28 Şubat dönemi…
Ben Gebze İmam-Hatip Lisesi ortaokul öğrencisiyim…
Liseli ablalar vardı. Başörtüsü yasağına karşı mücadele eden.
Okullarından kovulan, tutuklanan…
Şimdinin adalet savunucuları varya o zamanlar kurallara uyun diye yırtıyordu kendilerini.
Neyse asıl konum bu değil.
Bu ablalar birer ekoldü.
Dik duruşun, Mücadelenin, Tesettürün…
Şimdi o ablaların tesettürünü ara ki bulasın.
Modaya kurban olmuş tesettür…
Meselenin maddiyatı ön plana çıktıkça maneviyatı geri planda kalmaya başladı.
Haberlerde okudum “sosyal medya fenomeni” genç bir anne varmış. Doğan kızına mevlid düzenlemiş. Ama bildiğiniz prodüksiyon yapmış kardeşimiz. Sonradan görmelik kokan bir lüks, batı taklitçiliği talihsizliği ve dini ve ahlaki değerlere zıtlık içerisinde bir party aslında. Sadece adını mevlid koyup iki dua okuyan yaşı büyük abla getirmişler o kadar.
Görüntüleri izledim.
Annemizin kollarında tüm altınları…
Yapmacıklık dekor edilmiş bir salon ve alabildiğince yozlaşma.
Kocası da Sağlık Bakanlığında müşavirmiş…
Almanlara kızıyoruz Alman modeli İslam getirmek istiyorlar diye. Bunların yaptığı ne model peki?
Bu abla niye fenomen peki?
Talep var çünkü. Kimlerden geliyor bu talep? Genç kızlarımızdan…
Kuracakları ailelerin temeli olan kızlarınızı koruyun bu simsarlardan.
Evlatlarınız gösteriş hastası olmalarını engelleyin lütfen.
Bu kadar yozlaşma daha fazla su kaldırmaz.
Batarız!
Yücel Yazıcı