Son yıllarda Alman hükümeti sosyal yardım alanların üzerine gitmeye ağırlık verdi. Türkiye ve diğer ülkeler de bilgi paylaşımı anlaşmasına dayanarak bazı bilgileri paylaşınca, sosyal yardımla geçinip de kasaları dolu olanları biraz korku saldı. Gerçekten yardıma muhtaç olup da devlet desteğiyle geçinenlere diyecek bir sözüm yok. Sosyal devlet demek, halkını düşünerek zengin ile fakir arasındaki uçurumları azaltıp, fakir ve muhtaç kişilerin de belli bir seviyede yaşamasını sağlamak demektir. Ama kaçak çalışarak devlete ev kirasını ödettirmek ve yardım almak hem dinimizce, hem insanlık adına hoş değildir. Gerçek manada yardıma muhtaç kişilerin haklarını gasbetmektir. Gece-gündüz çalışarak vergi ödeyenlerin hakkını yemektir. Bu konuda Almanya hükümeti de son yıllarda bu şekilde haksız kazanç elde edenlerin peşine düştü ve tespit etmeye çalışıyor. Böyle olan insanlar korku içinde yaşayarak, kaynağını ispatlayamadığı parayı harcarken bile huzur içinde olamıyorlar. Enerjisini bu şekilde harcayacağına bir işe girip çalışsa hem topluma, hem devlete, hem de kendine ve ailesine daha faydalı olacaktır. Böylece “yakalanma” korkusu içinde de yaşamayacaktır. Bunun için muhtaç olup da yardım alanlara diyecek bir sözüm yok. Ama haksız yere yardım alanlara tavsiyem: Gelin, bu sevdadan vazgeçin.
Gezi, Arap baharı, G20 ve Fransa…
Son haftalarda Avrupa basını her ne kadar sansürlese de Fransa’da akaryakıt zamlarını protesto etmek için başlayan eylemler ülkede kaos oluşturdu. Buna benzer eylemler Gezi olayları, Hamburg’daki G20 zirvesi ve Arap baharında da yaşanmıştı. Hepsinde de sonuç; vatana ve millete zarar olarak hanemize yazıldı.
Haksızlıklar karşısında eylemler, yürüyüş ve mitingler yapılmalı. Buna karşı değilim. Ama devlete ve milletin malına zarar verilmemeli. Yukarıda saydığım tüm eylemlerde devlete ve millete ait yollar, araçlar, işyerleri yakılıp-yıkıldı. Ve bunun paraları bizim gibi çalışanların cebinden çıkıyor. Bu tür eylemlere katılanların belki de büyük kısmı devlet yardımıyla geçinen ve devlete hiç vergi ödemeyenlerden oluşuyor olması çok daha acı bir olay. Bunun için bu tür insanları (!) kınıyorum.
Eylem yapacaksın adam gibi çık yürü, otur, yat, ne yaparsan yap.
Ama asla yakma, yıkma, kırma, zarar verme.
Devletin polisine ve halkına şiddet kullanma.
Adam gibi eylem yapmasını bilmeyip de terör estirenlerin ve kamu malına zarar verenlerin en ağır bir şekilde cezalandırılmaları “insanlık” adına yapılması gereken önemli bir eylemdir.
SON SÖZ:
Sevgi insanlığın,
Şiddet hayvanlığın
KANUNUDUR
(Gandi)