OKUL SEÇERKEN DİKKAT

 

Nebahat Uzun
HAMBURG- Hamburg Türk Öğretmenler Derneği’nin (TÖDer) organize ettiği, Hamburg Türk Veliler Birliği (HTVB) ve Hamburg ve Çevresi Türk Toplumu’nun (TGH) destek verdiği etkinlikte Hamburg eğitim sistemi ve okul seçimi hakkında veliler bilgilendirildi. TGH salonunda gerçekleştirilen etkinliğe Hamburg Eğitim Ataşesi Safiye Genç, TÖDer Başkanı Bilge Yörenç, TGH Başkanı Murat Kaplan ve HTVB Başkanı Azmi Akgül konuşmacı olarak katıldı. Hamburg Eyalet Parlamentosu Milletvekili Nebahat Güçlü’nün yanı sıra öğretmenler ve velilerin katıldığı toplantıda Hamburg eğitim sisteminde okul seçimi, 5. sınıfta okul tercihi, semt okulları mı yoksa lise mi tercih edilmeli?, lise 6. Sınıfta karne konferansının önemi, iki dilli okulun özellikleri Hamburg’da Türkçe dersinin konumu ve verildiği okullar konuları ele alındı. Hamburg’da Ocak ve Şubat aylarının okullara kayıt ayı olduğunu hatırlatan Yörenç, “İlkokullar için 7-25 Ocak, 5. sınıflara kayıt ise 4-8 Şubat tarihleri arasındadır. İlkokula kayıt için ev adresine en yakın olan ilkokul, Ağustos ayında ailelere kayıt için davetiye gönderdi. Bu davet ile kayıt yaptırılabilir. 5. Sınıf kayıtları içinse seçilen okuldan daha önce randevu alarak veya direkt gidip kayıt sırasını bekleyerek işlem yaptırabilirsiniz” şeklinde açıklama yaptı.

ÇOCUĞUNUZUN OKUL DURUMUNU TAKİP EDEREK DOĞRU OKULU SEÇİN
Hamburg’da 203 okulun bulunduğunu söyleyen Yörenç, iki dilli eğitim veren Laemmersieth ve Heinrich Wolgast İlkokulları ile iki dilli semt okulu Stadteilschule am Hafen’deki Türkçe dersleri hakkında da geniş bilgi verdi. Yörenç, bu okullara herkesin kayıt yaptırabileceğinin de altını çizdi. Hamburg’da 5. sınıfa kayıt olacak kayıt olacak çocukların okul seçimine ailelerin karar verdiğini hatırlatan Yörenç, “Çocuğunuzun okuldaki başarısını takip etmez, okul ve öğretmenle sağlıklı iletişim içinde olursanız çocuğunuzun kapasitesini tanıyarak onun için en doğru okulu seçebilirsiniz. Kendi başına ders çalışmayan, motivasyonu ve disiplini olmayan çocuğu liseye göndermeye çalışmak bazen sağlıksız bir karar da olabilir. Semt okullarına giden çocukların da üniversite okuma imkanları mevcut. Üniversite okumak için hangi okulu bitirdiği değil, diploma notu önemli” dedi. İki dilliliğin önemine de vurgu yapan Yörenç, “Almanya’da çok dillilik, maddi yatırımdır. Zira iş olanakları da artar. Ayrıca ana dili, çocuğumuzun kişisel ve dilsel gelişiminde etken bir rol oynar” diyerek ailelere çocukların ana dillerini desteklemelerini tavsiye etti.

İKİ DİLLİLİK, ÇOCUK YAŞTAN İTİBAREN İKİ DİLLİ YETİŞMEKTİR
İki dilliliğin kavram olarak iki dili bilmek anlamına gelmediğini ifade eden Ataşe Safiye Genç, “Almanya’daki çocukların hemen hepsi zaten iki dili yetişiyor. İki dillilik hem iki dili konuşabilme, hem de ufak yaştan itibaren iki dilli yetişmek anlamına geliyor özünde. Çocuklar için asıl verimli olan da budur. Yani ilkokul öncesi küçük yaşta iki dilli büyüyen çocukların beyin içindeki sinir ağı biraz daha farklı gelişiyor ve bu, çocuklara ekstra beceri ve yetenekler kazandırıyor. Erken yaşta iki dilli yetişmek bu açıdan büyük önem taşıyor” şeklinde konuştu. Coğrafyada Türkçenin en çok konuşulan 5. dil olduğuna vurgu yapan Genç, “Asya’da İngilizceyle dolaşamazsınız ama Türkçe ile yolunuzu bulabilirsiniz. Türkçe diğer diller gibi prestijli bir dil ama maalesef Almanya’da basında çıkan olumsuz haberler, siyasilerin ve okulların tutumu çocukları ve velileri Türkçeden soğutabiliyor. Bu nedenle velilerin Türkçenin prestijini iyi bilmesi ve sahip çıkması çok önemli” dedi.