“Seçimlerde her daim kazanan millet olsun”

6-9 Haziran 2024 tarihinde yapılacak AB Parlamentosu ve 9 Haziran’da BW Eyaleti yerel seçimlerini değerlendiren ATF Genel Başkanı Şentürk Doğruyol, Türk asıllı Alman vatandaşının oy kullanmasının önem arz ettiğini belirterek vatandaşlara sandığa gitme çağrısında bulundu.

Almanya Türk Federasyonu (ATF) Türk Federasyon Genel Başkanı Şentürk Doğruyol, arkadaşımız Mustafa Karaman’ın sorularını içtenlikle cevapladı.

ÖZEL RÖPORTAJ: MUSTAFA KARAMAN
2024, Almanya için süper bir seçim yılı. Önümüzdeki dönemde Avrupa Parlamentosu ve Baden-Württemberg Eyaletinde yerel seçimler gerçekleşecek. Avrupa Parlamentosu seçimleri 6-9 Haziran 2024 tarihleri arasında yapılacak ve seçmenler AB Parlamentosu için milletvekili seçecekler. Ayrıca, Baden-Württemberg Eyaletinde 9 Haziran’da Belediye Meclisi ve yerel meclis üyeleri seçimi de yapılacak. Bu seçimler, AB Konseyi ile Birliğin yasa yapıcı kurumu olan Avrupa Parlamentosu’na girecek 705 milletvekilinin belirlenmesi için düzenleniyor. Son seçimler 2019’da gerçekleşmişti ve Baden-Württemberg eyaletindeki son yerel seçimlerde vatandaşlar, çeşitli görevler için yaklaşık 19.000 yerel meclis üyesi ve 2.200 bölge meclis üyesi seçmişti.
Bu kritik dönemde, Avrupa Parlamentosu seçimleri ve Baden-Württemberg Eyaletinde yapılacak yerel seçimlerin Türk toplumu üzerindeki etkilerini anlamak için Almanya Türk Federasyonu (ATF) Türk Federasyon Genel Başkanı Şentürk Doğruyol ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

M. Karaman: Almanya’da yaşayan Türk toplumunun göç eden ilk nesilden sonra geldiği noktayı nasıl tanımlarsınız?
ATF Genel Başkanı Şentürk Doğruyol: Almanya’ya geçici işçi olarak gelen Türklerin büyük bir kısmı, aslında geri dönmemiş ve Almanya’nın bir parçası olmuşlardır. Bu göç dalgası, Almanya Türkleri için köklü bir değişimi beraberinde getirmiştir. Başlangıçta oluşan camii ve kültür dernekleri gibi yapılar, ilk gelen neslin kültürel mirasını yansıtmaktadır. Ancak, bu süreçte birinci ve ikinci nesillerin karşılaştığı zorluklar hala etkisini sürdürmektedir.
Günümüzde, Almanya Türk toplumu artık sadece iş hayatında değil, spor, sanat, kültür, akademik ve siyasi arenalarda da etkin bir rol oynamaktadır. Örneğin, Alman Milli Futbol Takımı’nın kaptanı bir Türk, Türk kökenli politikacılar ve daha birçok alanda Türk toplumunun başarılı temsilcileri bulunmaktadır. Bu, Almanya Türk toplumunun artık vazgeçilmez bir parça olduğunun önemli bir göstergesidir.
Aynı zamanda 1978 yılında kurulan Türk Federasyon, bu sürece şahitlik etmiş ve özellikle 90’lı yılların başından itibaren Almanya’da kalıcılığı öngörmüş ve faaliyetleriyle katkıda bulunmaya gayret etmiştir. Türk Federasyon, birlikte yaşadığımız Alman toplumunun değerlerine saygı duyarken, Türk kültür ve kimliğinin yaşatılmasına önem vermiş Türk toplumunun yanında yer alarak sosyal ve kültürel alanlarda aktif bir şekilde faaliyetlerine devam edecektir.

M. Karaman: Birinci nesilden sonra ikinci, üçüncü ve hatta dördüncü nesillerin Almanya’da geldikleri nokta nedir sizce?
ATF Genel Başkanı Şentürk Doğruyol: Burada yaşayan Türklerin hayatın her alanında çok daha başarılı olmaları için birbirleri ile daha fazla dayanışma içinde olmaları ve genç nesillerin de büyükleri tarafından başarı yolunda daha iyi eğitim almaları için teşvik edilmeleri ve yol gösterici olmaları gerekir. Şu unutulmamalıdır ki iyi bir diploma ve iyi bir meslek eğitiminin iş hayatına başlangıç için gerekli bir anahtardır. Başarı kendiliğinden gelmez. Onu elde etmek için çaba sarf etmemiz lazım. Bizler, yani bu ülkede yaşayan Türk toplumu Almanya’nın ayrılmaz bir parçasıyız.
Geldiğimiz nokta itibariyle Almanya’nın her alanlarında partisipasyonunu gerçekleştirmiş olan bu ülkenin artık geleceğine dair söz sahibi olacak nesilleri yetiştirmekteyiz. Biliyoruz ki eğitim her şeyin başıdır. Eğer adaletsizlik varsa, merhum Başbuğumuzdan öğrendiğimiz “Hak haklının değil, Hak güçlünündür. Haklıya hakkını verebilmek için güçlü olmak gerekir. Güçlü olabilmenin karşısında da iki engel vardır; birisi fakirlik, diğeri de cahilliktir.” sözüdür. Cahilliği yenebilirseniz, fakirliği de doğal olarak yenersiniz.
Bu sebeple gelecek nesillerin sorunların üstesinden daha güçlü bir şekilde gelebilmesi için daha eğitimli nesiller yetiştirmemiz gerektiğini vurgulamak isterim. Bu açıdan yetişmekte olan 4. ve 5’inci nesillerin eğitilmesinde daha iyi eğitilmiş bir nesil alarak, üstelik yaşadığımız ülkeye de daha uyumlu bir hayatı ortaya koyan nesiller olduğunu göreceksiniz. Ticaret alanında çok başarılı işadamlarımız ve Türkler tarafından kurulmuş küçük ve orta ölçekli işletmeler var. Bu işadamlarımızın başarıları ise bizim göğsümüzü kabartıyor ve geleceğe güvenle bakmamızı sağlıyor.

M. Karaman: Gelelim siyaset ve önümüzdeki seçimlere. Seçmene ne tavsiyelerde bulunacaksınız?
ATF Genel Başkanı Şentürk Doğruyol: Türk toplumu için siyasete katılım, sadece bireysel değil, toplumsal bir sorumluluktur. Almanya’da yaşayan Türkler, siyasi süreçlere aktif olarak katılarak toplumlarının sesini duyurmalı ve çıkarlarını savunmalıdır. Bunun yanı sıra, anayasal ve demokratik haklarımızı kullanarak siyasette etkili bir şekilde rol almalıyız. Bu, Almanya’daki Türk toplumunun sadece kendi geleceği için değil, aynı zamanda ülkenin genel geleceği için önemli bir rol oynaması anlamına gelir.
Siyasi katılım, Türk toplumunun çeşitli düzeylerde temsil edilmesini sağlar ve böylece daha adil ve kapsayıcı politikaların oluşturulmasına katkıda bulunur. Katılımın artmasıyla, Türk kökenli bireylerin yaşadıkları topluma entegrasyonu güçlenir ve toplumsal uyum artar. Ayrıca, Türk toplumu olarak siyasi süreçlere aktif olarak katılarak, Almanya’da yaşayan Türklerin haklarını koruyabilir ve toplumsal adaletin sağlanmasına katkıda bulunabiliriz.
Bu nedenle, gelecek seçimlerde oy kullanmak ve siyasi süreçlere aktif olarak katılmak, Türk toplumunun Almanya’da daha güçlü ve etkili bir şekilde var olmasını sağlayacaktır. Siyasi katılımın önemi konusunda farkındalık oluşturmak ve Türk toplumunu siyasi süreçlere aktif olarak katılmaya teşvik etmek, Almanya’da yaşayan Türklerin siyasi ve toplumsal entegrasyonunu güçlendirecektir.

M. Karaman: Peki! Türk asıllı Alman vatandaşları hangi partiyi seçmelidirler?
ATF Genel Başkanı Şentürk Doğruyol: İçeriklerinde farklılıklar olsa da Almanya’da çok sayıda partiler mevcuttur. Hatta etnik kriterlere dayalı ve etnik sorunlara odaklanan birkaç parti de bulunmaktadır. Ancak biz, belirli bir partiye destek verme veya oy verme lüksüne sahip değiliz. Herhangi bir partiye veya kişiye oy verme talimatı vermemekteyiz. Benim öncelikli hedefim, genel toplumun sandığa gitmesini sağlamak ve herkesin kendi iradesi doğrultusunda oy kullanmasıdır. Türk toplumunun marjinal bir konumdan uzak durması ve sağduyulu bir şekilde davranması önemlidir.
Türk asıllı Alman vatandaşlarının Alman siyasetinde hangi partiye destek verdiklerine dair çok fazla araştırma bulunmamaktadır. Ancak Türk toplumu, Alman siyasetine daha etkin bir şekilde katılmak için adımlar atmalıdır. Özellikle, “üçüncü ve dördüncü kuşak” olarak adlandırılan genç seçmenler, önceki kuşaklardan farklı motivasyonlara sahip olabilirler. Son dönemlerde, oy kullanan kitlenin büyük bir kısmının gençlerden oluştuğunu gözlemliyoruz. Ancak geçmişte ve son federal seçimlerde Türk asıllı seçmenin oy kullanma haklarını yeterince değerlendiremediklerine inanıyorum. Özellikle, Almanya’daki ekonomik krizin seçmenleri düşündürdüğünü gözlemliyoruz. Bazıları, federal seçimlerde verilen oyların sonuçlarının istenilen şekilde yansımadığına inanmaktadır.
Bu nedenle, Türk kökenli seçmenlerin, siyasi sürece daha fazla katılım göstermesi ve seslerini duyurması önemlidir. Türk asıllı seçmenler, toplum içinde eşit bir şekilde temsil edilmek ve haklarını korumak istemektedirler. Ancak Almanya’daki güncel politik gelişmeler ve kuşaklar arasındaki farklılıklar, oy tercihlerini etkileyebilmektedir. Demokraside, seçimlerin özgürce yapılması esastır. Bu sayede tüm vatandaşlar, siyasi sürece kolayca katılabilir ve siyasette söz sahibi olabilirler. Türk kökenli Alman vatandaşlarının oy tercihleri tamamen kendi hür iradeleriyle belirlenir. Ancak tavsiye olarak belirtmek gerekirse, Türk toplumunun sosyal, ekonomik ve kültürel konularda yaşadığı şikayetlerin yanı sıra uluslararası siyasette, savaşlar karşısında alınan tutumlar ve AB ile Türkiye ilişkilerindeki politikalar gibi konular da önemlidir. Ayrıca, yabancı düşmanlığı, ırkçılık, ayrımcılık ve İslam karşıtlığı gibi konularda samimi politikalar üreten partilere destek verme davranışı da önemlidir. Bu partiler, toplumun çeşitliliğini ve eşitliğini koruyarak daha adil ve kapsayıcı bir toplum için çalışmaktadırlar. Son olarak, huzurun sağlanması ve toplumsal barışın temini için bu tür politikalara destek vermenin önemi büyüktür.

M. Karaman: Sizce bundan ders alıp sandığa gidilecek mi?
ATF Genel Başkanı Şentürk Doğruyol: Öncelikle Avrupa Parlamentosu seçimlerine ve yerel bazda yapılacak seçimlere odaklanmak gerekiyor. Almanya’daki Türk asıllı Alman vatandaşlarının potansiyeli oldukça büyük. Sandığa gitmemek veya oy kullanmamak lüks değil, aksine bir ayrıcalıktır. Sesinizi en etkili şekilde duyurabileceğiniz yer, sandık başında olmaktır. Yeni nesillerin bu fırsatı değerlendireceklerine inancım tamdır. Avrupa’da ve özellikle Almanya’da yaşayan yaklaşık 3 milyon Türk kökenli seçmenin, siyasi sürece aktif katılımı önemlidir. Gelecek seçimlerde Türk toplumunun daha fazla katılım göstermesi, demokratik sürecin güçlenmesine ve toplumsal uyumun artmasına katkı sağlayacaktır. Bu sebeple, Türk kökenli Alman vatandaşlarının sandığa gitmeleri ve oy kullanmaları önemlidir. Bu, Türk toplumunun demokratik haklarını kullanması ve toplumun genel çıkarlarına hizmet etmesi açısından önemlidir. Türk toplumu olarak, siyasi sürece aktif katılım göstererek demokratik haklarımızı kullanmalı ve toplumun genel çıkarlarına hizmet etmeliyiz

M. Karaman: Katılımın artması için yapılması gerekenleri sizce nelerdir?
ATF Genel Başkanı Şentürk Doğruyol: Demokratik sistemlerde vatandaşların siyasal iktidar ve siyasal işleyiş üzerindeki etkinlikleri siyasal katılım yoluyla mümkün olmaktadır. Bu noktada, demokratik bir toplumun olmazsa olmazı olan siyasal katılımın olması gerekmektedir. Katılımı artırmak için çeşitli adımlar atılabilir. Bunlar arasında seçmenlerin bilinçlendirilmesi, eğitimi ve toplumun siyasi sürece katılımını teşvik etmek önemlidir. Türk toplumunun siyasi sürece aktif olarak katılması ve toplumun genel çıkarlarını savunması için çeşitli faaliyetler düzenlenebilir. Bu faaliyetler arasında seçmenlerin bilgilendirilmesi, seçimlere katılımı teşvik edici kampanyaların düzenlenmesi ve gençlerin siyasi sürece katılımını teşvik eden projelerin desteklenmesi bulunmaktadır. Ayrıca, Türk toplumunun siyasi sürece katılımını teşvik etmek amacıyla sivil toplum kuruluşlarının ve medyanın rolü büyüktür. Bu kuruluşlar, seçmenlerin bilinçlenmesi ve seçimlere katılımı artırmak için çeşitli etkinlikler düzenleyebilir ve toplumu bilgilendirebilirler. Türk toplumu olarak, demokratik haklarımızı kullanmak ve toplumun genel çıkarlarını savunmak için aktif bir şekilde siyasi sürece katılmalıyız. Biz kurum olarak uzun zamandan beri demokratik katılımı teşvik edici faaliyetlerimizi yoğun bir şekilde sürdürüyoruz.

M. Karaman: Son olarak Almanya’daki siyasi partilere bir mesajınız var mı?
ATF Genel Başkanı Şentürk Doğruyol: Elbette. Almanya’daki siyasi partilere, Türk toplumunu kucaklayıcı, değerlerine saygılı bir tutum içinde olmaları çağrısında bulunmak istiyorum. Bu tutum, toplumsal sorun olarak huzuru tehdit eden birçok konuyu ortadan kaldırabilir. Almanya’da yaşayan Türk ve Müslüman toplumu, toplumun ayrılmaz bir parçasıdır ve siyasi partilerin bu gerçeği göz önünde bulundurarak hareket etmeleri önemlidir. Gözlemlerimize dayanarak söyleyebilirim ki, kökeni Türk olan, Müslüman olan ve kültürel kimliğini korumaya çalışan bireylerin engellendiği, ancak Türkiye karşıtı söz ve eylemlerde bulunan kişilere alan açıldığı bir yaklaşım doğru değildir. Bu tutumun, Almanya’ya daha çok zarar verebileceğini öngörmeleri gerekir. Bu nedenle, Almanya’daki siyasi partilerin, Türk toplumunu kucaklayıcı ve ayrımcılığa karşı net bir tavır sergilemeleri önemlidir. Bu, Almanya’nın toplumsal uyumunu ve birlikte yaşama kültürünü güçlendirecek ve ülkenin geleceği için olumlu bir adım olacaktır.

M. Karaman: Şentürk Bey, insanları bilgilendirecek güzel bir röportaj oldu. Bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.
ATF Genel Başkanı Şentürk Doğruyol: Katkıda bulunabildiysem ne mutlu bana. Sizlere, ben de teşekkür ederim.