Gülsüm Tan-Hasan Akdoğan BREMEN
Bremen kentinin bir çok dinin bir arada yaşandığı Gröpelingen ilçesinde zamanın DİTİB Hazreti Mevlana Cami Kadınlar Kolu Başkanı Halime Cengiz ve Protestan papazı Jutta Konowalczyk-Schlüter’in 15 yıl başarıyla devam ettirdiği kültürlerarası diyaloğun yansıtıldığı “In die Moschee wollen sie alle” (Camiye herkes gitmek istiyor) başlıklı kitap, Bremen Belediye binasında tanıtıldı.
Başbakan Sieling’ten teşekkür
Bremen Eyalet Başbakanı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Carsten Sieling, bölgedeki kültürlerarası diyalog ortaklarını tarihi binanın şömine salonunda kabul etti. Burada konuklarını selamlayan Sieling, “Bu akşam, “In die Moschee wollen sie alle” başlığı ile, gerilim konulu değil fakat aynı derecede heyecanlandıran bir kitabı tanıyacağız. dedi. Sieling diyalog aktörlerine, “Popülistlerin, milliyetçilerin ve ırkçıların göçmenlere karşı harekete geçtiği bir dönemde, sizin bağlılığınız şehrimiz için bir nimettir. Lütfen bu bağlılığınızı, hak, adalet, dostluk, barış, onur ve saygı için Gröpelingen ve Bremen’de devam ettirin” diyerek, hizmetlerinden dolayı teşekkür etti. Ardından Dr. Klaus Dirschauer, Jutta Konowalczyk-Schlüter ve eşi Dr. Detlev Ehrig tarafından kaleme alındığı. Bremen’in Gröpelingen bölgesinde Hıristiyan ve Müslüman inanç üyeleri arasında başarıyla geçen onbeş yıllık kültürlerarası diyaloğu anlatan kitabın tanıtımını yaptı. Cengiz, Konowalczyk-Schlüter ve Dr. Ehrig, kitabı, güzel çalışmaların örnek olması amacıyla oluşturduklarını belirttikleri program, kitabın içeriği konuşulduğu tatlı tartışma turu ile devam etti. Hannah-Lynn Breul’un piyano dinletisi ile renk kattığı program, içecek ikramı eşliğinde karşılıklı sohbetlerle son buldu.
Diyalog fikri geleneğe dönüştü
Diğer yandan, bölgenin marketing görevlisinden geldiği bilinen kültürlerarası diyalog fikri, zaman içerisinde geleneğe dönüştürüldü. 11 Eylül 2001 tarihinde New York’taki İkiz Kuleler’ e yapılan saldırıların etken olduğu öneri kapsamında bölgedeki Müslüman, Katolik ve Protestan kilise temsilcileri birlikte düzenledikleri barış yürüyüşleri, canlı ezan, dualar, sohbet ve iftar programlarıyla karşılıklı önyargıları kaldırarak, uyumun sağlanmasında köprü oldular. Cengiz ve Konowalczyk-Schlüter öncülüğündeki terör ve yabancı korkusuna karşı saygı ve hoşgörü oluşturma çalışmaları, sadece birlikte yaşama yeni bir yol açmaları değil, aynı zamanda bir dizi onur ve ödüllerle taçlandırıldı.