Avrupa’nın ortasında hoşgörü örneği

Avrupa’nın ortasında bir hoşgörü örneği: Schwetzingen Camii 

18. yüzyılın sonlarında Mannheim’ın Schwetzingen kasabasında iki minareli olarak inşa edilen cami, Avrupa’nın ortasında minareli cami istemeyenlere en güzel cevap olarak bütün ihtişamı ve güzelliğiyle duruyor

Yayına hazırlayan: Kâmil Yılmaz

En güzel cevap

SCHWETZİNGEN Avrupa’nın ortasında yer Mannheim şehrine bağlı Schwetzingen kasabasındaki cami, günümüzde sürmekte olan minare tartışmalarına tarihin derinliklerinden verilmiş en iyi cevaplardan birisini teşkil ediyor. 18. yüzyılın sonlarında iki minareli olarak inşa edilen cami, dünyadaki tüm dinlere ve kültürlere karşı toleransın bir ifadesi olarak hâlâ dimdik ayakta duruyor. 9 yıl önce toplam 10 milyon Euro’ya yakın bir harcama ile restorasyon çalışmaları tamamlanan cami, tüm ihtişamı ve güzelliğiyle de göz kamaştırıyor. 1776-93 yılları arasında Schwetzingen Sarayı bahçesinde kurulan caminin ilk kısmı sarayın Türk Bahçesi bölümünde inşa edilmiş. Renginden dolayı ‘Kırmızı Camii’ olarak nitelendirilen caminin minareleri ise, 1795-96 yıllarında tamamlanmış.

Toleransın ifadesi
Zamanın parası ile 120 bin Gulden’e mal olmuş olan camiyi, Pfalz ve Bavyera Prensliğine hükmeden Karl Philipp Theodor’un yazlık sarayı olan Schwetzingen Sarayı bahçesine yaptırdığı biliniyor. Caminin aynı zamanda sarayın bahçesinde en pahalı yapı olması da ayrı bir dikkat değer ikinci unsur. Projesini Mimar Nicolas de Pigage’nin hazırladığı cami, o dönemdeki Türk Modasını da yansıtıyor. Dünyadaki tüm dinlere ve kültürlere karşı toleransın bir ifadesi olarak yapılmış olan cami, restorasyon kapsamında 1970 yılında yenilenmiş. Cami bölümünün tamiratı ile ilgili çalışmaların 1990’da başlamasına rağmen ancak 2007’de tamamlanabilmiş. Caminin dış düzenlemeleri için 2,5 milyon Euro, binanın onarım ve yenilemeleri için 6 milyon Euro ve iç çalışmalar için de 1,5 milyon Euro harcanmış. Cami mimarisinde göze çarpan ilk nokta özellikle minarelerde Uzakdoğu Asya görüntüsü vermesi. İkinci dikkat çekici husus ise, kubbe bölümünün dış görünümünün de biraz kilise kubbelerini andırması.

Osmanlı izleri
Klasik bir Osmanlı camisini hatırlatan özellikleri ise, dikdörtgen şeklindeki cami avlusu, avluyu çevreleyen revaklar ve köşelerdeki kubbeler. Cami mimarisinde önemli bazı temel eksiklikler bulunması da dikkatten kaçmıyor. Mihrap, minber ve sebil-şadırvan yapıda göze çarpan eksikliler arasında yer alıyor. İç dekorasyonda ise, kubbe içi süslemelerde hat sanatı yazıların yerine Arapça ve Almanca yazılmış çeşitli ayet ve özlü sözler yer alıyor. Geride kalan 225 yıllık tarihinde Schwetzingen Camii her ne kadar cami olarak adlandırılsa da bu çoğunlukla sembolik olarak kalmış. 1870/71 Alman – Fransız savaşından sonra, Schwetzingen yakınlarındaki askeri hastanelere getirilen ve muhtemelen Türk olduğu sanılan savaş esirleri tarafından ibadete açılmış olduğu tahmin ediliyor.  1960’lı yıllarda Almanya’ya gelen Türk işçiler de henüz camilerin yapılmadığı dönemlerde bu camide bayram namazları kılındığı biliniyor.

Minareli cami sayısı artıyor
18. yüzyılda inşa edilen Schwetzingen Camii her ne kadar düzenli ibadet edilen bir mabet olmasa da Almanya’nın ilk camisi olarak sayılıyor. Ülkedeki Müslümanların ibadet ihtiyacını karşılamak amacıyla açılan ilk camiyi ise 1915 yılında başkent Berlin’de 23 metre yükseklikteki minaresi ve kubbesi ile inşa edilen basit bir ahşap yapı oluşturuyor. Birinci Dünya Savaşı sırasında Almanlara karşı savaşan İngiliz ordusunda görev yapan Arap ve Afrikalı savaş esirlerinin ibadet etmesi amacıyla yapılan cami savaştan sonra ise Berlinli Müslümanlar tarafından kullanılmış. 1924’te ise çökme tehlikesi dolayısıyla yıkılmış. 1924-1928 yılları arasında yine Berlin’de inşa edilen Ahmediye Cemaati’ne ait Wilmersdorf Camii ise açıldığı günden beri ibadete açık olan ve hâlâ ayakta olan ilk cami olma özelliğini taşıyor. Cami 32 metre yükseklikteki iki minaresi ve 26 metre yükseklikteki kubbesi ile oldukça görkemli bir yapı arz ediyor. Türkler, Araplar ve Balkanlar’dan gelenlerin oluşturduğu yaklaşık 7 milyonluk Müslüman nüfus, Almanya’da bugüne kadar 350’den fazla minareli cami inşa etti.. Almanya’da çok sayıda minaresi olmayan cami ya da mescit de bulunuyor.