ALMANYA merkezli olan DHL Group’un Türkiye’deki iştiraki DHL eCommerce’ün acenteleri, kendilerini “sahte bağımsızlık” sistemi içerisinde haksız mali yükümlülüklerle karşı karşıya kaldıklarını ifade ediyor. Seda Yeşilova ve arkadaşları, bağımsız acente gibi gösterilseler de aslında tek bir işverene bağımlı çalıştırıldıklarını ve bunun hem Türk Ticaret Kanunu hem de Alman Ticaret Kanunu’na aykırı olduğunu belirterek, mahkemelerin de bu sistemi “işçi-işveren ilişkisi” olarak kabul ettiğini hatırlatıyorlar.

“Mahkemeler işçi-işveren ilişkisini kabul ediyor”
Yeşilova, 2017 yılından bu yana Yargıtay da dahil tüm mahkemelerin bu sözleşmeleri işçi-işveren ilişkisi olarak nitelendirdiğini, en son 2025 Nisan ayında İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesi’nin bu yönde karar verdiğini söylüyor. Mahkeme, söz konusu rehin sözleşmesinin iptaline ve taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğuna hükmetti.
“Haklarımızdan vazgeçmemiz için baskı yapıldı”
Yeşilova, 2 Ağustos 2024’te sistemden ayrıldığını belirterek yaşadıklarını şöyle özetliyor:
• Ofis varlıkları ve sarf malzemeleri şirket kaşesiyle teslim alınmasına rağmen piyasa bedeli ödenmedi.
• Çalışanların tazminatları, hukuki dayanağı olmayan sözleşmelere dayanılarak kendisine fatura edildi.
• Araçlara konulan teminatlar, herhangi bir borcu olmamasına rağmen ibra imzalamadığı için uzun süre kaldırılmadı.
• Teminatlar ancak avukat mesajlarının kamuoyuna yansımasının ardından, 22 Temmuz 2025’te kaldırıldı.
• 1 yıl boyunca iki aracının tasarrufu engellendi ve bu süre boyunca oluşan mali kayıplar ödenmedi.
• Hâlâ yüzlerce kişinin borcu olmadığı halde teminatları tutulmaya devam ediyor.
Zaman aşımı ve finansal haksız kazanç
Mağdurlar, iş mahkemelerindeki uzun süreçler nedeniyle haklarının bir kısmının zaman aşımına uğradığını, ancak şirketin bu süreçten yüksek faiz getirileri ile haksız kazanç sağlayabileceğini ifade ediyor.
150’den fazla dava ve uluslararası başvurular
Hâlihazırda 150’den fazla dava devam ediyor. Mağdurlar, sadece mahkemeler aracılığıyla değil, aynı zamanda uluslararası etik ve rekabet kurumlarına da başvuru yapmayı planlıyor. Seda Yeşilova, davaları devam eden arkadaşlarına gönüllü rehberlik yaptığını ve daha önce ibra imzalayan, hâlâ maliyetleri üstlenen kişilerden de başvurmak isteyenlerin kendisine ulaşabileceğini belirtiyor.
DHL Group’un etik kurulu hâlâ cevap vermedi
DHL Group’un hem Türkiye hem de Almanya’daki etik kurullarına defalarca başvurulmuş olmasına rağmen, kurumların henüz tatmin edici bir cevap vermediği belirtiliyor. Mağdurlar, seslerini uluslararası basın ve kurumlara duyurarak adaletin sağlanmasını hedefliyor.
DHL eCommerce’in Türkiye’deki faaliyetleri
DHL eCommerce, 2023 Temmuz ayında MNG Kargo’yu satın almış ve 2025 Mayıs itibarıyla MNG Kargo ismini tamamen kaldırarak DHL eCommerce adıyla faaliyetlerine devam ediyor.
Uluslararası dikkat çekiliyor
Mağdurlar, OECD, UN Global Compact, Top Employers ve uluslararası rekabet kurumlarına yapılacak başvurularla, etik değerler ve şeffaflığın sağlanmasını amaçlıyor. Seda Yeşilova, “Hedefimiz yalnızca adaletin sağlanması; şirketin Türkiye’deki hukuka aykırı uygulamalarına son verilmesi” diyor.


