Nebahat Uzun
HAMBURG- Hamburglu psikolog Tülay Sevahil, tüm dünyayı etkisini altına alan ve insanları maddi-manevi olumsuz etkileyen korona virüsünün insanlar üzerindeki etkileri hakkında okuyucularımıza tavsiyelerde bulundu. Psikolog Sevahil, “Tüm gün evde pijamalarla gezmek yerine her gün belli bir saatte kalkıp kendinize meşgaleler oluşturun. Günlük yürüyüşler hepimize iyi gelecektir” dedi.
– Korona virüsü ile ilgili önlemlerden kaynaklanan panik ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz?
T. Sevahil: Korona virüsü sebebiyle alınan önlemler hepimizin alıştığı günlük hayat ritmini ve rutinini tamamıyla değiştirdi. Birdenbire başkaları hayatımız hakkında kararlar vermeye başladı. İşyerlerimizi açıp açamayacağımıza, arabamızda kaç kişiyle nasıl oturacağımıza, markete çocuğumuzu götürüp götüremeyeceğimize kendimiz karar veremez olduk. Bir de bunların yanında gözle görünmeyen, bizi veya sevdiklerimizi öldürebilecek ama belki de hiç zarar vermeyecek, yani tehlikesini tam anlayamadığımız bir tehdide maruz kaldık. Bu tablo insanlarda “hayatının kontrolünü kaybettiği” duygusunu oluşturdu ve buna bağlı olarak paniği de tetikledi.
– Bu salgın nedeniyle getirilen yasaklardan dolayı insanların sosyal ilişkileri adeta sıfırlandı. Bunun insanlar üzerindeki etkileri sizce ilerde nasıl olacak?
T. Sevahil: Evet, hatta aynı evde yaşadığımız kişilerle dahi mesafeli olmamız tavsiye edildi. Hep çok doğal olarak gördüğümüz sevdiklerimize dokunmak, sarılmak bile tedirgin eder oldu. Kriz bitip hayat normale dönünce insanlar daha bilinçli olarak arkadaşlarının, sevdiklerinin kıymetini bilecek diye umut ediyorum.
– Sosyal iletişimi azalan daha çok evde kalan insanlara neler tavsiye ediyorsunuz?
T. Sevahil: Öncelikle evde aile üyeleriyle iyi bir iletişim geliştirilmesini tavsiye ederim. Çocuklarla veya eşinizle sohbet için vakit ayırmak, birlikte film seyretmek, kitap okumak veya yürüyüşe çıkmak çok önemli. Modern çağda hiç olmayan bir lüks bu kriz sayesinde elimize geçti aslında: “Kendimize vakit ayırmak”. Hep isteyip de vakit bulamadığınız şeyleri yapmak. Mesela düzenli yürümek, spor yapmak, yeni yemek tarifleri denemek gibi. Arkadaşlarınız ve sevdiklerinizle iletişimin online olarak devam etmesini de tavsiye ederim. Görüntülü sohbetler, düzenli telefon görüşmeleri yapılabilir.
– Bu kısıtlamalar sürecinde tuvalet kağıdı satın alma furyası Almanya’nın gündemine oturdu. Siz bunu neye bağlıyorsunuz? İnsanlar neden tuvalet kağıdı stokluyor?
T. Sevahil: İnsanlar bu süreçte aslında sadece tuvalet kağıdı stoklamadı. Elleri yıkamak, eşyaları dezenfekte etmek için ve hijyen çok vurgulanınca insanlar tüm hijyen malzemelerini aşırı miktarda satın aldılar. Dezenfektanlar, ıslak mendiller, eldivenler de marketlerde tükendi. Tuvalet kağıdı ucuz olduğu, son kullanma tarihi olmadığı ve sürekli ihtiyaç duyulan bir madde olduğu için de en fazla miktarda stoklanan madde oldu.
– Korona salgını geçtikten sonra insanları bekleyen psikolojik sorunlar nelerdir? Sonuçta insanlar maddi olarak güçlükler yaşayacaklar, belki iflaslar olacak. Veya evde sık zaman geçirdikleri için birbirleriyle kavga ortamına giren ailelerde belki izler kalacak.
T. Sevahil: Bu konuda bireysel yaşanan şeyler belirleyici olacak. Sevilen yakınların ölümü yaşanırsa, sağlık personeli ve doktorlar tanık oldukları ölüm olaylarında çaresiz kalıp yardım edemezlerse kendilerinde bunlara bağlı travma bozuklukları ve depresyonlar oluşabilir. Büyük maddi kayıplar sonucunda da çaresizlik duyguları yoğun yaşanıyor ve depresyon görülebiliyor ne yazık ki. Küçük evlerde sürekli bir arada durmak mecburiyeti insanlarda gerilimi arttırabiliyor. Birbiriyle zaten iyi geçinemeyen ve birbirine öfke birikimi olan çiftlerde yoğun kavgalar olması, kadınlara ve çocuklara şiddetin artması da ne yazık ki beklenen problemler arasında.
– Paniğin insan üzerindeki etkileri nelerdir? Günümüzde insanlar nasıl davranmalı?
T. Sevahil: Korona virüs nasıl bedensel savunma mekanizması iyi olan sağlam kişilerde büyük sorun doğurmuyorsa psikolojik savunma mekanizması güçlü olan insanları da fazla etkilemeyecektir. Asıl dikkat etmesi gerekenler kronik psikolojik hastalıkları olanlardır. Yani travma bozukluğu olanlar, depresyon hastaları, panik atak hastaları, takıntıları olanların hastalıkları ağırlaşabilir veya eski psikolojik hastalıklar tetiklenebilir. Kendinde böyle bir şey hisseden kişiler bir an önce psikiyatristlerine veya psikologlarına başvurmalılar. Böyle olağanüstü günlerde birbirimize yardım etmemiz ve destek olmamız her açıdan çok önemli. Eğer birlikte yaşadığınız bir yakınınızın psikolojik sorunu varsa onu her gün veya iki günde bir dışarıda yürüyüş yapmaya teşvik edip ona eşlik edebilirsiniz. Depresyon hastalarının bütün gün pijamalarıyla dolaşıp uzun süre uyumasını hiç tavsiye etmiyorum. Mutlaka sabahları belli bir saatte kalkmalı, günlük kıyafetler giyilip, dışarda ufak bir gezinti yapıp kendilerine meşgale oluşturmalılar. Örgü, dikiş gibi el işleri, bahçeleri varsa orada çalışmak çok iyi gelecektir kendilerine.