Site icon Post Aktuel

DOĞRU OLMAK LAZIM

DOĞRU OLMAK LAZIM

Bunları yazarken düşünmeden edemedim. Acaba insanlar beni yanlış anlayıp kırılırlar mı? diye. Kimseyi de kırmak istemem. Ben buradan ahkam kesilip de kimseye fetva da veremem.
Sadece biraz size içimi dökmek istedim. Canımı sıkan konulardan birini sizinle paylaşacağım.
Stuttgart ve çevresinde geziyorum ve birçok ziyaretlerde bulunuyorum.
Bu ziyaretlerimizde tabii ki insanlarla birçok konuları enine boyuna konuştuğumuz oluyor. Sonunda ise herkes ‘DOĞRU’ da ben mi yanlışım bazen diyesim geliyor.
Belki de size aktarılan problemlerle sürekli karşılaşıyorum. Onlar neler söylüyor? Acaba ‘DOĞRU’yu mu? Yoksa aksini mi? İnanın bir tereddüt ediyorsunuz.
Acaba karşınızdaki kişiyi tatmin etmek için onun suyundan mı gidiyorsunuz?
Günümüzde inanın bizler hep ‘DOĞRU’ insanı arıyoruz değil mi?

Sorular… sorular…
Ama ‘DOĞRU’ insanı bulmak için ‘DOĞRU’ insan olmalıyız değil mi?
Bir anımı kısaca sizinle paylaşmak isterim. Arkadaş, göz göre göre de insanlar birileri hakkında hiç sıkılmadan konuşabiliyorsa burada bir sıkıntı var demektir. Eğer o anlatılan kişiyi gördüğünde de 90 derece dönüş yapıp, sanki 2 dakika önce hiç olmamışçasına yüzüne baka baka övgüler yağdırıyorsa bu vahim bir durumdur. İnanın doğru insanda “pişmanlık” az bulursunuz.
Bu yapılan ne insanlığa! ne de benliğimize yakışır.
Yapmayın ya…. Birazcık ‘DOĞRU’ ve ‘DÜRÜST’ olmak lazım.
Doğru olmak, yalandan uzak durmak, bilindiği gibi çocuk yaşımızdan itibaren aile içinde ve de okulda öğütlenir. Dinimiz de doğruluğu emreder.
Biz bu öğütlerden uzaklaşır olduk. Bu da çok üzücü bir durum.
Bir toplumda fitne ateşinin yakılmasına, fesadın yayılmasına, dostlukların sona ermesine, masumların zarar görmesine ve hakların zayi olmasına çoğu zaman doğruluktan uzaklaşıp yalan ve yanlış bir söz sebep olur.
Unutulamamalıdır ki, ticarette güven ancak doğrulukla kazanılır. Doğru insan ve dürüst bir müessese nihayetinde dünyevî ve uhrevi kâr elde eder. Toplumu aldatan, hilesini süslü sözlerle örtmeye çalışan ve bu uğurda yalan yere yemin etmekten kaçınmayan ise her iki cihanda iflas etmeye mahkûmdur. Bunu ben söylememe gerek yok. Birçok ahlaki ve dini kitaplarda da böyle yer alır.
Toplumda anlamlı olan bir atasözümüzde; ‘Doğruluk dost kapısı’, ‘doğru söz acıdır’, ‘doğru söz yemin istemez’, doğrunun yardımcısı Allah’tır ‘, ‘eğri oturup doğru konuşalım’ ve sayamadığımız birçok atasözü de bu bağlamda algılanabilir. Çünkü doğru olan kişiyi herkes dost bilir; herkes ona koşar, değil mi? Doğru insanın en büyük duası doğru insanlarla karşılaşmaktır.
İnanın, doğru insan olmak zor değil. Azıcık bir özveriyle kendi kendimizi sorgulasak ve çeki düzen versek ‘Doğru’yu bulacağımıza eminim. Duygu ve düşüncelerini bu yüzden doğrudan açıklayabilir, korkusuzca ve belki umarsızca.
İnsanlar film artistlerini geçmiş oyunculukta bir numara olmuşlar. Doğru görünmek çok önemli. Doğru görünüp de arkasında art niyetli insanlara gelince. Onların bu toplumda yeri olmadığı gibi, ahirette de sorumluluğu çok olacaktır.
İşte ben de bana ne diyemiyorum. Durumumuza ağlasak mı? Gülsek mi? bilemedim.
İnsanın bildiğini, gördüğünü, işittiğini ve inandığını olduğu gibi söylemesine doğruluk denir. Aksini söylemesine de yalancılık denir. Öyle değil mi?
Görmediğin, işitmediğin veya da bilmediğin bir şey hakkında neden yorum yapılır anlamış değilim.
Kusura bakmayın da ‘DOĞRU olmayanlar rahatlıkla yalan söyleyebilirler. Onların dili kuvvetli, sözü doğruların sözünden daha inandırıcı olur.
Yok ben almayayım. Ben neysem oyum arkadaş. Toplumun birçok kesiminde bu gibi tiplemeler maalesef mevcut.
Benim prensibim her zaman doğruluktan şaşmamak. Ne olursa olsun her zaman lütfen doğru olalım.
Öyle bir hale gelmişiz ki, hayatın her alanında birbirlerini çekemeyen, kin ve nefret duygularıyla fesatçılık almış başını gidiyor.
Dini, ırkı, mezhep ve meşrebi ne olursa olsun kimsenin izzet ve şerefine dil uzatmayalım. Hak ve hakikatin peşinden gidelim.
Doğruluğu, saygı ve nezaketi kendimize şiar edinelim.
Son olarak bir atasözümüzle yazımı bağlayayım. Ne diyelim “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” öğle değil mi?
Bu bağlamda herkesin bayramını kutlar, iyi tatiller dilerim.
Kalın sağlıcakla.

Mustafa Karaman

Post Gazetesi B.W. Bölge Haber Müdürü

Exit mobile version