Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren Almanya’nın Hanau kentinde yaşanan saldırıya ilişkin açıklamada bulundu. Öncelikle yaşanan saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet yaralılar için acil şifalar dileyen YTB Başkanı Abdullah Eren, gerçekleşen saldırının Avrupa’da giderek artan ırkçı ve yabancı karşıtı tutumun son yansıması olduğunu söyledi. Bu noktada gerçekleşen saldırının birdenbire ortaya çıkmadığını, beslendiği bir nefret ortamı geçmişinin olduğunu belirten Abdullah Eren, bu tarz saldırılarla mücadele için Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde siyasi zeminde de karşılık bulan söz konusu ortamın ortadan kaldırılması gerektiğine dikkat çekti.
Radikalleşen Bireyler Kamikazeleşiyor
Saldırının gerçekleşme metodunu işaret eden Eren, ”Oluşturulan nefret ikliminden beslenen bireyler radikalleşerek tıpkı Norveç’te ve Yeni Zelanda’daki saldırılarda olduğu gibi adeta bir kamikaze misali ırkçı saldırılara yöneliyor. Dolayısıyla her an birinin çıkıp ırkçı bir saldırıda bulunma riski doğuyor. Bu da toplumu büyük bir endişe ve korku psikolojisine itiyor. Huzur ve güvenlik algısını ortadan kaldırıyor. Bu durumun çok tehlikeli olduğu aşikâr.” dedi.
Amasız Fakatsız Biraraya Gelmeliyiz
Irkçı saldırılar hususunda Almanya’nın Solingen ve NSU gibi kötü bir geçmişinin olduğunu dile getiren Abdullah Eren, Hanau Saldırısı’na ciddi tepkilerin gösterilmesi gerektiğini ifade etti. Bu doğrultuda Türk toplumunun birlikteliğinin önemini vurgulayan Eren; ”Türk toplumunun ve STK’larının amasız fakatsız biraraya gelmesi lazım. Bu konularda birleşemezsek hiçbir konuda birleşemeyiz. Birlik ve beraberlik içerisinde olmalıyız.” ifadelerini kullandı.
Yargı Sürecinin Hassasiyetle Takibi Önemli
Almanya’nın Hanau Saldırısı’na yönelik yaklaşımının anlamlı ve değerli olduğunu ancak bu hassas tutumun maalesef NSU gibi önceki yaşanmış saldırılarda soruşturma ve yargı süreçlerinde aynı oranda görülmediğine vurgu yapan YTB Başkanı Eren, ”Almanya’nın olayın ilk anında sergilemiş olduğu tutumu olayın yargı boyutunda da göstermesi önemli. Toplumumuzun da bu sürecin takibini profesyonel bir şekilde yapması lazım. Bizler Türkiye Cumhuriyeti’nin ilgili kurumları olarak her zaman vatandaşlarımızın yanındayız.” şeklinde konuştu.
İnsan Hakları ve Savunuculukla Alakalı Çalışmaları Arttıracağız
”YTB olarak konuyu yakından takip ediyoruz. Kurumdan ilgili daire başkanımız ve arkadaşlarımız Almanya’dalar. Yine biz de kurum başkanı olarak orada olacağız inşallah. Vatandaşlarımızın cenaze ve mahkeme süreçleri dahil her türlü sorun ve ihtiyaçlarında maddi ve diğer desteklerle yanlarındayız.” diyen Eren, ”Bu olayların tekrar yaşanmamasını umut ediyoruz. Gereken güçlü tepkiyi Türk toplumu olarak ırkçı saldırılara maruz kalan diğer toplumlarla ve Alman toplumuyla birlikte güçlü şekilde vermemiz lazım. YTB olarak uzun yıllardan beri yurtdışındaki vatandaşlarımıza yönelik vermiş olduğumuz insan hakları ve savunuculukla alakalı çalışmaları daha da arttıracağız. Bu alanda ciddi bir bilinçlenmeye ve kollektif bir şekilde hareket etmeye ihtiyacımız var.” açıklamasında bulundu.