EZAN

Köln belediyesinin yeni kararı ile cuma günleri ezan okunmasına izin verdi. Şunu baştan belirtelim ki bu izin bizim için bir meydan okuma vs değil. Köln’de yaşayan din kardeşlerimizin haftada bir kere de olsa ezan hasretini giderme sevincine ortağız o kadar. Tabii bu izin ile birlikte faşistler ve kendine İslam uzmanı dedirten din düşmanları kin ve nefretlerini kusmaya başladı hemen.
Faşistler ezberledikleri sloganları atarken beklentilerin üzerine çıkamadılar çok şükür. Onların görevini adı Türk, aslı Türk, kendine İslam uzmanı gibi asılsız unvanlar tahsis eden soyadının hakkını veren, din düşmanı Necla Kelek devraldı.
Hanımefendi teröristlerin de kafa keserken tekbir getirdiğini, bu yüzden “Allahu Ekber” demenin yasaklanmasının şart olduğunu söylüyor.
Yani demek istiyor ki Müslümanlar ezan okurken de tekbir getirir, kafa keserken de. Yani bayan Kelek için Müslümanlar teröristtir.
Bu genelleme metodu ile toplumun belirli kesimlerini kriminalize etmek ve dışlamanın tek sebebi ırkçılık değildir.
Asıl nedeni azınlıkların kendi kabuğuna çekilerek toplumda yer almamalarını sağlamak, çoğunluk olsak bile bizlere ikinci sınıf vatandaş hissiyatı enjekte ederek bize hükmetmek. Bayan Kelek ve onun gibiler birer kukla. Onlar da biliyorlar ki emir aldıklarının istedikleri şeyleri söyledikçe var olacaklar. Ve tabii kuklalıklarının karşılığını makam ve maddi olarak alıyorlar. Ancak Allah’ında bir hesabı elbet vardır.
Bayan Kelek gibilere vereceğimiz en doğru cevap; toplumda daha çok katılım sağlayarak söz sahibi konumlara gelmektir. Bu, bir intikam temelinde değil, bu ülkeye gerçek bağlılık ve sevgi temelinde olmalıdır. Bizler sevgi dininin mensuplarıyız elhamdülillah. Bizler bayan Kelek gibileri kendimize öğretmen ederek kimselere kukla olmayız evelallah. Yoksa bizde bilirdik üç beş sübyancı papaz yüzünden Hıristiyanları aynı kefeye koymayı.
Düşmanlık tohumları ekerek popülizmin nimetlerinden faydalanmayı.
Ama bizler bu kuklalar gibi aciz değiliz.
İğneyi birazda kendimize batırmak için diyorum: bunun için artık bu ülkedeki önceliklerimizi ciddi manada gözden geçirmemiz gerekiyor.
50 yaş üstümüz Facebook hastası olmuş. Orta yaşta olanlarımız telefon bağımlısı. Geçenler nargile kafe köşelerinde kendini heba ediyor.
Artık bir kendimize çeki düzen verelim.

Yücel Yazıcı