17 yaşındaki böbrek hastası Hamburglu Erva Şaban, kuzeni kendisine donör olmayı kabul etmesine ve kan uyumluluğu olmasına rağmen Alman Konsolosluğu donöre vize vermediği için ameliyat olamıyor.
Nebahat Uzun (ÖZEL HABER)
HAMBURG- (İHA) Hamburg’da yaşayan ve ağır derecede böbrek hastası olan 17 yaşındaki Erva Şaban, Türkiye’de yaşayan kuzeninin donör olmaya uygun olması ve bir böbreğini vermeyi kabul etmesine rağmen kuzenine vize verilmediği için ameliyat olamıyor. Genetik sebeplerden dolayı doğuştan böbrek hastası olan Erva, her gün 11 saat evde diyaliz makinesine bağlanmak zorunda. Sabah okuluna vaktinde gidebilmesi için Erva’nın her gün en geç akşam saat 19.00’da diyaliz makinesine bağlanması gerekiyor. Kızının doğduğundan beri hastalıkla mücadele ettiğini ve 2023 yılının Aralık ayından beri hastalığın ilerlemesi nedeniyle diyaliz makinesine bağlandığını söyleyen baba Faruk Şaban, “Büyük kızıma da 2007 yılında böbrek hastalığı teşhisi koyuldu ve kanımızın uyuşması üzerine 2009 yılında bir böbreğimi kızıma verdim. Şimdi küçük kızımda da aynı sorun çıktı ama ona verebileceğim başka böbreğim maalesef yok. Keşke 3 böbreğim olsaydı da küçük kızıma da yardım edebilseydim” dedi. Annesinin kanı uymadığı için Türkiye’deki kuzeni Devran A.’nın bir böbreğini Erva’ya vermeye hazır olduğunu söyleyen Baba Faruk Şaban, “Sağlık sigortamız donörün bilet masrafları da dahil tüm tedavi masraflarını üstleneceğine dair belge verdi.
ERVA’NIN YAŞAMI, ALMAN KONSOLOSLUĞUNUN CEVABINA BAĞLI
Kızımın tedavisini üstlenen Eppendorf Üniversite Kliniği de ameliyatın gerekliliği ve aciliyeti konusunda direkt Almanya’nın İzmir Konsolosluğuna yazmasına, bir arkadaşımın garantör olmasına rağmen donör olacak kişinin vize başvurusunu iki kez reddettiler” şeklinde konuştu. Yeğeninin böbreğinin kızına uygunluğunun önemli bir testinin yapılabilmesi ve uyumluluk halinde hemen ameliyatın yapılabilmesi için yeğeninin Almanya’ya gelmesinin zaruri olduğunu söyleyen baba Şaban, “Tüm bunları hastanenin yazmasına rağmen hastaneye cevap bile vermediler. Vize başvurusuna da “geri dönme ihtimali zayıf” şeklinde ret cevabı verdiler. Ortada bir genç kızın hayatı söz konusu. Kızım okumak istiyor ama şartları o kadar ağır ki, nasıl konsantre olacağını, hayata nasıl devam edeceğini bilemiyor. Bir baba için kızının çaresizliğini görmekten, çaresiz kalmaktan daha acı ne olabilir?” dedi. Kızının 18 yaşına girmesi durumunda bazı avantajları da kaybedeceğini hatırlatan Şaban, “Şu anda kızım yetişkin olmadığı için ameliyat konusunda önceliği var ama seneye Nisan ayında 18 yaşını doldurunca yetişkin konumuna gelecek ve bir ameliyat için 8-10 sene bekleme durumu doğacak. Sırf bürokratik engeller yüzünden kızımın geleceğiyle, sağlığıyla, hayatıyla oynanmasın” diyerek yetkililere seslendi.