Üç yıldır gergin giden Türk-Alman ilişkilerinde Erdoğan’ın tarihî ziyaretiyle yeni bir sayfa açılması bekleniyor. Cumhurbaşkanı’nın ajandasında öncelikli madde FETÖ’cülerin iadesi.
Amerika’nın New York şehrindeki temaslarını tamamlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Almanya’ya geçiyor. Erdoğan, FETÖ ve PKK yüzünden üç yıldır ilişkilerin gergin olduğu Almanya’ya tarihî bir ziyaret gerçekleştirecek. Yedi yıl sonra cumhurbaşkanı seviyesinde yapılan bu ziyaret, Türkiye ile Almanya arasındaki, hem siyasi hem de ticari olarak yeni dönemin kapısını aralayacak. Erdoğan, Şansölye Angela Merkel ile bu sefer “başkan” sıfatıyla görüşecek. Merkel’in, Erdoğan ile cuma ve cumartesi günü bir araya gelecek ve konuğunu ucu açık kahvaltıda ağırlayacak olması Almanya’nın ilişkileri düzeltmek istediğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Türkiye ile kırgınlıkları bir kenara bırakmayı isteyen Almanya, Erdoğan’ın ziyaretine en iyi şekilde hazırlanabilmek için haftalardır yoğun hazırlıklar yapıyor. ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail başbakanları için uygulanan yüksek güvenlik tedbirleri Erdoğan için de alındı. Erdoğan’ın ülkede kalacağı günler boyunca 5 bin polis görev yapacak. Ziyareti takip edecek gazeteciler için özel akreditasyon sistemi uygulanacak. Erdoğan, cumartesi günü açılışını yapacağı DİTİB Köln Merkez Camisi nedeniyle Köln’de tarihî günlerden biri yaşanacak.
MASADA NELER VAR?
Peki, ziyarette neler konuşulacak? Öncelikle, Almanya tarafından korunan FETÖ’cülerin iadesi meselesi Erdoğan’ın açacağı kartlardan biri olacak. Türkiye’de 35 milyar avroluk demir yolları modernizasyonunun Almanlar tarafından yapılmak istenmesi de önemli gündem maddeleri arasında yer alacak. Erdoğan, Alman medyasının Türkiye karşıtlığı üzerine kurduğu algı operasyonlarından, PKK’lıların ülkede cirit atmasından, ırkçı, ayrımcı ve İslam düşmanı söylemlerin artmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirecek.
TÜRKLERİN GÖZÜ ZİYARETTE
Almanya’da yaklaşık 1,5 milyonu Almanya vatandaşlığı almış 3,5 milyona yakın Türk yaşıyor. Yükselen ırkçılıktan ve baskıdan adeta bunalan gurbetçiler, Erdoğan’ın ziyaretini fırsat olarak değerlendiriyor.
Uluslararası Demokratlar Birliği Genel Başkanı Bülent Bilgi’ye göre, bu ziyaret sadece Almanya değil, Avrupa’da bulunan bütün Türk toplumu açısından çok önemli bir görüşme olacak. Bilgi, “Hoş olmayan gelişmeler, buradaki toplumu da derinden etkiledi. Dolayısıyla bu temaslar, ilişkilerin tekrar iyiye gitmesi noktasında buradaki toplumun da avantajına olacaktır. Gerek Türk gerekse Alman tarafından iyimser mesajlar geliyor, bu da tabii ki çok güzel bir işaret” dedi.
“MECBUR” İLİŞKİLER
Alman-Türk Bilim Ekonomi ve Kültürler Arası Çalışmalar Akademisi Başkanı Salim Özdemir de “Görünen kısmında bir ülke cumhurbaşkanının sıradan bir ziyareti gibi olsa da uzun süredir pek de iyi gitmeyen ilişkilerin düzelmesi bakımından içinde beklentilerin, umutların olduğu, en çok da yeni başlangıçların olduğu bir ziyaret olacak” değerlendirmesinde bulundu.
ABD ve Çin arasında yaşanan ticaret savaşları, ABD Başkanı Donald Trump’un Avrupa’ya ek vergiler uygulaması, Almanya’yı yeni yollar bulmaya yöneltti. Berlin yönetimi, uzun yıllar sıcak ilişkiler kurduğu ancak hatalı stratejiler sebebiyle iplerin kopma noktasına geldiği Türkiye ile yeni bir sayfa açmak gerektiğini anladı. AK Parti mitinglere izin verilmemesiyle başlayan PKK’nın elinde Alman silahlarının çıkmasıyla devam eden ve İncirlik’teki Alman askerlerini çekmeye kadar varan gerginlik bitti. Küresel ve bölgesel ölçekte yaşanan gelişmelerin mecbur bıraktığı bu işbirliğinin, iki ülkenin de uzun vadede faydasına olacağı düşünülüyor.
ALMANYA’YA FETÖ VE TİCARET SAVAŞI ÇAĞRISI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya ziyareti öncesi bu ülkeden F.A.Z. gazetesinde bir makale kaleme aldı. Erdoğan yazısında, “Almanya’nın PKK ve FETÖ ile mücadeleyi desteklemesini bekliyoruz. FETÖ’yü bir terör örgütü olarak tanımasını istiyoruz. Alman istihbarat raporlarında belirtildiği gibi PKK, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı ile gasp ve terör propagandası yapmaya devam ediyor” dedi. Türkiye ile Almanya’nın ticaret savaşını önlemek için ortak çalışması gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Özellikle ABD hükümetinin tek taraflı ve sorumsuz yaklaşımı, herkese zarar verecek acımasız bir ticari savaşa doğru gitmektedir” şeklinde konuştu.
BAŞKAN ERDOĞAN: BM itibar krizi yaşıyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD merkezli “Foreign Policy” dergisi için kaleme aldığı “BM’yi Nasıl ve Neden Düzeltmeliyiz?” başlıklı makalesinde BM’nin, farklı kuruluşlarında görevli personelin çabalarına rağmen eşi benzeri görülmemiş bir itibar krizi yaşandığını vurguladı.
Erdoğan, makalesinde şu değerlendirmeye yer verdi: “İnsanlığın kalbi olması beklenen Birleşmiş Milletlerin nabzı bugün atmamaktadır. Küresel liderliğe çok ihtiyaç duyulan bu günlerde Birleşmiş Milletleri yıkmak değil, iyileştirmek durumundayız. Küresel güçlerin yardım etmemesi durumunda uluslararası toplumun geri kalanı BM’de kapsamlı bir reform sürecini başlatmalıdır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu artık dünya liderlerinin konuşmalar yapmak ve şikâyetlerini sıralamak için geldiği bir platformdan daha fazlası haline gelmelidir. 2018, yeni bir Birleşmiş Milletler sisteminin temellerinin atıldığı yıl olmalıdır. Türkiye, bir askeri veya ekonomik süper güç olmamakla birlikte Irak, Suriye ve diğer yerlerde çözümün parçası olarak küresel bir lider hâline gelmiştir.”