesef yoksul Afrika ülkeleriyle aynı kategoride yer almaktadır. TÜİK’e göre ise Türkiye’de kitap, ihtiyaç listesinin 235’inci sırasında yer alıyor.
Kitap okumada durum böyle iken, peki Üniversite mezunu gençlerimizin sayılarından memnun muyuz…?
Almanların (göçmen kökeni olmayan) üniversite mezunu olma oranı % 24 iken bu oranın bizim gençlerimizde % 8 ‘e düşüyor olması sizce de düşündürücü değil mi!
Gençlerimizin akademik başarısını etkileyen bir çok unsur olmasına rağmen en önemli rolün ailelerimizde olduğunu düşünüyorum.
Allah (c.c) Peygamberimize ilk “oku” emrini vermişken, Hazreti Ali Radyallahu anh okumaya verdiği önemi “bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” diye ifade etmişken, okumanın ehemmiyetini anlamamak mümkün mü?
21 yaşında orta çağın bitmesi ve yeni çağın başlamasına vesile olan, Avrupa’da “Büyük Türk” (Grand Turco) adıyla tanınan Fatih Sultan Mehmet Han’ın bilime verdiği önemi okumak gerekmez mi?
Gerek eğitim ve öğretim gerekse de meslek hayatımızda;
güçlü olmak için, başarılı olmak için, yeni bakış açılarına sahip olabilmek için, güzel düşünüp güzel bakabilmek için, hayatı sevmek için ve saymakla bitmeyecek bir çok faydaları için okumalıyız, okumalıyız, okumalıyız.
Toplumumuzun bilinçli ve okuyan gençlere ihtiyacı var, genç kardeşlerim lütfen okuyalım, değerli büyüklerim lütfen okumaya teşvik edelim.
Bu sebepten dolayı yazımı sizlere bir rica ile sonlandırmak isterim. Gelin, bir sonraki alacağımız hediyemiz bir kitap olsun…
Aydınlık bir geleceğin varlığı kitap okumaktan geçer.
Bir dahaki sayıda görüşmek üzere
Hosçakalın
Yaren Sağanak
