Site icon Post Aktuel

İŞ VAR İŞÇİ YOK…

Almanya’da geçinmek günden güne zorlaşırken, bazı işverenler kalifiye eleman bulamamaktan şikayetçi. Eleman bulamamadaki ortak görüş ise: Sosyal yardımın çalışmaya tercih edilmesi

ELEMAN AÇIĞI HAD SAFHADA
Son yıllarda işletmelerin en büyük sorunlarından birisi kalifiye işçi bulamamak olurken, devletin verdiği haksız sosyal yardımların da buna etken olduğu aşikar. Birçok işletme meslek eğitimi yaptıracak genç bulamıyor. Özellikle gastronomi, market, berber, pazarlama, sağlık gibi birçok sektörlerin en büyük sorunu, bırakın kalifiye elemanı, normal çalıştıracak eleman bile bulamamaktan şikayetçiler.

İŞVERENE TEŞVİK
İhtiyaç sahiplerine tabi ki yardım edilmesi gerektiğine dikkat çeken iş verenler “Sosyal yardımlarla geçinmeyi düşünerek çalışmayan çok sayıda genç var. Devlet iş olduğu halde çalışmayanların parasını kesmeli. Boşta olana iş istihdamı sağlayan işverenlere teşvik verilmeli. İşletmelerde gruplaşma suç sayılmalı. Sistem bozukluğu biranönce giderilmeli..

 

ARAŞTIRMA HABER Erdal Altuntaş
HAMBURG – Son yıllarda işletmelerin en büyük sorunlarından birisi kalifiye işçi bulamamak olurken, devletin verdiği haksız sosyal yardımların da buna etken olduğu aşikar. Birçok işletme meslek eğitimi yaptıracak genç bulamıyor. Özellikle gastronomi, market, berber, pazarlama, sağlık gibi birçok sektörlerin en büyük sorunu, bırakın kalifiye elemanı, normal çalıştıracak eleman bile bulamamaktan şikayetçiler. Sosyal yardım almaya alışan gencecik insanların akşama kadar yatıp uyudukları, topluma fayda sağlamadıkları, vergi ödemedikleri ve en önemisi de işçi açığının büyümesine sebep oldukları için işverenler tarafından eleştirilmesi ve devletten yardım alan bazı kişilerin kaçak çalışarak haksız kazanç elde etmeleri işyeri sahipleri tarafından eleştiriliyor. “İş çok, işçi yok” diyerek sistemin bozukluğuna vurgu yapan işverenler, gerçek ihtiyaç sahibi ile haksız yere yardım alanların tespit edilmesini istiyorlar. Farklı branşlarda yaşanan “eleman sorunu” hakkında konuşan işverenlerimizin demeçlerindeki ortak nokta ise sosyal yardımla geçinenlerin bir daha çalışmak istememesi.
İşte işverenlerimiz görüşleri:

 

Hakan Çakar (Meydan Market):
Horn’daki Meydan Market’in sahibi Hakan Çakar, işçilere iyi maaş ve haklarını vermelerine rağmen işçi bulmakta zorlandıklarını belirterek “Sosyal yardımlar kesilmediği sürece işçi sorunu çözülmez” dedi. “İş çok, işçi yok” diye sitemde bulunan Çakar “Kalifiye eleman yok. Mesleği bilen yok. İşçinin haklarını ve maaşını fazlasıyla veriyoruz ama yine de çalıştıramıyoruz. Çünkü devlet güvencesi olması insanları tembelliğe itiyor. Yardım alanlar çalışmıyor. Mecburiyet yok çünkü. İhtiyacı olmayana devlet maaş vermese herkes çalışır ve sistem döner. Biz burada elemanlarımızın kahvaltı ve öğle yemeğini bile veriyoruz. Senelik izin hakları var. Çok fedakarlık yapıyoruz ama yine de mağdur oluyoruz. Devlet sosyal haklara sınırlama getirmezse bu iş çözülmez” dedi.

Devletin sosyal hakları kısması gerektiğini belirten Çakar “Devletx ev kirası, elektrik, su vb. giderleri ödesin tabi. Buna karşı değilim. Ama 4 kişilik bir aileye devlet 1440 euro öderse, çocuk parası da alan birisi çalışır mı? Çalışmaz tabi. Zaten gerek de görmüyor. 200 euro eksik veya fazla maaş için kimseyi çalıştıramazsınız. 1200 euro yardım alan birisine 1500 euro maaş da verseniz çalışmıyor. Bu sistemle eleman sorunu hiçbir zaman düzelmez” dedi. Marketlerinde 10 personel ve 2 meslek eğitimi olmak üzere 12 kişi çalıştığını belirten Çakar “İşçi bulmakta zorlanıyorum. Çok az kar ile çalışıyoruz. Rekabet çok. Birde personel sorunu olunca işverenlerin durumu acınacak halde” diye sitemde bulundu.

“Balık yemeyi değili tutmayı öğretmeliyiz”

Mehmet Aydın – Süleyman Yıldız (Köz Adana Restaurant):
Wandsbek’deki Köz Adana Restaurant’ın sahibi Mehmet Aydın ile İşletme Müdürü Süleyman Yıldız, gastronomi sektöründeki eleman sıkıntısına dikkat çekerek “Birçok mekan, kalifiye eleman sıkıntısı yaşıyor” dediler. Kalifiye elemanı korumak ve ellerinde tutmak için büyük uğraş verdiklerini belirten Süleyman Yıldız “Bu konuda işletmelere de iş düşüyor. Birbirlerinin elemanlarını çalma yerine iletişimde olmalıyız. Bize verilen zarar başkalarına da verilmesin diye ortak hareket etmeliyiz” dedi. Devletin verdiği yardımların da mağduriyete sebeb olduğunu söyleyen Yıldız “Devlet, gerçekten iş bulumayana ve ihtiyaç sahibine yardım etmeli. Ama devlet yardımıyla geçinmeyi düşünerek çalışmayan birsürü gencimizi de akşama kadar topluma faydası olmadan yattığı yerden maaş vermemeli. İş olduğu halde çalışmayanların parasını kesmeli. Ayrıca boşta olana iş istihdamı sağllayan işverenlere de devlet teşviki verilmeli. İşletmelerde guruplaşma suç sayılması için tedbir alınmalı. Gruplaşma işletmelere zarar veriyor” dedi.

Köz Adana olarak işçilerin haklarını verdiklerini söyleyen Mehmet Aydın ise “Tatmin edici maaş veriyoruz. Haftalık ve yılllık izinlerini veriyoruz. Buna rağmen çalışacak eleman bulmakta zorlanıyoruz. Ben işçi olarak da çalıştım. O zamanlar işçi olmak zordu. Şimdi ise patron olmak zor. Yani ben işçiyken eziliyordum, patron oldum yine eziliyorum. Sosyal yardımla geçinip çalışmak istemeyenlere devlet önlem almazsa işçi problemi hiçbir zaman bitmez. Devlet onlara balık yemeyi değil, balık tutmayı öğretmeli. Onları topluma kazandırmalı” dedi. Çalıştırdığı 25 personelden 100 kişinin ekmek yediğini belirten Aydın “Hepimiz aynı geminin içindeyiz. Birlikte hareket ederek gemiyi yüzdürebiliriz. Sosyal yardımla haksız kazanç elde edenler ayıklanmazsa her alanda işçi sıkıntısı yaşanacaktır. Eğer devlet bizim vergilerimizle ayakta duruyorsa, bu sorunu çözmeli ki vergi almaya devam etsin. Yoksa işletmeler 3-5 senede bir iflas etmek zorunda kalıyor” dedi.

Türkiye ile yapılan eleman anlaşmasını önemsiyorum

Esma Arslan (AKA Ambulante Pfelegedienst):
Yaşlı ve hasta bakım servisi sektöründe yirminci yılını geride bırakan AKA Ambulante Pfelegedienst sahibi Esma Arslan, yıllardır iş yaptığı sektörün ana sorunlarının başında eleman sıkıntısının geldiğine dikkat çekerek “Gün geçtikçe de bu sorun vahim boyutlara ulaşmaya başladı” dedi. Özellikle sağlık branşında, yani hasta ve yaşlı bakım sektöründe kalifiye eleman sıkıntısının Almanya genelinde yaşandığına dikat çeken Arslan “Bizim sektördeki en büyük ve önemli sorun bu diyebilirim. Cazibeli maaş + ikramiye, yıllık izin, tasarruf fonları gibi yüklü bir aylık ödenmesine rağmen böylesine büyük bir eleman sıkıntısı sorunu yaşanıyor. Bu bir tek benim değil, sektörün genel sorunu. 60 ile 90 bin eleman açığından bahsediliyor. Gençlerin meslek eğitimine ilgileri çok az. Şişkin ve dolgun maaş ve birçok cazibeli öneriye rağmen kalifiye eleman bulamıyoruz” dedi.
Türkiye ile yapılan “hasta ve yaşlı bakımında çalışacak 50 bin eleman alımı” konusuyla da çok ilgilendiğini söyleyen Arslan “Bu karar, izleyebildiğim kadarıyla çok ciddi bir boşluğu dolduracağı kanısındayım. Ama benim önerim bu işi sadece konunun masa başındaki uzmanlarıyla değil, bizzat yıllardır birebir bu işin pratiğinin içerisinde olan insanların da katkılarıyla gerçekleştirilmesi. Bu anlaşmayla gerçekelşecek olan projenin tutmaması için ben bir engel göremiyorum. Böylece bizim sektördeki eleman açığını kısmen de olsa kapatmış oluruz” dedi.

 

Maaşlar iyi ama elaman yok

Ruhi Sarıkaya (Toros Security Güvenlik Firması):
Toros Security adıyla 2016’dan beri güvenlik, personel servisi ve temizlik alanında hizmet veren Aksaraylı Ruhi Sarıkaya, kalifiye eleman bulamamaktan şikayetçi. Personel servisinde çok sıkıntı yaşamadıklarını belirten Sarıkaya “Ama güvenlik şirketmizde çalışacak kişilerin güvenilir, sorumluluk taşıyan ve liderlik vasfına sahip olması gibi özellikler arıyoruz. Aradığımız özelliklerde eleman bulmakta zorlanıyoruz. Bu sebeple de personel servisi alanında riski azaltmak için taşeron eleman veren firmalarla çalışıyoruz. Alman hükümeti kalifiye eleman yetiştirme alanında daha verimli çalışmalar yapmalı” dedi.

Exit mobile version