Gülsüm Tan/BREMEN
Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Bremen Bölge teşkilatı tarafından “Endüstri 4.0 ile Geleceğe bakış ve beklentiler” başlığında düzenlenen toplantıda konuşan Prof. Dr. Yılmaz Uygun (Bremen Jacobs University), ‘Dördüncü sanayi devrimi’ olarakta bilinen Endüstri 4.0’ın, birçok çağdaş otomasyon sistemini, veri alışverişlerini ve üretim teknolojilerini içeren kolektif bir terim olduğuna dair bilgi verirken, akıllı fabrika sisteminin oluşmasında büyük rol oynadığını belirterek, “Bu devrim, üretim ortamında her bir verinin toplanmasına ve iyi bir şekilde izlenip analiz edilmesine olanak sağlayacağı için daha verimli iş modelleri ortaya çıkmasını sağlayacaktır” diye bilgi verdi. İlk olarak Birleşik Krallık’ta ortaya çıkmış, ardından Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Japonya’ya sıçramış ve bütün dünyaya yayılmış olan endüstri tarihi üzerine de bilgi veren Prof. Dr. Uygun, Birinci gerçek sanayi devrimi (1.0) su ve buhar gücünü kullanarak mekanik üretim sistemleri ile ortaya çıktığını (18. Yüzyıl), İkinci sanayi devrimi (2.0) ile elektrik gücünün yardımıyla seri üretime geçildiğini(19.Yüzyıl), Üçüncü sanayi devriminde (3.0) dijital devrim olarak elektroniklerin kullanımı ve BT (Bilgi Teknolojileri)’nin gelişmesiyle üretimin daha da otomatikleştirildiğini (20. Yüzyıl), Dördüncü sanayi devrimi (4.0) ise (21. Yüzyıl) bu otomasyonun akıllı hale getirilmesi olduğunu belirterek, “Aslında bu bir devrim değil bir evrimdir.” dedi.
Türkiye’de siyaset, sanayi ve üniversiteler el ele çalışmalı
Geleceğin üretim teknolojilerinde söz sahibi olmak isteyen birçok ülkenin, altyapısını ve stratejilerini Endüstri 4.0’a göre yenilediğini belirten Prof. Dr. Yılmaz Uygun, Türkiye’nin Endüstri 4.0’ın neresinde olduğuna yönelik ise, “Türkiye’de belirli sektörler gerçekten ilerlemiş durumda, örneğin Vestel ve Turkcell gibi büyük şirketlerin çok ciddi bir şekilde yatırımları var. Almanya arasındaki fark ise, ülkenin yenilikçi gücünü orta ölçekli işletmelerin göstermesidir. Bu anlamda sektör bazında gelişimler farklı. Genel olarak bakıldığında Türkiye’de teknoloji sanayi pek yaygın değil. Sanayi Bakanlığı, bu ihraç edilebilecek teknolojiye yatırım yapması gerekiyor. Bununda alt yapısı şimdi oluşturuldu. Türkiye’de gördüğümüz ve üzerinde çalışmak istediğimiz konu buydu. Sanayi-Akademi işbirliği ve bunun ortasında olan uygulamalı enstütüler. Almanya’daki Fraunhofer Enstitüsü gibi. Bakıldığında Türkiye’deki eko sistemde bu kopukluklar görülüyor. Bunun siyasi boyutu da var tabi. Belirli yasal çerçeve ve mevzuat, bu birlikte çalışmaların önüne maalesef engel koyuyor” derken, Almanya’yı örnek göstererek, “Almanya bunu aşmış, Burada siyaset, sanayi ve üniversiteler el ele çalışmaktadır. Türkiye’de bu olmalı” ifadesini kullandı. Katılımcıların sorularını da yanıtlayan yurt dışındaki bilim insanımız Uygun, 4.0’da pek iş gücü kaybı olmayacağını belirtirken, “Burada önemli öge insandır. Örneğin 600 iş yeri yok olacaksa, bin 200 nitelikli iş yeri oluşacaktır” diyerek, gençlerin bu bilinçle eğitim almalarını önerdi.
Hukelride semtindeki UID Bremen ofisinde gerçekleşen toplantıda konuklarını selamlayan UID Bremen Bölge Başkanı Burak Çaylı, aydınlanma ve aydınlatmak için bu programı düzenlediklerini belirterek, “Programlarımız devam edecektir. Bizi aydınlatan Prof. Dr. Yılmaz Uygun’a ve tüm katılımcılara olduğu gibi ikramları hazırlayan Kadın Kollarımıza teşekkür ediyoruz” dedi.
Prof. Dr. Yılmaz Uygun kimdir?
Almanya’da doğup büyüyen Uygun, Üniversite öğrenimini Almanya’da Endüstri Mühendisliği’nde tamamladıktan sonra, yüksek lisansını lojistik ağırlıklı mühendislikte yapmıştır. Doktora için Dortmund Üniversitesi ve Fraunhofer Enstitüsü’yle ortak çalışmalarda bulunmuş ve üretim planlama, üretim lojistiği, tedarik zinciri yönetimi alanlarında çalışmalar sürdürmüştür. 2013 yılında başvurduğu Massachusetts Institute of Technology’ye (MIT).kabul edildi. Sonra da büyük bir projeyi yürütmek için tekrar Almanya’ya geri dönmüştür. Çalışmalarına ABD’de başladığı dördüncü sanayi devrimi adı altında, otomasyonun bir üst basamağı olan akıllı robotlar konusunda Almanya’da devam etmektedir.