Murat Pehlivan
ESSEN- Türkiye Cumhuriyeti Essen başkonsolosluğu, Eğitim Ataşesi Doç. Dr. Mehmet Fikret Arargüç, çocuklarımızın yol ayırımıyla ilgili olarak detaylı bir açıklama yaptı. Arargüç “Adından da anlaşılacağı üzere karnelerle birlikte verilen bu tavsiye yazılarınınAlmanya’nın pek çok eyaletinde bağlayıcılığı yoktur ve okul seçme sürecinde velilere yardımcı olunmasıamacıyla hazırlanmaktadır. Başka bir deyişle, çocuğunun hangi tip okula devam edeceği konusundaki nihai kararı veli verir. Ancak bunun yanı sıra okul belirleme sürecinde daha katı kural ve uygulamaları olan Bavyera, Brandenburg, Saksonya ve Thüringen gibi eyaletlerde söz konusudur. Bu eyaletlerde öğrencinin hangi okula devam edeceği konusunda okulun verdiği tavsiye kararları daha bağlayıcı, öğrencinin karne not ortalamaları ve özellikle Almanca ve Matematik gibi derslerdeki başarı durumu daha belirleyici olabilmektedir. Ancak buna rağmen bu eyaletlerin bazılarında veli çocuğunu göndereceği okul konusunda ısrar ederse öğrenci bir giriş sınavına alınabilir veya deneme derslerine tabi tutulabilir. Eskiye kıyasla çoğu eyalette okul tavsiyesi gün geçtikçe bağlayıcılığını daha da yitiriyormuş gibi görünse de bu konuda her an bir değişiklik yaşanabilir. Öyle ki, bu durumdan pek de hoşnut görünmeyen KRV ve Baden-Würtemberg gibi eyaletlerin Eğitim Bakanları ve bazı öğretmen dernekleri okul tavsiye kararlarının eskiden olduğu gibi daha bağlayıcı olması gerektiğini çoktan dillendirmeye başladılar bile. “ İlköğretimden sonra bir çocuğun hangi okula devam edeceği konusundaki karar onun tüm eğitim hayatını ve dolayısıyla geleceğini de etkileyebilir. Böylesine hayati bir kararın ilkokulda alınması gereken bir karar olması birçok çevrelerce eleştirilmektedir. Yine de yanlış verilmiş bir karardan daha sonra dönülebileceği unutulmamalı ama tabii bu süreçte harcanacak fazladan enerjiyle birlikte maruz kalınacak stresin yanınıza kâr kaldığı da ayrı bir gerçektir. KRV eyaletinde verilen okul tavsiyelerinde öğrencinin ortaöğrenim okulları olan Hauptschule ve Realschule ya da lise olan Gymnasium’a gitmesi konusundaki öneri ve gerekli olması durumunda öğrencininRealschule veya Gmnasium’a gitmesindeki çekinceli görüş gerekçeli karar ile birlikte yer almaktadır. Ayrıca öğrencinin tercih etmesi durumunda karma eğitim veren Sekundarschule veya Gesamtschule’lere gidebileceği de tavsiye kararında yazmaktadır. Kimi öğrenci ortaöğretim mezuniyetlerinden birini alıp genelde mesleki eğitime yönelirken kimisi de ileride belki üniversite okurum düşüncesiyle Abitur (lise mezuniyeti) ya da Fachabitur’a (meslek lisesi mezuniyeti) giden okulları tercih edebiliyor. Karma okula devam eden öğrenciler okuldaki eğitim-öğretim süreci içerisinde lise bitirme sınavlarına katılıp lise mezuniyeti alıp almama konusundaki kararlarını verebilirler. Tabii ki daha önce belirtildiği gibi Hauptschule’ye giden öğrenciler başarılı olmaları durumunda eğitim ve mezuniyetlerini yükseltebilirler ve aynı şekilde Gymnasium’a gidip başarılı olamayan öğrenciler de diğer okullara geçip eğitimlerine orada devam edebilirler. Birçok velinin gönlünde çocuğu için en iyi okullar yatsa dabilimsel çalışmalar velilerin okul seçme sürecinde öğretmenin tavsiyesine önem verdiklerini ortaya koyuyor. Öte yandan neredeyse bir yıldır dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi yaşamımızın her alanını derinden etkilediği gibi çocuklarımızın eğitimini de sekteye uğrattı ve bundan dolayı da birçok aile öğretmenlerin öğrencilere verecekleri okul tavsiyelerinin ne derece sağlıklı olacağı konusunda tereddüt yaşamaktadır. Neticede pandemi nedeniyle geçen yıl eğitim çok aksamış olduğu ve yeni yıl itibariyle tamamen uzaktan eğitime geçildiği için kimilerine göre eğitim eşitsizlikleri derinleşmiştirve kuşkusuz böyle bir ortamda öğretmenlerin bir çocuk hakkında görüş bildirirken ne kadar doğru ve objektif karar verebilecekleri konusu soru işaretleri doğurmuşa benziyor. İster öğrencilerin başarılarına ve pandemi öncesi okul durumlarına bakılarak isterse uzaktan eğitimdeki durumlarına göre değerlendirilsin her iki durumda bütünüyle doğru bir karar verilmesi zor görünüyor.
Öncelikle burada şunu hemen belirtelim ki böylesine önemli bir karar aşamasında çocuğun başarısını, yeteneklerini ve çalışma alışkanlıklarını yakından bilen sınıf öğretmeninin tavsiyesine kulak vermek çok mantıklı bir davranış olacaktır Çocuğunuzun gelecekte hangi okula gideceği konusu yalnızca ilkokulunun sonuna doğru düşünülecek bir konu değildir. Dolayısıyla ilköğrenime başlamasından itibaren veli olarak çocuğunuzun öğretmenleriyle iletişim halinde olmanız, veli toplantılarına katılmanız ve çocuğunuzla ilgili olduğunuzu göstermeniz çocuğunuzun okuldan alacağı tavsiye kararında kesinlikle etkili olacaktır. Yine gideceği okul türüyle ilgili çocuğunuzla da konuşmanız ve onun görüşlerini dinlemeniz de önemlidir. Hatta okul kararını vermeden önce çocuğunuzla birlikte “Açık Kapı Günü”nde gitmesini düşündüğünüz okulları birlikte ziyaret edin ve kafasındaki soruları sormasına olanak sağlayın ve bunun ardından okul tercihinizin ortak bir karar olması için çabalayın” dedi.