Site icon Post Aktuel

Ne olacak bu ailenin hali?

Weber, “Kapitalizmin gelişiminin önünde en büyük engel ailedir” demişti.

Günümüzde mevcut aile modelinin değiştirilmesi konusunda içeriden ve dışarıdan sürekli tehditlerle karşı karşıya, üzerinde adeta operasyonlar gerçekleştiriliyor. Diziler, sinemalar filmleri, subliminal mesajlarla yüklü yönlendirme haberleri ile ünlülerin Evi birlikte paylaşma birlikte yaşama formuna uygun” ilişkileri özendirici bir dille medya üzerinden topluma taşınarak her türlü çarpık ilişki zihinlerde meşrulaştırılıyor. Amerika’da aileye yönelik olarak verdiğim konferans sonrası, dinleyicilerden birinin hocam dedi; Amerika da bizim bildiğimiz geleneksel anlamda anne baba ve çocuktan oluşan birlikteliğin aile kavramı olmaktan çıktığını, aile ifadesinin anne çocuk veya baba çocuk kavramına indirgendiğini ifade etti. Batı’da da ailenin iki anne, iki baba ve çocuklardan da oluşabileceğini dillendiren görüşler yaygınlaştı ve bazı ülkeler, yasalarını bu görüşe uygun olarak değiştirmeye başladı. Küçük yaşta kendi “özgür seçimini yapmış” çocuk haberleri sosyal medyada düzenli aralıklarla yer alıyor.

Peki, neden önlem almıyoruz?  Hani Aile, Türk toplumunun temeli değil miydi?

Türk aile yapısında, tarih, kültür ve geleneklerimizde böyle ahlaksız ilişkilere yer yoktur. 2013 yılında Norveç Tıbbi Doğum Kayıt Kurumunun yaptığı bir araştırmaya göre; yılda 2 bin 500 çocuk biyolojik (gerçek) babasının kim olduğundan habersiz doğuyor. Babasından habersiz yetişen çocuklar, diğer çocuklara oranla daha hızlı bir şekilde psikolojik rahatsızlıklara ve yasa dışı olaylara karışıyor. Ayrıca bu tür çocuklar gerçeği öğrendikten sonra da büyük travma yaşıyor. Amerika’da neredeyse her yıl ortalama olarak dünyaya gelen 4 milyon 100 bin çocuktan 570 bininin kimliğinde baba ismi bulunmuyor.

Amerika Birleşik Devletleri Nüfus Bürosunun kayıtlarına göre ülkede 24 milyon çocuk babasız büyüyor. Çocuklar anne ve babanın ortak eseridir. Annenin sevgi ve şefkat merhametine ihtiyaç duyduğu kadar, babanın da çocuklar için güven ve güç kaynağı, gerektiğinde sığınılacak bir liman olması gerekir.  İngiltere’de ise yılda 20 binden fazla çocuk babasının kim olduğundan habersiz büyüyor. Amerikalı Uzman David Blankenhorn içinde bulundukları bu hazin durumu şöyle özetliyor. “Babasız aile isteniyor. Oysa babasızlık bu neslin en zararlı demografik eğilimidir. Bu bir felakettir. Böyle devam ederse babasızlık muhtemelen toplumumuzun şeklini değiştirecektir. Bir an önce yeni neslin inşası ve geleceğimiz olan  gençlerimizin psiko-sosyal gelişimini olumsuz etkileyen kitle iletişim araçlarının bilinçli ve duyarlı kullanılması yönünde adımlar atılmalıdır. 

 

Sait ÖZDEMİR

Uzman psikolojik Danışman&Aile Eğitimi Uzmanı

Eğitimci-Yazar www.saitozdemir.net

Kalın Sağlıcakla

 

Exit mobile version