Mehmet Güzel / Mesut Demirezen
REUTLİNGEN– Reutlingen, Almanya – Almanya’daki en köklü Türk sivil toplum kuruluşlarından biri olan Reutlingen Türk Ocağı, 50. kuruluş yıl dönümünü büyük bir coşku, gurur ve katılımla kutladı. Diamant Event Center’da düzenlenen Kültür ve Ülkü Şöleni Reutlingen ve çevresinden yüzlerce katılımcıyı bir araya getirdi.
Zengin ve Duygusal Program Ayakta Alkışlandı
Program, çocukların sahneye tek tek çıkarak okuduğu Bayrak Şiiri ile başladı. Ardından, salonda büyük bir saygı içinde dinlenen İstiklal Marşı okundu. Çocukların samimi ve anlamlı sunumları, salonda duygusal anlar yaşanmasına neden oldu. Bühl Türk Ocağı Mehter Takımı’nın görkemli gösterisi ve coşkulu marşları, geceye tarihi bir hava kattı ve katılımcılar tarafından coşkuyla alkışlandı.
BEM Folklor gruplarının sergilediği halk oyunları, gençlerin sunduğu çeşitli sahne performansları ve geçmişi anlatan sinevizyon gösterimiyle gece tam bir kültür şölenine dönüştü. Programın final bölümünde sahne alan Ali Kınık, sevilen eserleriyle salonu coşturdu. Ayrıca Emin Demir, Ahmet Güven ve çocukların hazırladığı sahne sunumları da büyük beğeni topladı.
“Bu Teşkilat, Bir Milletin Kimliğidir”
Reutlingen Türk Ocağı Başkanı Murat Çoban, konuşmasında teşkilatın tarihine ve taşıdığı misyona dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Bu teşkilat 50 yıl boyunca tavizsiz bir duruşla halkımıza hizmet etti. Bugün burada bu salonu dolduran topluluk, geçmişin emanetini sahiplenmiş durumda. Reutlingen Türk Ocağı sadece bir dernek değil, milli ve kültürel bir kimliğin taşıyıcısıdır. Biz, dün olduğu gibi bugün de gençliğimizin ve toplumumuzun geleceği için aynı azim ve kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Allah’ın izniyle nice 50 yıllara hep birlikte ulaşacağız.”
Murat Çoban; “1974 yılında kurulan Reutlingen Türk Ocağı, bölgedeki ilk Türk derneklerinden biri olarak, 50 yıldır: Milli ve manevi değerlerin korunması, Türk tarihi ve kültürünün yaşatılması, Dini eğitim hizmetlerinin verilmesi, Toplumsal birlik ve dayanışmanın sağlanması amacıyla birçok alanda başarılı faaliyetler yürütmüştür, yürütmeye de devam edecektir inşaallah, derneğimiz çocukların Almanya’ya sağlıklı uyum sağlaması için entegrasyon çalışmaları yürüten dernek, dini ve okul eğitimi, sosyal destek programları gibi alanlarda öncü bir rol üstlenmiştir. Belediye, polis, kilise ve yerel yabancı derneklerle yapılan ortak projeler sayesinde hem Türk toplumunun sesi olmuş hem de toplumsal barışa katkı sağlamıştır.
Şentürk Doğruyol: “Kimliğimizi Koruyarak Entegre Olduk”
Programa katılan Almanya Türk Federasyonu Genel Başkanı Şentürk Doğruyol, konuşmasında Türk toplumunun Avrupa’daki 64 yıllık göç serüvenine dikkat çekti. Türklerin Almanya’da artık ayrılmaz bir parça haline geldiğini ve Almanya’ya zenginlik kattığını belirtti. Reutlingen Türk Ocağı’nın yarım asırlık tarihini, bu sürecin en sağlam halkalarından biri olarak nitelendiren Doğruyol şunları söyledi:
“Reutlingen Türk Ocağı gibi kurumlarımız, burada sadece cami veya sosyal alanlar kurmakla kalmadı. Aynı zamanda gençlerimizin öz değerlerini koruyarak Almanya’da ayakta durabilmelerini sağladı. Türk milleti nerede yaşarsa yaşasın, inancını, dilini ve kültürünü yaşatmayı görev bilmiştir. Bu derneklerimiz de bu görevi başarıyla yerine getiriyor.”
3 Mayıs Milliyetçiler Günü’ne de değinen Doğruyol, Milliyetçiliğin barış, kardeşlik ve adalet ilkeleri üzerine kurulu olduğunu vurgulayarak şu açıklamayı yaptı:
“Ülkücüler hiçbir zaman ırkçılığı, ayrımcılığı veya düşmanlığı savunmamıştır. Bizim mücadelemiz; terör, bölücülük ve milletimizin değerlerine saldıran anlayışladır. Türkçülük, Alevi-Sünni, Türk-Kürt demeden, milletimizi bir arada tutan bir sevda hareketidir.”
Anadil eğitiminin önemine de dikkat çeken Doğruyol, “Dilini kaybeden millet, kimliğini kaybeder. Bizler, Türkçeyi yaşatarak ve çocuklarımızı kültürümüzle büyüterek geleceğe umut bırakıyoruz” dedi.
Çifte Vatandaşlık ve Toplumsal Birlik Vurgusu
Doğruyol, ayrıca çifte vatandaşlığın önemini vurgulayarak, “İmkanı olan herkesin çifte vatandaşlık hakkını kullanarak, hem Türkiye ile olan bağlarını koruması hem de Almanya’da daha güçlü bir kimlik inşa etmesi çok önemlidir” dedi.
Ülkücü Hareket ve Değerler
Doğruyol, Ülkücüler hakkında da önemli mesajlar verdi. Şunları söyledi:
“Ülkücüler, tarih boyunca ön yargılara maruz kalmış, faşistlikle, ırkçılıkla suçlanmış ve bu yanlış anlayışlarla sıkıştırılmak istenmiştir. Ancak bilinmelidir ki, Ülkücüler İslam Türk ahlakına sahip bir toplumdur ve asla ırkçılığı veya faşizmi savunmazlar. Bizler, Türk ve Kürt kardeşiz, birlikte bu topraklarda geçmişte savaştık, şehit verdik ve birlikte yaşadık. Bölücülüğe karşıyız, çünkü terör ve şiddet milletimizi birleştiren değerlerle bağdaşmaz.”
Alevilere yönelik yanlış algılara da değinen Doğruyol, “Aleviler, Türk kültürünün bir parçasıdır ve aynı köklerden gelmektedir. Birlik ve beraberlik içinde geçmişten bugüne kadar omuz omuza yürüdük. Bizim anlayışımızda hiç kimseyi dışlamak yoktur; biz, Türk milletinin birlik ve bütünlüğünü savunuyoruz” dedi.
Almanya’ya Saygı ve Entegrasyon
Doğruyol, konuşmasının sonunda şunları söyledi:
“Bizler, Almanya’ya karşı hiçbir zaman tavır veya düşmanlık beslemedik ve beslemeyiz. Burada da aynı değerlerle, Almanya’nın huzur ve refahı için çalışmaya devam edeceğiz. Almanya’nın bir parçası olarak kendi kültürümüzü ve dilimizi yaşatırken, aynı zamanda bu toprakların değerlerine saygı gösteriyoruz. Almanya’da Alman marşını programlarımızda sıkça kullanan ilk kurumlardan biriyiz, çünkü biz Almanya’ya olan bağlılığımızı ve saygımızı her zaman göstermekteyiz.”
Tüm katılımcılara ve dernek mensuplarına 50. yıla özel olarak hazırlanmış hediyeler takdim edildi.
Katılımcılar gecenin sonunda, milli birlik ruhuyla salonu terk etti. Reutlingen Türk Ocağı, geçmişten aldığı güçle ve toplumdan aldığı destekle, yeni nesillere umut olacak projelere imza atmaya devam edeceğini bir kez daha ilan etti.