Site icon Post Aktuel

TÜRKÇEne sahip çık

‘Türkçene Sahip Çık’

Geçtiğimiz günlerde her zaman faaliyetlerini ve çocuklar için yaptıkları fedakarlıklarla kendilerini taktir ile karşıladığım LUTEV’in toplantısına katıldım. Sağolsun Başkan Güner Öztel hanım bizi davet etti. Konu neydi biliyor musunuz?  ‘Türkçe’ne sahip çık; Bir sınıf da sen açtır’. Konu bu olunca biz de hayır diyemedik ve seve seve katıldık.
Herşey çok güzel, verimli ve yüksek katılımın olduğu toplantıya LUTEV yöneticilerinin yanısıra Stuttgart Başkonsolosu Erkan Öner, Stuttgart Başkonsolosluğu Eğitim Ataşesi Dr. Ümit Kaptı, öğretmenler, DİTİB ve İGL temsilcileri de eşlik ettiler. Yani herkes ‘Türkçe’ için bir araya gelmişlerdi. Toplantıda çıkan sonuç: Württemberg bölgesinde Türkçe derslerinin okullarda yaygınlaştırılması için herkes biz de varız dediler bu projeye. Ne diyelim. Bir adım atıldı ve biz de hayırlı olsun diyelim.
Bu konu çok önemli olduğu için ben de köşeme taşımaya karar verdim.
Türkçemize sahip çıkalım.. da….
Bu konuda çok söyleniliyor, yazılıp çiziliyor ve toplantılar düzenleniyor ama…
Şimdi bu köşe yazımı okuyanlar dikkat…
Evet bu konu üzerine çok konuşuldu ama icraat yok diyecekler. Veya da hep projeler konuşulanlarla kalındı diyecekler…. Varsın desinler…
Belki de doğruluk payı vardır. Ama şunu da belirtmeden geçmeyeceğim. Bizler yani bireyler olarak bu konuda üzerimize düşen görevlerde ne yaptık? İlk önce bu konuda kendimizi bir sorgulayalım.
Şu gurbet elde çocuklarımıza bizler neler verebildik?
Dil ki bir milleti millet yapan, halk arasında bağları güçlendiren, halkın bütünlüğünü sağlayan yegâne kapının anahtarı olan dil yani ‘Türkçe’ değil midir? Unutulmamalıdır ki! Millet ve dil…Bu iki kavram birbirini tamamlar ve birbirinden ayrı düşünülemez.
Dil, bir toplumda insanlar arası iletişimin temel aracıdır.
Evde ve her ortamda çocuklarımıza Türkçe konuşabilecekleri imkanlar vermeliyiz. Almanca konuştuklarında hemen müdahale edip Türkçe konuşmalarını önermeliyiz. Türkçemiz gerçekten de çok değerli bir dil.
Türkçe hassasiyetini, çocuklarımıza, gençlerimize en etkili biçimde verebilmemiz gerekir.
Maalesef her yerde ve evlerimizde sıkça Almanca-Türkçe karışımı bir ‘ALMANCI’ dili konuşuyoruz.
Çocuklarımız veya bizler kırık Türkçe konuşmuyor muyuz?
Her zaman duyduğumuz bir cümle ‘Onun Almancası ney?’ veya ‘Onun Türkçesi neydi’ sonunda ben ‘Türkçe’ bilmiyorum ki!
Eğer bizler bu konuda önlemler veya da bu konuya eğilim göstermezsek sonuç da bu olur.
Unutmayalım ki. Türkçemizi yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak, dilimize sahip çıkmak hepimizin sorumluluğudur. Bunun için başta velilere çok büyük görevler düşüyor. Tabi ki derneklerimizdeki bireylerden tutun herkes bu sorumluluğu alırlarsa üzerlerine sorunlarımızı bir nebze de olsa azaltacağızdır.
Türkçeye özen gösteren, yazılı ve sözlü metinlerinde Türkçeyi doğru kullanan, Türkçe konusunda duyarlı davranarak örnek olanlara sözüm yok. Böyle titiz davranan aileler de mevcut. Ama siz gelin çocuklarınıza ‘Türkçeyi öğrenmelerine teşvik edin.
Gelin hep birlikte bu sese kulak verelim ve ‘Türkçemize sahip çıkalım’.
Her bireyin, ana dilini yani güzelim ‘Türkçe’mizi kusursuz kullanma ödevi olmalıdır.
Yazacak daha çok konu olduğundan bu konuyu ikiye böldüm ve gelecek sayımızda diğer bir konuya. Sosyal ortamdaki Türkçemizi ele alacağım.

Kalın Sağlıcakla

Mustafa Karaman/Post BW Haber Müdürü

Exit mobile version