Erdal Altuntaş
HAMBURG’un Berne semtinde yaşayan Ayşe A. (48) adındaki bir Türk kadını, Pitbul köpekli olan kapı komşuları Alman çiftin saldırısına uğradı. Aynı günde iki kez darp edilen kadına “Hamburg’u terk edin” tehditi yapıldı. 8 yaşındaki kızıyla birlikte 11 katlı apartmanın 9. katında yaşayan Ayşe A. „Alman makamları ve polisten destek alamadım. Burada can güvenliğim yok. Tek çarem burayı terk etmek“ dedi. Aynı kişinin üç kez saldırısına uğrayan Türk kadını yaşadıklarını Post Gazetesi’ne anlatarak yetkililerden yardım istedi. Sabah 07:30 gibi kızını okula götürmek için evden çıktığını belirten Türk kadın, „Okula gitmek için evden çıktım. Oturduğumun dairenin tam karşısında bir Alman kadın ve erkek arkadaşı yaşıyorlar. Bunların da iki çocukları ve iki de pitbul köpekleri var. Binanın önünde kadını görünce günaydın diyerek karşıya geçtim. Adam bana (çocuğumu korkuttun) diyerek peşimden geldi ve bağırmaya başladı. Kadın da yanıma koşarak (sen benim çocuğumu korkutamazsın) diyerek ceketimin arkasından tutarak kafama ve gözüme yumruk atmaya başladı. Bir taraftan da (Hells Angels’i tanıyor musun? Yakında onlarla tanışacaksın) diyerek bana tehditler savurdu. Ben şoka girdim. Polisi bile arayamadım. Oradaki kişiler polisi aramışlar. İranlı bir kadın şahitlik yapacağını söyledi. Sonra ambulansla hastaneye giderek başımdan ve gözümden aldığım darp için hastaneden rapor verdiler. Polis de karşı tarafın ifadesini almış. Polisler darp raporunu almadılar ve sadece karşı tarafa dava açarsam bu darp raporunun lazım olacağını söylediler“ dedi.
Akşam okul dönüşü yine aynı çift ile karşılaştıklarını anlatan Ayşe A. „Kadın bağırarak bana doğru geldi. Küfür ve hakaretler ederek (Sen daha burada mısın? Sen Hamburg ve Almanya’dan gidene kadar sana şiddet uygulayacağım) diyerek bağırdı. Arkamıza bakmadan kaçtık ve binaya girdik. Eve geldiğimizde o da diğer asansörü kullanarak yine yetişti ve kapımın önünde yine bana saldırdı ve arkamdan yumruklar vurarak şiddet uyguladı. Ben kendimi savunmak 8 yaşındaki kızımı korumaya çalıştım“ dedi. O günden beri kzızyla birlikte evlerinde korku içinde yaşadıklarını ve dışarı çıkmaya korktuklarını belirten Türk kadını „Kızım, karşımızdaki Türk marketine bile gitmeye korkuyor. Bende öyleyim. Her an arkamızdan saldırıya uğrayacakmış gibi his oluştu bizde. Psikolojimiz bozuldu.” dedi.
Evden çıkmaya korkuyoruz
Olaydan 2 gün sonra yine bu kişilerle kendi sokaklarında karşılaştığını belirten Ayşe A. “Arabayla yanımda geçerken tehditvari parmak işaretleri yaptılar ve arabayı çevirerek üzerime doğru sürdüler. Ben de hiç tanımadığım bir evin ziline basarak sığınmak zorunda kaldım. Afgan bir kadın çıktı ve beni evine aldı. Polisi aradım ama gelmedi ve (dışarı çıkıp bakın, hala ordalar mı. Gittiyseler, bize gelip ifade verin) diye geçiştirdiler. Kısacası polisten de hiç bir yardım göremedik. Zaten bunlarla karşılaşmamak için mecbur kalmayınca evden çıkmıyoruz. Çıkarken de kapının dürbününden bakıyorum, onların kapısı kapalıysa hemen çıkıp, asansöre kadar koşarak gidiyoruz“ dedi. 1 yıldır bu evde yaşadığını belirten Türk kadını olayın öncesinde yaşadıklarını ise „Alman çifti, bir pazar sabah yüksek sesle müzik dinliyorlardı. Kızım uyuyor, bende biraz rahatsızdım. Zile basarak biraz sessiz olmalarını istedim. Beni küfür ve hakaretlerle kovdular. Bunun dışında da hiçbir olayımız olmadı. Hatta o günden sonra başka bir gün zilime basıp, hiçbir şey olmamış gibi benden soğan istediler ve verdim“ dedi.
Türk olan ev doktorunun bu konuda çok yardımcı olduğunu belirten Ayşe A. „Kadın sığınma evlerinin de çoğunu aradım ve ret geldi. Alman makamlarıyla da görüştük. Aile içi şiddet olmadığı için kadın sığınma evi verilmiyormuş. Komşu şiddeti, bu kapsama girmiyormuş. Ne yapacağımızı şaşırdık. Almanya’da bizi koruyacak kimse yok mu? Burada can güvenliğim olmadığını düşünüyorum. Alman devleti koruma güvencesi de vermediği için, Hamburg’dan ayrılıp daha önce yaşadığım Mannheim’a geri dönmekten başka çarem kalmadı“ diyerek Türk ve Alman makamlarından yardım istedi.
